Akif Beki kimin açıklamasına inanıyor?

Akif Beki bugün Radikal'deki köşesinde eleştiri oklarını ikinci kez Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na yöneltiyor. Davutoğlu ile İsrailli Bakanı Ben-Elizer'in görüşmesini değerlendiren Beki, ilginç cümleler kuruyor...

İşte Beki'nin yazısından çarpıcı bir bölüm:

İsrail tarafına bakılırsa, görüşmeyi Davutoğlu istedi.
Başbakan Netanyahu’nun ofisine dayandırılan iddia böyle.
“Türk yetkililer, bu gayri resmi görüşmeyi şahsen rica ettiler” deniyor, yazılı açıklamada.
Bizim Dışişleri ise, talebin İsrail’den geldiği bilgisinde ısrarlı.
Bakanlık Sözcüsü Burak Özügergin, dün, şifahen söyledi bunu.
Sonra, Davutoğlu da tekrarladı aynı vurguyu.
Kısacası, tarafların dili birbirini tutmuyor.
Hangisi doğru?
***
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İsrail’li Bakan Ben-Eliezer ile buluşmuş, Brüksel’de.
Gizli görüşmeyi ortaya çıkaran da, İsrail’in Haaretz gazetesi.
Belli ki, hazırlıksız yakalanmışlar deşifre edilmesine.
Kanırtarak, üstünde tepinmeli miyiz şimdi, bunun?
Tamam, ortada bariz bir çelişki var.
Görüşmenin şekli hakkında farklı konuşuyor, taraflar.
Fakat, her iki beyanı da anlamak zor değil benim için.
Açık kollayanlara fırsat vermekten kaçınmış olamazlar mı?
Diyorum ki; son tahlilde ne önemi var!
Her iki taraf da gizli görüşmeyi doğrulamış.
Amaçlarının, bozulan ilişkileri onarmak olduğunu ilan etmiş.
Gerisi teferruattır.
Teması yansıtırken, kamuoylarındaki hassasiyetleri dikkate almalarına niye şaşıralım.
Bir garabet görmüyorum bunda, aksine gayet doğal.
Şekline takılıp kalmak, anlamlı gelmiyor.
Asıl, görüşmenin mahiyetine bakmak lazım.
Mesafe alabilmişler mi?
Günün sorusu budur, bence.

Beki'nin yazısının tamamını okuyabilirsiniz.