AK Parti'de değişim nasıl olacak? Erdoğan'a yakın kaynaklar...
Yerel seçimlerden istediği sonucu alamayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "yepyeni AK Parti" sözü verdi. Sonbahar aylarında gerçekleşmesi beklenen değişimle ilgili AK Parti kulislerinde bunlar konuşuluyor.
Kurban bayramı sonrasında yeni parti kurma hazırlığındaki eski yol arkadaşları Ahmet Davutoğlu'nun memleketi Konya ve 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün memleketi Kayseri'nin de aralarında bulunduğu illerden "teşekkür" gezilerine başlaması beklenen Erdoğan'ın, partideki "değişim"sürecini sonbahara bırakacağı tahmini yapılıyor.
Önümüzdeki sürece ilişkin AK parti kulislerinde yapılan değerlendirmeler ve dile getirilen beklentileri, BBC Türkçe derledi.
"Kişi değil yapısal değişim"
Seçim sonrasında seçmenin mesajını aldıklarını ve gerek kabine,
gerekse partide gerekli değişimi yapacakları mesajını veren
Erdoğan'ın, "etki-tepki"oluşmaması
için bu değişim konusunda aceleci olmama kararı aldığına dikkat
çekiliyor.
Parti yönetimi ve kabinede değişimin yanı sıra başkanlık sisteminde yapılacak değişiklerin de seçmen tabanında bir etki yaratmayacağını düşünenler var.
Erdoğan'ın yakın çevresinden bir siyasetçi, mevcut politikaların sürdürülmesi ve sadece kişiler üzerinden yapılacak değişikliklerin, seçmeni ikna etmeye yetmeyeceğini düşünüyor.
Söz konusu siyasetçi, "Mesela, Berat Albayrak'ı görevden aldığında, 15-20 gün belki bir etkisi olabilir. Ama geçicidir. Değişim talebi karşılanmadığı zaman size daha büyük bir ivme ile geri dönüşü oluyor ve taktik hatalara yol açıyor. O nedenle değişimi kişilerde değil, yapısal değişimlerde aramak gerekir"görüşünü dile getirdi.
"İcra aşamasına geçilmeli"
Yapısal değişim ile "başkanlık sisteminin aksayan
yönlerinin düzeltilmesi, ya da sistemden geriye
dönüş" değil, siyaset yapma anlayışı ve
Türkiye'nin yüzünü döneceği rotaya işaret ediliyor. TBMM tatile
girmeden önce açıklanan yargı reformu eylem planıyla ilk adımı
atılan AB ile yeniden diyalog kapısının açılmasına dönük yeni
adımların atılabileceği ifade ediliyor.
Bu konuda yapılan değerlendirmelerde, "Ama artık bunun adını biraz koymak lazım. Artık sadece söz yetmez, icra aşamasına geçilmeli ve bu konuda yapısal değişiklikler artık ortaya konulmalıdır" önerisi seslendirilirken, henüz bu yönde adım atılacağına dair bir işaret bulunmadığına da vurgu yapılıyor.
"MHP ile ittifak" vurgusu parti içine
AK Parti'de baştan beri ve özellikle yerel seçim sonrasında MHP ile
ittifakın seçim kaybında etkili olduğu yorumu yapıldığı bir kesim
tarafından sık sık dile getiriliyor.
Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu rahatsızlıkların tersine ilk kez MHP Lideri Devlet Bahçeli'yi evinde ziyaret etmiş ve sonrasındaki açıklamalarında da "ittifakın devam edeceğine" bir kez daha vurgu yapmıştı.
Erdoğan'a yakın kaynaklar, MHP ittifakın, "zorunluluktan" değil MHP Lideri Bahçeli'nin hükümet politikalarına verdiği destekten duyulan memnuniyete bağlıyorlar.
Erdoğan'ın sık sık ittifak vurgusu yapması, "MHP ile mecburiyetimiz yok. Bir hukukumuz, angajmanımız var onu korumaya çalışıyoruz. Bahçeli zorlu süreçlerin sağ salim geçirilmesini sağladı. Erdoğan'ın ittifak konusuna sık sık vurgu yapması daha çok bizim partimizin içine, bizim arkadaşlarımıza yönelik" yorumunu yapıyor.
"Babacan ve Davutoğlu'nu ciddiye almak
gerekir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "arkadan
hançerlemekle" suçladığı Ali Babacan ve Ahmet
Davutoğlu'nun yeni parti kurma girişimleri AK Parti'de dikkatle
izleniyor. Özellikle Babacan hareketinin yüzde 1'lik bir parti bile
olsa, Cumhurbaşkanlığı seçimini etkileyeceğini düşünülüyor.
Partili bir kaynak bu konuda, "Seçmen, HDP'ye oy verir ama ülkeyi yönetemeyeceğini bilir, CHP'ye oy verir yönetemeyeceğini bilir - ki CHP bu tarzda giderse 4 yıl sonra Türkiye'yi yöneteceğine kanaat getirebilir. Ama Ali Babacan'ın yüzde 1'lik bile potansiyeli olsa onu alternatif olarak değerlendirir seçmen. Çünkü Babacan'ın Abdullah Gül desteği nedeniyle yönetme kabiliyeti olduğunu düşünür. Keza Ahmet Davutoğlu zaten eski başbakan. Onun için bu hareketleri ciddiye almak gerekir" değerlendirmesi yaptı.
Yeniden barış sağlanabilir mi?
Partide Erdoğan'ın, Babacan ve Davutoğlu'nu partiye davet ve
yeniden birlikte hareket etmeye dönük
bir "barış hamlesi" yapması
beklenmiyor. Zira bu kadar yollar ayrılmışken, bunun karşılığının
olamayacağı da ifade ediliyor.
Ancak, Erdoğan'ın, bu yönde bir hamle yapması gerektiğini savunanlar da yok değil. Erdoğan'a yakın bir kaynak, "Bence bu konuda adım atılmalı. Hala o yönde ufak tefek çabalar var ama başarılı olma ihtimali çok güçlü değil şu anda. Tayyip Bey çok çok isterse, o birliktelik sağlayabilir, ama istemesi önemli" görüşünü dile getirdi.
Seçimin anahtarı Bahçeli'nin elinde
AK Parti'de erken seçim seçeneği güçlü görülmüyor. Ancak bu konuda
MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin tavrının belirleyici olacağı vurgusu
yapılıyor. Parti kulislerinde "mecbur
kalınmazsa erken seçim
olmaz" değerlendirmesi yapılırken,
mecbur kalınacak nedenler
olarak, "ekonomi ve Bahçeli'nin
kararı"olarak ifade ediliyor.
Bu konuda, "Seçim tarihi belirleme Bahçeli'nin bir anlamda iktidar alanı. Bunun dışında yakın zamanda bir erken seçim olmaz" yorumu yapılıyor.