Ak Parti - Cemaat başka ne kavgası yapıyor ki Aslı?..

Cemaatin içinde öyle bir gurup var ki (apteslerinden kuşkuları olanlar); bunlar kuru havadan nem kapan "işkilli/vehimli" tipler…

ADNAN BERK OKAN

Sevgili Aslı Aydıntaşbaş;

Dünkü Milliyet’te “Cemaat-Ak Parti kavgası mı?” başlığı altında yayımlanan makalen çok hoştu…

Hele kullandığın “eleştiri dili” mükemmeldi…

Keşke hep birlikte senin bu olgun, sakin ve kavga yerine hoşgörü öneren dilini kullanabilsek…

Hani bayramın ilk günü niyetine kullanılan ve fakat ikinci gün unutulan dil gibi…

Böylece ve kısaca hakkını teslim ettikten sonra geleyim makalene…

 

Bir yerde şöyle diyorsun Aslı:

“İki tarafın söyleminde de (Ak Parti ve Cemaat), doğrular, yarı-doğrular ve abartılar var. Ancak bu sadece bir paylaşım kavgası değil. Olayın özünde, Türkiye’nin gideceği istikamet konusunda ciddi görüş ayrılıkları var”…

Mükemmel bir tespit...

Ancak...

Sanırım en çok da cemaat tarafını biraz kızdırmışsındır…

Neden mi?..

Çünkü…

Cemaatin içinde öyle bir gurup var ki (apteslerinden kuşkuları olanlar); bunlar kuru havadan nem kapan "işkilli/vehimli" tipler…

Senin yazının kuru olup da nem kaptıran bölümü neresi mi?..

Söyleyeyim…

Hani diyorsun ya; “bu sadece bir paylaşım kavgası değil”; işte o hüküm cümlen…

Cemaatin içindeki “vehimli” gurup o cümlenden mutlaka alınmıştır…

 

Biliyorum benim canım…

Sen o cümlene “sadece” kelimesini eklerken cümlenin havası olsun istedin…

Ama be Aslı; var ya o “sadece”?..

Aldı o cümleyi şu hale getirdi:

“Ak Parti ile Cemaat arasında sadece bir paylaşım kavgası yok; başka konularda da kavgalar var”…

Keşke “bu bir paylaşım kavgası değil” demekle yetinseydin de araya o “sadece”yi eklemeseydin……

O zaman, vehimli gurup dingildemezdi…

Pardon…

“Yanlış” yaptın demiyorum ha!..

Mutlaka haklısın…

Hele, eğer araya girip “sadece” kelimesini bilerek koyduysan yüzde yüz haklısın hem de…

Amaaaaa…

Kendine “düşman” edindiğini de yaz bir tarafa…

Henüz çok gençsin be güzel kızım…

Oysa ben Cemaat’in içindeki “dingildeyen vehimli gurup” hakkında çok büyük tecrübe sahibiyim…

Biliyorum ki “paylaşım, holding, çıkar” gibi sözcükler o gurup (işkilli/vehimli gurup) içindeki kimi arkadaşları “gıcık” ediyor…


Sevgili Aslı;

Okurlarına; “Hal böyleyken Ak Parti-Cemaat atışmasında kimi tutacağız?” gibi son derecede haklı bir soru yöneltip, kendi adına da “Kimseyi” cevabını veriyorsun ya; bayıldım:

“Bayıldım” zira bizler gazeteciyiz…

Yine dediğin gibi “Biz her zaman savunduğumuz demokratik değerleri savunmaya, açık topluma yaraşan standartları talep etmeye devam edeceğiz”…

Yani, kimsenin yanında duracak değiliz…

Ama sualin “kimi tutacağız?” değil de “neyin yanında duracağız” olsaydı eğer; hiç düşünmeden “Cemaat’in değil ama AB ve ABD ile daha yakın ve sıcak duran görüşünün yanında duruyorum” derdim…

Tabii kendi adıma…

Ya da “AB ve ABD ile ittifaktan yana olduğumu söylerdim…”


Ancak…

Diğer yanda da savunmaktan asla vazgeçemeyeceğim siyasal ve ekonomik istikrar var…

Her iki istikrarın da ülkenin ekonomisine, sosyal hayatına ve hatta toplumsal sorunlarına tam olmasa da önemli ölçüde yaptığı olumlu katkıları görmezden gelemem…

Yani…

Zaman zaman yaşanan tatsızlıklara ve hatta bilhassa Ortadoğu’da uygulanan yanlış politikalara rağmen “Ak Parti Hükümeti ve Başbakan Erdoğan” denildiğinde aklıma “ekonomik, siyasal istikrar; ulaşımda, konutta, iletişimde, sağlıkta, enerjide elde edilen büyük başarılar” geliyor…

Diyeceksin ki sevgili Aslı;

“Yahu amca; sen de benim bir yazımı bahane edip kendi düşüncelerini anlatmışsın… Benim yazıma atıfta bulunmadan da bunu yapabilirdin”…

Tabii yapabilirdim Aslı; tabii yapabilirdim ama ben bir taşla iki kuş vurdum…

Hem senin güzelim makaleni hatırlattım kendi okurlarımıza, hem de senin yazdıklarından bölümler alıp kendi aklımca bir makale de ben patlattım…

Bu arada bir de mini Trakya fıkrası anlatayım izninle…


Lâf ola beri gele 

Köyün fukarası, köyün ağasına gider ve “Ağam” be deyip sorar, “senin geçtiğimiz yıl ölen kır atın yaşıyo mu?...”

Ağa gülüp, “ulan köftehor” der; “geçen sene ölen kır at nasıl olup da yaşayacak?”

Fukara da gülümser:

“Lâf ola beri gele be ağam, ver bi cigara da yakalım”…

İstersen benimkini o hesaptan da sayabilirsin…

Gözlerinden öper, iyi bayramlar dilerim…

adnanberkokan@gmail.com