Ahmet Turan Alkan
yazısı sadece okumakla kalmamalı, daha çok kişi tarafından okunması için destek verilmelidir...
Hz. İsa, "Görünen kardeşlerini sevmeyen, görünmeyen Tanrı'yı hiç sevmez" demişti.
Hz. İsa'nın bu cümlesini bilhassa siyasi ve beşeri ilişkilerde "Tarafsız Birey / Tarafsız Siyasetçi / Tarafsız Gazeteci" olunmasının erdemini anlatmakta kullanırız hep...
Çünkü insan insanın kardeşi olmak gerektir...
Ve yine gerektir ki hiç kimse, kimseyle aynı şeyi düşünmek zorunda olmamalıdır...
Ama...
Bu düşünce ve hatta inanç farklılığı insanın insanı sevmesine "mani" olmamalı...
Hatırlayacaksınız; Hallacı Mansur; "sevmek, inanmaktan daha faziletlidir" dediği için yanlış anlaşılmıştı; oysa söylediği çok doğruydu...
Ahmet Turan Alkan, medyamızda (ne yazık ki) sayısı giderek azalan vicdan sahibi yazarlardan biridir...
23.05.2011 tarihli ZAMAN'da, başlığı altında yayımlanan makalesinin bir yerinde şöyle yazıyor:
".... Sayın Başbakan'ın geçen cumartesi günü Şanlıurfa'da yaptığı seçim konuşması, seçim meydanında konuşulmaması gerekenlere örnek teşkil etmesi bakımından tam bir hayal kırıklığı idi."
Neden yazıyor bunları Alkan?..
Bakın, işte bu yüzden...
"...Bu çok önemli, bu günlerde bu çok geçerli. Siyasette de bugünlerde çok geçerli. İstifaları, mistifaları görüyorsunuz değil mi? (...) Bu ülkenin, bu milletin, böyle edeb ve âdâb timsali şairleri, şahsiyetleri varken, maalesef bunları görmeyen, bunları okumayan, bunlardan nasibini alamayan bazı siyasetçileri de var. İşte MHP liderini görüyorsunuz... Güya milliyetçi ama bu milletin dilini, üslubunu, âdâbını ne yazık ki öğrenmeye dahi gerek görmemiş" cümleleri talihsizdi ve siyasi oportünizm örneğiydi."
Alkan, Başbakan'ın konuşmasından bu bölümü de yayımladıktan sonra şunları yazıyor:
" Oysa ki sayın Başbakan, sâkin düşündüğünde rahatlıkla teslim edecektir ki böyle zamanlarda insanların en ziyade ihtiyaç duyduğu şey, ahlâkçı bir retorikle rakîbin zaaf ânından âzâmi derecede yararlanıp politik çıkar sağlamak değil, üzüntüyü samimiyetle paylaşmaktır."
Fazla söze ne hâcet!..
Ahmet Turan Alkan, "Günün Köşe Yazarıdır"...
Ve yazısı sadece okumakla kalmamalı, daha çok kişi tarafından okunması için destek verilmelidir...
Hz. İsa'nın bu cümlesini bilhassa siyasi ve beşeri ilişkilerde "Tarafsız Birey / Tarafsız Siyasetçi / Tarafsız Gazeteci" olunmasının erdemini anlatmakta kullanırız hep...
Çünkü insan insanın kardeşi olmak gerektir...
Ve yine gerektir ki hiç kimse, kimseyle aynı şeyi düşünmek zorunda olmamalıdır...
Ama...
Bu düşünce ve hatta inanç farklılığı insanın insanı sevmesine "mani" olmamalı...
Hatırlayacaksınız; Hallacı Mansur; "sevmek, inanmaktan daha faziletlidir" dediği için yanlış anlaşılmıştı; oysa söylediği çok doğruydu...
Ahmet Turan Alkan, medyamızda (ne yazık ki) sayısı giderek azalan vicdan sahibi yazarlardan biridir...
23.05.2011 tarihli ZAMAN'da, başlığı altında yayımlanan makalesinin bir yerinde şöyle yazıyor:
".... Sayın Başbakan'ın geçen cumartesi günü Şanlıurfa'da yaptığı seçim konuşması, seçim meydanında konuşulmaması gerekenlere örnek teşkil etmesi bakımından tam bir hayal kırıklığı idi."
Neden yazıyor bunları Alkan?..
Bakın, işte bu yüzden...
"...Bu çok önemli, bu günlerde bu çok geçerli. Siyasette de bugünlerde çok geçerli. İstifaları, mistifaları görüyorsunuz değil mi? (...) Bu ülkenin, bu milletin, böyle edeb ve âdâb timsali şairleri, şahsiyetleri varken, maalesef bunları görmeyen, bunları okumayan, bunlardan nasibini alamayan bazı siyasetçileri de var. İşte MHP liderini görüyorsunuz... Güya milliyetçi ama bu milletin dilini, üslubunu, âdâbını ne yazık ki öğrenmeye dahi gerek görmemiş" cümleleri talihsizdi ve siyasi oportünizm örneğiydi."
Alkan, Başbakan'ın konuşmasından bu bölümü de yayımladıktan sonra şunları yazıyor:
" Oysa ki sayın Başbakan, sâkin düşündüğünde rahatlıkla teslim edecektir ki böyle zamanlarda insanların en ziyade ihtiyaç duyduğu şey, ahlâkçı bir retorikle rakîbin zaaf ânından âzâmi derecede yararlanıp politik çıkar sağlamak değil, üzüntüyü samimiyetle paylaşmaktır."
Fazla söze ne hâcet!..
Ahmet Turan Alkan, "Günün Köşe Yazarıdır"...
Ve yazısı sadece okumakla kalmamalı, daha çok kişi tarafından okunması için destek verilmelidir...