Ahmet Turan Alkan bu kez Zaman'ı eleştirdi, iktidara hak verdi
Zaman yazarı Ahmet Turan Alkan, Aspendos restorasyonu konusunda bu kez başta kendi gazetesi olmak üzere muhalif medyayı eleştirdi ve ironik bir dille de olsa iktidarın bu icraatine hak verdi.
Zaman yazarı Ahmet Turan Alkan bugün "Mutfak mermeri
doğru tercih" başlıklı bir yazı kaleme alarak
Aspendos'taki restorasyonda "mutfak mermeri kullanıldığı" yolundaki
eleştirilerin haksız, restorasyon yönteminin ise doğru olduğunu
söyledi. Alkan, kendi gazetesine de eleştiride bulunarak
restorasyonda emeği bulunanlara ise teşekkür etti.
İşte Alkan'ın o ilginç yazısı:
Basınımızda istihdam edilen ‘sanat tarihi uzmanları', olaya hemen teşhis koyarak ‘orijinal gri taş' yerine beyaz mutfak mermeri kullanıldığında ittifak ettiler.
"Zaman ve Meydan başta olmak üzere dün pek çok
gazetede aynı haberin fotoğrafı vardı: Aspendos'taki antik tiyatro
restore edilirken seyircilerin oturduğu basamaklar ‘mutfak mermeri'
ile döşenmişti.
Basınımızda istihdam edilen ‘sanat tarihi uzmanları', olaya hemen teşhis koyarak ‘orijinal gri taş' yerine beyaz mutfak mermeri kullanıldığında ittifak ettiler.
Bu bir fal-i hayırdır; muazzez matbuatımızın, sanat
tarihi ve restorasyon gibi kelalâka bir konuda olsun ittifak
etmesi, bütün gezegenlerle güneş ve ayın aynı hizaya girmesi gibi
şaşırtıcı bir durumdur. Mâmafih haberin özünde, hükümete
bir de restorasyon tabyalarından batarya ateşi açmak gibi bir
niyetin varlığı çok bâriz. Haberlerdeki, ‘Yapamıyorlar,
çoluk-çocuğa, ehil olmayan yandaş firmalara yalan-yanlış iş
yaptırıp tonla para öderken güzelim tarihi eserlerimizi rezil
ediyorlar' mesajı hayli berraktı!
Arkadaşlar, bu hükümetin seyyiâtı o kadar büyük ve
çeşitli ki, tarihi eser restorasyonlarına gelinceye kadar gün akşam
olur ve eğer varsa bu kusur, meselâ hukukun dejenere edilmesi ve
bürokrasinin partizanlaşması yanında devede kulak
kalır.
Bizim gazeteye baktım. Kültür-Sanat servisimiz
bilirkişi olarak iki tur rehberinin görüşlerini esas almış.
Öyleyse sanat tarihi konusunda yetkisiz, ehliyetsiz fakat
yine de görüşlerinden ötürü çekinilmesi gereken bir ‘Diletante'
(yani ‘tehlikeli amatör') sıfatıyla saygıdeğer fikirlerimi
açıklamakta bir mahzur görmüyorum.
Bodoslamadan giriyorum konuya: Yapılan restorasyon buz
gibi doğrudur ve mutfak mermeri kullanıldı diye eleştirmek
haksızlıktır. Bütün antik eserler vaktiyle ocaktan yeni kesilmiş
taze taşlarla yapılmıştı ve bu taşlar zamanla tabii rengini
kaybeder. Bu olguya sanat tarihinde, ‘Patina' adı verilir.
Restorasyon esnasında değiştirilmesi gereken taşlara ‘Amanin de
orijinal dokusunda olsun, patinasını da orijinal hale getirelim'
diye kimyevî müdahale etmek mânâsız ve lüzumsuzdur. Çevre şartları
o tesiri birkaç yılda yapar zaten.
Bir tur operatörü kardeşimizin şu cümlesi düzeltilmeye muhtaç
görünüyor, diyor ki, ‘Aspendos'un taşları koyu ve açık gri,
bir tarihi eserde restore edilen yerin göze çarpmaması gerekir.
Zaten restorasyonda amaç budur'. Tamamen yanlış! Bu gibi
eserlerde restore edilen yerin fark edilmesi, ana fikirdir ve hatta
vurgulanması gerekir. Basamak taşları asıl halinden farklı bir
şekilde kesilip, yanlış yere konulmuş olsa eleştirilebilirdi.
Peki orijinale yakın bir taş bulunamaz mıydı diye soruyor
öteki rehber arkadaşımız ve bu soru tam karşıdan bakılınca mâkul
gibi görünüyor ama maalesef hayır! Dünyada hiçbir mermer
ocağı, patina etkisi uyandıracak evsafta taş üretemez. Kaldı ki
taşın ‘fıtratı'na aykırıdır bu. Aspendos'un basamak
taşları 1800 yaşında yahu. İnsan hiç değilse açar
‘restorasyonun evrensel ilkeleri' hakkında bir
şeyler okur.
Ben okudum efendim. Türkiye'nin Anayasa Mahkemesi gibi (hatta
ondan da cabbar) ağır sanat tarihi ve restorasyon otoritelerinden
Doğan Kuban'ın, “Modern Restorasyon İlkeleri Üzerine
Yorumlar” başlıklı makalesini kıraat ettim (Vakıflar
dergisi, 8. Sayı, 1969) Eğer yanlış anlamadıysam aynen benim gibi
düşünüyor ve diyor ki, “Genellikle bir mermer kaplama,
mermer kimyevî etkilerle dağıldığı zaman biter. Bunun yerine koymak
artık, kaplamanın kendi niteliklerinden dolayı olmaz. Belki ait
olduğu yapının genel etkisi bakımından söz konusu olabilir. O zaman
da eskisinin kopya edilmesi söz konusu değildir. Zaten kabil de
değildir.”
Fotoğraflara bakarak söylüyorum; bu restorasyonu yapan
firmayı ve teknik ekibini kutluyorum. Eğer bu
restorasyonda hükümetin veya Cumhurbaşkanı'nın bir katkısı varsa
(vardır illâ ki), onları da tebrik ediyorum. Durmuş bir
saat bile günde iki kere doğruyu gösterir."