Ahmet Şık için...
600 milyar dolarımızın terörle mücadele sürecinde silah tacirlerine kaptırılmasına sebep olan bir terör örgütünü affetmeye hazırlanmıyor muyuz?..
İsrail’in kurucu başbakanı Ben Gurion, İsrail’in ayakta kalma gücünü kazanıncaya kadar çevresindeki Müslüman devletlerle çatışmamak gerektiğini anlatmak için, “affet ama unutma” demişti…
Elbette “Faydacı” ve hatta Makyavel düşünce sistemini çağrıştırıyordu ama söylendiği an için çok doğruydu…
Benim meslektaşlarıma tavsiyem Ahmet Şık’ı örnek almaları…
Zira…
Gün, her şeye rağmen (Bütün taraflar için) affetme günü…
50 bin yurttaşımızın hayatını kaybetmesine…
600 milyar dolarımızın terörle mücadele sürecinde silah tacirlerine kaptırılmasına sebep olan bir terör örgütünü affetmeye hazırlanmıyor muyuz?..
Oysa…
Kuru gürültülü kavgalar yüzünden karşılıklı olarak birbirimizi affetmeyi denememek, önce ülkemizin sonra da halkımızın geleceği için lükstür…
Hiç kimseye “unutun” demeye hakkım yok elbette…
Nitekim Ahmet de kendisine yapılanları
unutacağa benzemiyor...
"Ekrem Dumanlı ile görüşür müsün?" sorusuna,
"hayır, görüşmem" deyip ekledi;
"Benim inanç sistemimde tanrı yok, din
yok. Dolayısıyla helalleşme de yok. Ben burada yaşadım bunu, tıpkı
diğerleri gibi. Bu dünyada da hesap sorulmasından
yanayım."
Evet...
Ahmet Şık'ın takdir ettiğim tavrı işte bu...
"Taraflı yargı beni yaktı, başkalarını hatta bana kötülük
yapanları bile yakmasın..."
Ama…
Yine de bütün meslektaşlarıma “Affedin” tavsiyesinde bulunma hakkım olduğu kanaatindeyim.
Ahmet Şık’ın, genç yaşında hayatının en büyük kazığını yediği bir camianın en etkin güçlülerini, “Günün Mağduru” olarak kabullenip affettiğine ilişkin tivitini ve aldığı tavrı alkışlıyorum…