Ahmet Kekeç'ten, 'sirkengübin" bir yazı
Umulur ki, Kılıçdaroğlu’nun tarzı siyaseti, “siyaset kurumu”nun biricik çözüm mercii olduğu gerçeğini zihinlere kazırve siyaset dilini normalleştirir.
GAZETECİLER.COM
- Hani vardır ya bazen dilimizden dökülür ve hiç
fark etmeyiz bile çünkü o anda samimiyizdir...
"Hep böyle ol, canımı al".
Ahmet Kekeç için ağızlardan en çok dökülen
"itiraf" cümlesi bu olsa gerek.
Ben şahsen bugün o tatlı itirafı bir kez dana yineledim:
"Hep böyle ol, canımı al".
Bazen Kekeç de "bencileyin"
kantarın topuzunu kaçıranlardan...
"Klavyesinden Zehir Damlayanlardan" yani..
Bugün "Bal" ve "Zehir" birlikte
dökülmüş klavyesinden...
Meselâ;
"Bu Kemal Kılıçdaroğlu mevzuu bir süre daha devam eder, sonra hayat normale döner... Heyecanlı tartışmaların yerini de, dileriz, daha serinkanlı değerlendirmeler alır" diye giriş yaptıktan sonra "Kılıçdaroğlu nedir?" sorusuna verdiği "Bir umuttur" cevabı "Bal"dır...
Ama...
"Etro gömlek giymekte, Silhoutte marka gözlük takmakta, bütün bu pahalı zevkleri altıgen kasketin altında kamufle ederek “yoksulluk edebiyatı” yapmaktadır ama yine de umuttur" deyişi sirkengübin'dir (Bakınız: Mevlana; Mesnevi).
"Bir türlü sandıktan çıkma becerisi gösteremeyen, sürekli askeri darbelere bel bağlayan, çıkar yol olarak Ergenekon’un avukatlığına (bile) soyunan sosyal demokrat kesim açısından da 'umut'tur"
Keza bu satırlara da sirkengübin katılmıştır .
"Siyaset açısından da umududur".
Burada "bal" vardır ve ballı satırlar devam etmektedir...
"Umulur ki, Kılıçdaroğlu’nun tarzı siyaseti,
“siyaset kurumu”nun biricik çözüm mercii olduğu
gerçeğini zihinlere kazırve siyaset dilini normalleştirir.
İktidar partisi kaybetse de, sonunda siyaset kazanır.
Siyasetin kazanması, halkın kazanmasıdır.
Halkın kazanması, Türkiye’nin kazanmasıdır."
Burada artık "bal" da bitiyor "sirkengübin " de bitiyor; zakkum gibi renkli, estetik, göz alıcı ama içi "zehir" dolu satırlar başlıyor...
O bölümü de lütfen