Ahmet Kekeç'ten Bülent Keneş'e: Çirkin müdür ağzını bozdu!
Ahmet Kekeç yazdı: "Bu satırların yazarı için de “salak” demiş.Hemen vakit geçirmeden, sarf ettiği bu çirkin sözü “aynen” kendisine iade ediyorum."
GAZETECİLER.COM - Star yazarı Ahmet Kekeç ile Todays Zaman gazetesi genel yayın yönetmeni Bülent Keneş arasındaki polemik büyüyor.
Keneş'in rehine krizinin sonlanmasının ardından Twitter'da yazdığı "Allah bir aciz kulunu sevindirmeyi murat ederse önce eşeğini kaybettirir sonra buldururmuş" mesajını Kekeç önceki gün köşesine taşımıştı.
Kekeç, önceki gün yazdıklarına sert tepki veren Keneş'e bugün köşesinden yüklenmeye devam etti. İşte Ahmet Kekeç'in Star gazetesinde yazdıklarından çarpıcı bir bölüm:
BU SATIRLARIN YAZARINA SALAK DEMİŞ
"Rehinelerin kurtarılmasını, “Allah bir aciz kulunu sevindirmeyi murat ederse önce eşeğini kaybettirir sonra buldururmuş” sözüyle açıklayan bir genel yayın yönetmeni vardı hani...
İki gün önce bu köşeye konuk olmuştu...
Muhterem, sosyal medya üzerinden, (kendi ifadesiyle) bu “hikmetli sözü” başka taraflara çekenlere verip veriştirmiş... Hem de çok çirkin, çok bayağı bir üslupla...
Bu satırların yazarı için de “salak” demiş.
HAKİKATEN AFERİN
Hemen vakit geçirmeden, sarf ettiği bu çirkin sözü “aynen” kendisine iade ediyorum.
Hoşgörü, diyalog, empati...
Sonra da salak...
Hakikaten aferin!
Sen hükümetin milleti “haybeden” (üslup güzelliğine bakar mısınız?) sevindirmek için önce konsolosluk görevlilerini teröriste rehin bıraktığını, sonra da “şu ya da bu şekilde” kurtardığını yazacaksın, bu tespitini içinde “eşek” geçen hikmetli sözle tahkim edeceksin, “Olmuş mu muhterem? Bu benzetme olmuş mu? Durumu açıklayacak başka hikmetli söz bulamadın mı?” diyenlere de, hoşgörü standartlarına (!) uygun küfürlerle karşılık vereceksin.
HADİ MAKSADIN BU DEĞİLDİ DİYELİM...
Bir kez daha soralım:
Olmuş mu?
Hadi maksadın, rehineleri o dört ayaklı sevimli hayvana benzetmek değildi diyelim...
Diyelim ki teşbihin dozunu kaçırdın ve istemeden yanlış anlamalara mahal bıraktın...
Hadi böyle dil sürçmeleri olur diyelim ve üzerinde durmayalım...
Peki, hükümetin vatandaşlarını bile isteye teröriste rehin bıraktığına ilişkin kanıtın nedir?
Muhtemeldir ki, elinizde dünyanın tapesi ve dinleme kaydı var...
Hangi tapeye ya da kayda göre bu öngörüde bulunuyorsun?