Ahmet Kekeç’in sevimli öfkesi kime?
Sevgili Kekeç… Yazdığın makaleler asla “çaktı”dan ibaret değildir… Aksine çok önemli mesajlar içermektedir ama…
Ahmet Kekeç güçlü bir zekâya sahip ki kalemi de o ölçüde
güçlü…
Zaman zaman (yok canım… Aslında
çok zaman) O’nun makalelerini alıp kendimizce
haberleştiriyoruz…
İtiraf edelim…
“Çaktı” diye medya dilinde çok kullanılan bir kelime
kullanıyoruz…
“Ahmet Kekeç” ve “Çaktı” çok fazla yan yana gelince belki gerçekten kırıcı
oluyor…
Ya da bu gün olduğu gibi Kekeç
dostumuzun sevimli bir öfke titreşimine girmesine sebep
oluyoruz…
“Bu işlere meraklı arkadaşlar ve
internet siteleri var. Kim kime çaktı, kim kimin belinden su aldı,
kim kime ‘örtülü cümlelerle’ laf gönderdi, filan…
Bu işlere meraklı bir okuyucu
kitlesi her zaman mevcuttur” girişinden
sonra şöyle devam ediyor Kekeç:.
“Bizim Hadi Özışık’ın
‘gazeteciler.com’ sitesinden ve orada yayımlanan bazı ‘çaktı’
haberlerinden söz diyorum.
Bir ihtiyaca cevap veriyorlar,
önemli bir boşluğu dolduruyorlar, kimseleri üzmüyorlar,
hakkaniyetli davranmaya özen gösteriyorlar, severek izliyoruz da,
acaba her şey ‘çaktı’dan mı ibarettir?”
Sevgili Kekeç…
Yazdığın makaleler asla “çaktı”dan
ibaret değildir…
Aksine çok önemli mesajlar
içermektedir ama…
Lütfen bizi hoş gör
çünkü…
Çünkü sen de makalelerinde bizim
gibi (ya da biz de senin gibi) hafif alegorik
takılıyorsun…
Ehh yani…
O halde “eleştirdi” gibi son
derecede akademik (!) bir dil yerine bırak da “gazeteci” dili
kullanalım…
Bizim sitemizin adı
ne?..
GAZETECİLER.COM…
E baba yani…
Bırak da seni de üzelim
biraz…
Ya Özkök’e, Altaylı’ya ve
benzerlerine çaktığımız gibi çaksak sana da?..
Haaaa!...
Bize göre çakılması gerekiyorsa
babamız mezardan çıksa O’na da çakacağımız da ayrıca
bilinsin…
Neyse…
Uzattık…
Ahmet Kekeç’in eleştirilerinin(!) devamını okumak için
lütfen tıklayın…