Ahmet Kekeç'den babaya veda yazısı

İçindeki "kaybetmişliği" ancak yazıya dökebildi... Günlerdir reddettiği gerçekle yüzleşti: ölümle...

GAZETECİLER.COM - Erbakan'ın ölüm haberini alana kadar "yadsımış" yaşadığı ayrılığı...
Bildiğiniz gibi iki hafta önce babasını kaybetti Ahmet Kekeç...
Erbakan ile aynı yaşta...
Ve hatta aynı hastalıktan...

Ölüm haberini aldığında bilgisayar karşısındaymış...
İki hafta geçse de "babasının ölümüyle" bir türlü yüzleşememiş...
Erbakan'ın vefat haberini alınca yüzüne çarpış o gerçek: "ölüm var"...

Şöyle anlatıyor babayı kaybetmenin acısını:

"Babamı kaybettiğim haberini aldığımda, tuhaftır, temellendiremediğim, belki de temellendirmesi imkânsız bir “sükûnet” çöktü üzerime; ve kaldı... Bilgisayar ekranının karşısındaydım. Bakıyordum... Öööyle bakmaya devam ettim.

Kaç gün geçti...

Hayatıma “kaldığı yerden” devam ediyorum. Taziye telefonları, eş dost ziyaretleri, “başın sağ olsun” mesajları ve bütün o yoğun taziye mesaisi “olup bitenleri” bütün çıplaklığıyla gözümün önüne serdiği halde, babamın ölümüyle yüzleşmedim, galiba onu kaybetmek istemedim ve sükûnetimi korumaya devam ediyorum.

İşte iki hafta geçti, hâlâ maillerime bakamıyorum...
Başsağlığı mesajları tedirgin ediyor.
Tanımadığım numaraların araması huzursuzluğumu artırıyor.
Mektuplarımı açamıyorum.

(...)

Beni, babamın ölümüyle ilgili bu “gecikmiş” satırlara, “Milli Görüş” lideri Necmettin Erbakan’ın vefatı haberi icbar etti... Galiba “ölüm” diye bir şey vardı ve kendimizi ne kadar yabancılaştırırsak yabancılaştıralım, mutlaka onunla yüzleşmeliydik.

Yazının tamamı için