Ahmet Kekeç

Ne olurdu sanki bu tarz yazıları daha çok yazsan ve bizler de daha çok keyif alsaydık yazdıklarından...

Ahmet Kekeç'in bugünkü (01.10.2011) STAR'da başlığı altında yayımlanan makalesini okuyunca; benzer makalelerinde olduğu gibi yine derin bir "aaahhhh!" çektik...
"Ahhh Ahmet Kekeç ahh!" dedik...
Ne olurdu sanki bu tarz yazıları daha çok yazsan ve bizler de daha çok keyif alsaydık yazdıklarından...
Ne o öyle, "CHP aşağı, Kemal Bey yukarı" muhabbetleri?..
Yahu halkın gündeminde ne CHP var ne Kılıçdaroğlu...
CHP'nin ne doğrularının (ki hemen hiç doğrusu yok) yararı var Türkiye siyasetine, ne yanlışlarının zararı var...
Zira CHP,  Atilla İlhan'ın şiirinde söylediği gibi "ne kadınlar sevdim zaten yoktular"...
Ne CHP'ler gördük aten yoktular...
Ahmet kardeş; bize bugün olduğu gibi geçmişin duygu tacirlerini anlat...
"Yılmaz Güney Sineması" diye yutturulan şeyin aslında nasıl da bir "temiz vicdan istismarı" olduğunu izah et...
Yaptığı filmlerin sinema sanatıyla tek ilgisinin sinema salonlarında gösterilmesinden ibaret olduğunu öğret...
Niçin hep solculardan "sanatçı" yaratıldığını ama buna karşılık "sağcı" olarak tanımlanan dehaların "tukaka" ediliş sebeplerini yaz...

Neyse...
Daha fazla uzatmayalım...
Ahmet Kekeç'i "Günün Köşe Yazarı" seçelim...