'Ahmet Kekeç özür dilemeli!'

Ahmet Kekeç dün Turgut Özakman'ın kitaplarını cam bir fanusun içinde imzalamasını eleştirmişti. Fatih Altaylı ise bugün konuya müdahil oldu.

GAZETECİLER.COM

Ahmet Kekeç dün TÜYAP kitap fuarında yaşanan ilginç bir manzarayı eleştiri konusu yapmıştı. Yazar Turgut Özakman kitaplarını cam bir fanusun içinde imzalamıştı. Kekeç'e göre bu tavır okuyuculara 'Hepiniz mikropsunuz' demek anlamına geliyordu.

İşte Kekeç'in bu yazısına bugün itiraz geldi. Ama itiraz Özkman'dan değil Fatih Altaylı'dan geldi.

(...) Fikirlerinin yüzde 99.9'una katılmasam da Ahmet Kekeç'i "doğru" adam sınıfına sokardım düne kadar.

Ancak okuduğum bir yazısında Turgut Özakman için söyledikleri, değerlendirmede bir hata yapıp yapmadığımı düşünmeye sevk etti beni.

Kekeç, Özakman'ın kitap fuarındaki bir fotoğrafını görmüş.

Ve şunları yazmış:
"Dün bir internet sitesinde fotoğraflarını gördüm. Gerçek mi diye baktım...
İnanamadım, bir daha baktım...
İnanamadım, bir daha...
Evet, dibine kadar gerçek...
Telefon kulübesini andıran cam fanusun içindeki kişi, yazar Turgut Özakman... Yüzünde, sadece gözlerini açıkta bırakan beyaz bir maske var... Ellerde sterilize eldivenler...
Fanusun üzerindeki tabelada Turgut Özakman yazıyor. "

OKURLARINA 'HEPİNİZ MİKROPSUNUZ' MESAJI VERDİ

Kekeç bu satırlarıyla Özakman'ın okurlara, topluma "Hepiniz mikropsunuz" mesajı verdiğini öne sürüyor.

Ama işin aslı öyle değil.

Kekeç, oturup kin kusmadan önce benim yaptığımı yapıp Turgut Özakman'ı arasaydı şunları öğrenmiş olurdu:

"Bir süre önce operasyon geçirdim. Doktorlarım akciğer kanseri şüphesiyle akciğerlerimden kist aldı. 40 yıl boyunca sigara içmiş ama en sonunda bırakmıştım. Sigarayı bırakmanın ardından ciğerler temizlenir, kendini toparlar diye düşünürüz ya, bu yanlış bir algıymış. Çünkü ciğerlerim yıpranmış. Operasyonun ardından doktorlar 6 ay boyunca geçireceğim hafif bir gribin bile yaşamımı etkileyeceğini söylediler. Evde bile eşimle maske takıp konuşmamız da, misafirlerimize sıkılarak bile olsa maske uzatmamız da bu yüzden.

Cumhuriyet-Türk mucizesi kitabım çıkınca yayınevinin davetini reddetmem mümkün değildi. Okurlarımla bağımı sürdürmek istiyordum. Üçlemenin son kitabı için TÜYAP'ta olmak istiyordum. Ama her fuarda olduğu gibi TÜYAP'ın havalandırması büyük bir sorun oluşturuyor ve içeride kimi zaman donuyor, kimi zaman terliyorsunuz. TÜYAP yöneticileri de benim sağlığımın korunması için böyle bir yöntem bulmuşlar."

AYIP ETTİ!.. BİR ÖZÜR BORÇLU

Ahmet Kekeç biraz zahmet etse, kanser tedavisi gören bir adamın okurlarıyla buluşmak için gösterdiği bu özveriyi, bir yazarm okurlarına mikrop muamelesi yapmak olduğunu zannetmezdi.

Ayıp etti. Bir özür borçlu.