Ahmet Kekeç 'infaz edilecek gazeteciler listesini' yazdı

Darbecilerin “infaz listesi”ne öylesine bakar geçersiniz. Belki de içten içe sevinirsiniz, “İkide bir bize laf çakan Ahmet Kekeç de infaz listesindeymiş” dersiniz.

FETÖ’nün darbe girişiminin başarılı olması durumunda öldürmeyi planladığı 50 kişilik liste iddiası şoke etti.

Liste ile ilgili yazı yazan isimlerden birisi de Ahmet Kekeç oldu. Murat Belge'nin darbe girişimi sonrası yazdığı yazıları yorumlayan Kekeç, "Darbecilerin “infaz listesi”ne öylesine bakar geçersiniz. Belki de içten içe sevinirsiniz, “İkide bir bize laf çakan Ahmet Kekeç de infaz listesindeymiş” dersiniz." yazdı.

İşte Kekeç'in yazısından dikkat çekici bölümler:

GAZETECİLER.COM'UN BİLGİ NOTU

Ahmet Kekeç yazısında, "Darbecilerin “infaz listesi”ne öylesine bakar geçersiniz.Belki de içten içe sevinirsiniz, “İkide bir bize laf çakan Ahmet Kekeç de infaz listesindeymiş” dersiniz." yazınca biz de acaba yanlış mı hatırlıyoruz diye Sabahattin Önkibar'ın Cuma günü Aydınlık gazetesinde açıkladığı o "infaz listesi"ni açıp baktık. Kekeç'in adını göremedik doğrusu ya. Ancak Ahmet Kekeç "benim de listede ismim var" diyorsa elbet bildiği vardır diyor yine de o listeyi okurlarımızla tekrardan paylaşıyoruz.

"...kendisine “demokrat-liberal” süsü veren Fetullahçı karşılaştırmalı edebiyat uzmanı Murat Belge de çıktı, “daha da güzeli var” dedirtircesine, “Bütün bunları hak ediyorsunuz” demeye getiren bir yazı yazdı.

Murat Belge’ye göre (özetleyerek aktarıyorum), “Avrupa niçin darbeyi bastırmış olmamızla ilgilenmiyor, niçin bize geçmiş olsun demiyor, niçin darbecileri koruyor, niçin hâlâ Erdoğan’ı eleştiriyor, niçin yanımızda durmuyor?” deme hakkımız bulunmuyor.

Sebep şuymuş:

Bazı darbeciler halk tarafından tartaklanmış.

Bazıları kayışlarla dövülmüş.

Bu görüntüler Avrupa’ya da ulaşıyormuş. İşkence ve kötü muamele karşısında ilkesel olarak tepki koyan Avrupa, bu görüntülere bakarak yanımızda durmamayı tercih ediyormuş.

Özetle bunları söylüyor.

Sonra da Erdoğan faktörü”nü hatırlatıyor. “Erdoğan, Batı’da demokrasiye saygısı olan bir Cumhurbaşkanı olarak görülmediği için...” diye başlayarak, “hem vicdansız, hem kötü nasıl olunur?” sorusuna cevap teşkil edecek bir sürü mazeret cümlesi sıralıyor.

Murat Belge’den, halkı tanklara ve uçaklara karşı sokaklara döken “duygu”yu anlamasını, oradaki sosyolojiyi görmesini beklemiyoruz.

Bir “seçkin” olarak Murat Belge, standartsız Batı dünyası Türkiye’ye (“Türk insanı” adı verilen kara kalabalıklara) nasıl bakıyorsa, öyle bakıyor.

Murat Belge’den, “işkence ve kötü muamele karşısında ilkesel olarak tepki koyan” Avrupa’nın, tepki koyması gereken dönemlerde görevden nasıl kaçtığını hatırlamasını da beklemiyoruz.

Sinik, ironik ve kötü bir insanla karşı karşıyayız çünkü.

Evet, “kötü...” Bunun altını özenle çizmemiz gerekiyor,

Halkı yaylım ateşine tutan tanklar, keskin nişancılar, önüne gelen hedefe bomba yağdıran savaş uçakları liberal Profesör Murat Belge’ye bir şey anlatmıyor. Kafatası ezilmiş, bağırsakları dökülmüş, kolu-bacağı bir yana fırlamış insanları görmüyor.

Niye?

Batı ülkeleri görmediği için görmüyor. “Demokrasiye saygısı olmayan” bir liderin ülkesinde yaşandığı için görmüyor.

Görmediği ne çok şey var!

Bu darbeyi Fetullah Gülen’in yaptırdığına ilişkin ortaya sürülen kanıtları da görmüyor. Bu konuda “itiraflar” olsa bile, bunlar Batı ülkeleri açısından “yeterli kanıt” sayılmazmış.

Biraz yukarıda “kötü” demiştim.

Kötülüğü ele aldığınızda, her melanet beklenir sizden. Bir darbeyi, sadece “kamuda tasfiyeler” ve “gözaltına alınan gazeteciler”den ibaret sayarsınız.

Hayatını kaybeden insanlar vicdanınızda makes bulmaz.

Darbecilerin “infaz listesi”ne öylesine bakar geçersiniz

Belki de içten içe sevinirsiniz, “İkide bir bize laf çakan Ahmet Kekeç de infaz listesindeymiş” dersiniz.

Eminim bunu dersiniz!