Ahmet Kekeç bugün yine polemik peşinde!

Kekeç bu sefer bir gazeteciye değil, ulusalcıların gözde isimi, best seller kitapların yazarı Turgut Özakman'ı hedef almış...

GAZETECİLER.COM

Ahmet Kekeç bugün yine polemik peşinde. Ama bu sefer bir gazeteci değil hasmı. ulusalcıların gözde yazarı Turgut Özakman'ı hedef almış. Kekeç Tüyap kitap fuarinde Özakman'ın okuyucularına aptığı muameleyi

"Dün bir internet sitesinde fotoğraflarını gördüm. Gerçek mi diye baktım...

İnanamadım, bir daha baktım...

İnanamadım, bir daha...

Evet, dibine kadar gerçek... Telefon kulübesini andıran cam fanusun içindeki kişi, yazar Turgut Özakman... Yüzünde, sadece gözlerini açıkta bırakan beyaz bir maske var... Ellerde sterilize eldivenler...

Fanusun üzerindeki tabelada “Turgut Özakman” yazıyor.

Karıştırmayalım, başka yazarlara meyletmeyelim diye yazmışlar herhalde.

Değerli ve gözümüz gibi sakınmamız gereken Turgut Bey, cam kulübenin içinde oturuyor...

Kulübenin önünde kalabalık bir okur kitlesi var. Ellerinde, yazarlarının son numarası olan “Cumhuriyet” kitabı... Kitap imzalatmak, “laik cumhuriyet düşüncesinin yaşayan en büyük temsilcisi” olan yazarlarıyla söyleşmek için bekliyorlar ama...  Yazar “söyleşmeye” pek istekli değil.

İstikrahla oturuyor cam fanusun içinde, istikrahla bakınıyor...

Kimseyle birebir temas kurmuyor.

Hiçbir okurunu “görüş alanı” içine sokmuyor.

Bir cumhuriyet yazarı değil, adeta “monarşik” bir varlık...

İmzalanacak kitabı, “vezne deliği” süsü verilmiş boşluktan, yine kendisi gibi maskeli korumasından alıyor, ıslak imzasını kondurduktan sonra aynı vezne boşluğundan korumasına uzatıyor. Koruması da okurlarına iletiyor...

İnanamadınız değil mi?

İnanın.

Bu bir imza etkinliği...

Gayet steril, “mikroplardan arınmış”, tertemiz bir imza etkinliği...

Gözümüz gibi sakınmamız gereken Turgut Özakman’ımız, böylece domuz gribi mikroplarından korunmuş, daha “faydalı” eserler vermek üzere ömrüne ömür katmış oluyor...

Güzel, değil mi?

Güzel ama, ben Turgut Özakman okuru olsaydım üzülürdüm. Bu kılıkla insanların karşısına çıktığı ve “hepiniz mikropsunuz” demeye getirdiği için de fena halde içerlerdim. Gider, Yekta Güngör Özden okuru olurdum... Vural Savaş okuru olurdum... Bedri Baykam okuru olurdum...

Böyle diyorum ama, önyargılı olmak istemem. Belki de insanlardan gizlediği bir rahatsızlığı vardır...

Bilmiyorum...

Bir rahatsızlığı varsa geçmiş olsun ve Allah şifalar versin...

Bir rahatsızlığı yoksa yine geçmiş olsun... İlaveten de Allah akıl fikir versin..."