Ahmet Hakan'ın ahlâk ölçüsü ve demokrasi...
Zalim, zalimdir; bir an için "mazlum" yerine düşmüş gibi görünmesei onun eski zalimliğini ve zuluümlerini ortadan kaldırmaz...
ADNAN BERK
OKAN
"Genel Ahlâk" kurallarına aykırı hareket eden insanların "ahlâksız" olduklarını söylemek insafa ters düşmez...
Ama...
Ahlâksızlığı "Genel Ahlâk" kurallarına göre değil de kendi penceresinden gördüklerine ve kendi meşrebine uygun tarif edenlerin, farklı bakış açılarına sahip kişilerin her türlü tavır, davranış ve inançlarını "ahlâksızlık" olarak suçlamaları asıl "ahlâksızlık"tır...
Efendiiiimmm...
Şimdi sıra bendenizin "ahlâklı olmak"la ilgili ahkâm kesmeme geldi...
O halde başlayabilirim...
Ey güzel insanlar!..
Ahmet Hakan diyor ki:
Ahlâksız insan, "Bu ülkede kendimi yeterince özgür hissetmiyorum" diyenleri anlamak için küçük bir çaba harcamak yerine "Madem özgürlük yok ben nasıl her düşündüğümü yazabiliyorum" diyen insandır (not: Soru işareti Hakan'ın yazısının orijinalinde de yoktu. ABO).
Ben ise diyorum ki:
"Bu ülkede kendimi yeterince özgür hissetmiyorum" diyen biriyle, "Madem özgürlük yok ben nasıl her düşündüğümü yazabiliyorum?" diye soran insanın ahlâkı arasında zerre miskal fark yoktur...
Çünkü...
İkisinin olaya baktıkları yer aynı değildir...
Haliyle...
Gördükleri tablonun birbirine benzememesi gayet tabiidir...
Demokrasi de zaten bu bakış ve görüş farklılığını hazmedebilenlerin rejimidir...
Ahmet Hakan diyor ki:
Ahlâksız insan, "Dönemin zalimlikleri beni korkutuyor" diyene "Ha! Ha! Ha! Şuna bak! Amma da korkak" falan diye laf çakan insandır.
Ben ise diyorum ki:
"Dönemin zalimlikleri beni korkutuyor" diyene "Ha! Ha! Ha! Şuna bak! Amma da korkak" falan diye laf çakan insan ahlâksız değildir, olamaz...
Olsa olsa "dönektir"...
Çünkü bugün "Dönemin zalimlikleri beni korkutuyor" diyenler, daha önceleri aynı sözü söyleyen bugünün zalimlerine "Ha! Ha! Ha! Şuna bak! Amma da korkak" falan diye laf çakanlardır...
Yani...
Bugün geçmişteki söylemlerinin tam tersi davranışta bulunanlara işte bu nedenle dense dense "Dönek" denir...
Eğer "Döneklik" ahlâksızlıksa; bu ülkenin en büyük ahlâksızı, dönekliği ile iftihar eden Ahmet Hakan'dır...
Ahmet Hakan diyor ki:
Ahlaksız insan, "korkutan" ile uğraşmak yerine "korkan" ile uğraşan insandır.
Ben ise diyorum ki:
"Korkutan" ile uğraşmak yerine "korkan" ile uğraşan insana "ahlâksız" demek bir zamanların "öcülerinin" yanında yer almak demektir...
Yani...
Zalimle koyun koyna girmektir...
Çünkü...
Zalim, zalimdir...
Bugün "mazlum" yerine düşmüş gibi görünmesi onun eski zalimliğini ve zulümlerini ortadan kaldırmaz...
Örnek mi?..
28 Şubat süreci ve devamında bendenize (ve daha birçok yazara) zulmedenler...
Halen "tutuklu" yargılanan Tuncay Özkan'ın 28 Şubat süreci ve devamında bana, aileme ve daha birçok yazara yaptıkları onun zalimlik sıfatını (sırf tutuklu yargılanıyor diye) ortadan kaldırmaz...
Tıpkı, tutuklanmadı ve yargılanmıyor (henüz) diye Uğur Dündar ve Emin Çölaşan'ın şahsıma (ve daha birçok yazara) yaptıkları zalimliklerin de ortadan kalkmadığı gibi...
Ahmet Hakan diyor ki:
Ahlaksız insan, korkutana "Niye korkulacak bir ortam yaratıyorsun" (burada da soru işareti yoktu. ABO) diye çıkışmak yerine "Korkuyorum" diyene "Cesur ol" diyen insandır.
Ben ise diyorum ki:
Korkutana "Niye korkulacak bir ortam yaratıyorsun" diye çıkışmak yerine "Korkuyorum" diyene "Cesur ol" diyen insan "ahlâksız" değil "sağlam bir dost"tur...
Çünkü...
Korkağa "korkmakta haklısın" demek korkaklıktır...
Düşmanlıktır...
Şahsiyet fukaralığıdır...
Korkuya teslim olmaktır...
Yani...
O "korkan insanı" daha da korkutmak, hatta "korku bataklığının" içine itmektir...
Ahmet Hakan diyor ki:
Ahlaksız insan, sadece kendisinin ve kendi gibi düşünenlerin özgürce yazıp çizmelerine bakarak "Memlekette özgürlükler sonuna kadar kullanılıyor kardeşim" diyen insandır.
Ben ise diyorum ki:
Sadece kendisinin ve kendi gibi düşünenlerin özgürce yazıp çizmelerine bakarak "Memlekette özgürlükler sonuna kadar kullanılıyor kardeşim" diyen insana "ahlâksız" demek; demokrasiden hiçbir şey anlamamaktır...
Çünkü...
Demokrasi, dileyen herkesin özgürlüğü de dilediği gibi tarif edebilme hürriyetidir...
Kimine göre bir kadının "başını örtmesidir" özgürlük; bir başkasına göreyse "saçlarını açıkta bırakması"...
Kimine göre "Kapitalizmi övebilmektir" özgürlük...
Kimine göre "her yol devrim!" diye haykırabilmek...
Kimine göre ellerini ovuşturarak "Memlekette özgürlükler sonuna kadar kullanılıyor kardeşim" demektir özgürlük...
Kimine göre ise, "korkuyoruz, özgürlüğümüzü kullanamıyoruz" diye haykırmaktır...
Ahmet Hakan diyor ki:
Ahlaksız insan, sadece kendisini güvende hissettiği bir ortamı güvenli sayan insandır.
Ben ise diyorum ki:
Sadece kendisini güvende hissettiği bir ortamı güvenli sayan insan "ahlâksız" değil, "bencil/çıkarcı" insandır...
Tıpkı patronundan başka ve patronuna muhalif bütün işadamlarını "hırsız, vergi kaçakçısı" gibi tanıtıp; gerçekte cumhuriyet tarihinin kanunla tescilli en büyük vegi kaçakçısı olan patronu hakkında "tek kelime eleştiri" yapamayan insan gibi...
Yani...
Ahmet Hakan gibi...
Ve...
Ahmet Hakan diyor ki:
Ahlaksız insan, mazluma da, zalime de kimlik soran ve zulüm karşısında ona göre tavır alan insandır.
Ahmet Hakan diyor ki:
Ahlaksız insan, hakkında herhangi bir yargı kararı bulunmayan kişilerin aylarca kodeslerde tutulması karşısında kılı bile kıpırdamayan insandır.
Ahmet Hakan diyor ki:
Ahlaksız insan, dün kendisine yapılan kötülüklerin aynısını bugün başkalanna yapmakta herhangi bir beis görmeyen insandır.
Ben de diyorum ki...
Bu üç madde, Ahmet'in yanlışlıklarla dolu makalesindeki "doğru" tespitleridir...
Çünkü...
Bu üç tespiti hukukun evrensel doğrularıdır...
Çünkü...
Evrensel hukuka aykırı her tavır alış "ahlâksızlık"tır...
İşte bu sebepledir ki...
Daha önce açıkladığım gerekçelerimle "haksız" olarak tanımladığım Ahmet bu son üç tespitinde yerden göğe kadar haklıdır...
Bilmem anlatabildim mi?..
adnanberkokan@gmail.com
"Genel Ahlâk" kurallarına aykırı hareket eden insanların "ahlâksız" olduklarını söylemek insafa ters düşmez...
Ama...
Ahlâksızlığı "Genel Ahlâk" kurallarına göre değil de kendi penceresinden gördüklerine ve kendi meşrebine uygun tarif edenlerin, farklı bakış açılarına sahip kişilerin her türlü tavır, davranış ve inançlarını "ahlâksızlık" olarak suçlamaları asıl "ahlâksızlık"tır...
Efendiiiimmm...
Şimdi sıra bendenizin "ahlâklı olmak"la ilgili ahkâm kesmeme geldi...
O halde başlayabilirim...
Ey güzel insanlar!..
Ahmet Hakan diyor ki:
Ahlâksız insan, "Bu ülkede kendimi yeterince özgür hissetmiyorum" diyenleri anlamak için küçük bir çaba harcamak yerine "Madem özgürlük yok ben nasıl her düşündüğümü yazabiliyorum" diyen insandır (not: Soru işareti Hakan'ın yazısının orijinalinde de yoktu. ABO).
Ahmet Hakan'ın hürriyeti... Ahmet Hakan'ın sevdiği ve anladığı özgürlüğü Nazım Hikmet "Bir Hazin Hürriyet" başlığıyla yazdığı şiirinde şöyle tarif ediyor: "Büyük hürriyetinle çalışırsın el kapısında, ananı ağlatanı Karun etmek hürriyetiyle hürsün!" Büyük usta Nazım Hikmet; Hürriyet'i, patronunun "vergi kaçırma" ve buna rağmen "ahlâklı tanımlanma" özgürlüğü zanneden Ahmet'i mi tarif etmiş ne?.. Tek farkla... Ahmet anasını değil de, "anamızı ağlatanı Karun etmek hürriyetiyle hür"... |
Ben ise diyorum ki:
"Bu ülkede kendimi yeterince özgür hissetmiyorum" diyen biriyle, "Madem özgürlük yok ben nasıl her düşündüğümü yazabiliyorum?" diye soran insanın ahlâkı arasında zerre miskal fark yoktur...
Çünkü...
İkisinin olaya baktıkları yer aynı değildir...
Haliyle...
Gördükleri tablonun birbirine benzememesi gayet tabiidir...
Demokrasi de zaten bu bakış ve görüş farklılığını hazmedebilenlerin rejimidir...
Ahmet Hakan diyor ki:
Ahlâksız insan, "Dönemin zalimlikleri beni korkutuyor" diyene "Ha! Ha! Ha! Şuna bak! Amma da korkak" falan diye laf çakan insandır.
Ben ise diyorum ki:
"Dönemin zalimlikleri beni korkutuyor" diyene "Ha! Ha! Ha! Şuna bak! Amma da korkak" falan diye laf çakan insan ahlâksız değildir, olamaz...
Olsa olsa "dönektir"...
Çünkü bugün "Dönemin zalimlikleri beni korkutuyor" diyenler, daha önceleri aynı sözü söyleyen bugünün zalimlerine "Ha! Ha! Ha! Şuna bak! Amma da korkak" falan diye laf çakanlardır...
Yani...
Bugün geçmişteki söylemlerinin tam tersi davranışta bulunanlara işte bu nedenle dense dense "Dönek" denir...
Eğer "Döneklik" ahlâksızlıksa; bu ülkenin en büyük ahlâksızı, dönekliği ile iftihar eden Ahmet Hakan'dır...
Ahmet Hakan diyor ki:
Ahlaksız insan, "korkutan" ile uğraşmak yerine "korkan" ile uğraşan insandır.
Ben ise diyorum ki:
"Korkutan" ile uğraşmak yerine "korkan" ile uğraşan insana "ahlâksız" demek bir zamanların "öcülerinin" yanında yer almak demektir...
Yani...
Zalimle koyun koyna girmektir...
Çünkü...
Zalim, zalimdir...
Bugün "mazlum" yerine düşmüş gibi görünmesi onun eski zalimliğini ve zulümlerini ortadan kaldırmaz...
Örnek mi?..
28 Şubat süreci ve devamında bendenize (ve daha birçok yazara) zulmedenler...
Halen "tutuklu" yargılanan Tuncay Özkan'ın 28 Şubat süreci ve devamında bana, aileme ve daha birçok yazara yaptıkları onun zalimlik sıfatını (sırf tutuklu yargılanıyor diye) ortadan kaldırmaz...
Tıpkı, tutuklanmadı ve yargılanmıyor (henüz) diye Uğur Dündar ve Emin Çölaşan'ın şahsıma (ve daha birçok yazara) yaptıkları zalimliklerin de ortadan kalkmadığı gibi...
Ahmet Hakan diyor ki:
Ahlaksız insan, korkutana "Niye korkulacak bir ortam yaratıyorsun" (burada da soru işareti yoktu. ABO) diye çıkışmak yerine "Korkuyorum" diyene "Cesur ol" diyen insandır.
Ben ise diyorum ki:
Korkutana "Niye korkulacak bir ortam yaratıyorsun" diye çıkışmak yerine "Korkuyorum" diyene "Cesur ol" diyen insan "ahlâksız" değil "sağlam bir dost"tur...
Çünkü...
Korkağa "korkmakta haklısın" demek korkaklıktır...
Düşmanlıktır...
Şahsiyet fukaralığıdır...
Korkuya teslim olmaktır...
Yani...
O "korkan insanı" daha da korkutmak, hatta "korku bataklığının" içine itmektir...
Ahmet Hakan diyor ki:
Ahlaksız insan, sadece kendisinin ve kendi gibi düşünenlerin özgürce yazıp çizmelerine bakarak "Memlekette özgürlükler sonuna kadar kullanılıyor kardeşim" diyen insandır.
Ben ise diyorum ki:
Sadece kendisinin ve kendi gibi düşünenlerin özgürce yazıp çizmelerine bakarak "Memlekette özgürlükler sonuna kadar kullanılıyor kardeşim" diyen insana "ahlâksız" demek; demokrasiden hiçbir şey anlamamaktır...
Çünkü...
Demokrasi, dileyen herkesin özgürlüğü de dilediği gibi tarif edebilme hürriyetidir...
Kimine göre bir kadının "başını örtmesidir" özgürlük; bir başkasına göreyse "saçlarını açıkta bırakması"...
Kimine göre "Kapitalizmi övebilmektir" özgürlük...
Kimine göre "her yol devrim!" diye haykırabilmek...
Kimine göre ellerini ovuşturarak "Memlekette özgürlükler sonuna kadar kullanılıyor kardeşim" demektir özgürlük...
Kimine göre ise, "korkuyoruz, özgürlüğümüzü kullanamıyoruz" diye haykırmaktır...
Ahmet Hakan diyor ki:
Ahlaksız insan, sadece kendisini güvende hissettiği bir ortamı güvenli sayan insandır.
Ben ise diyorum ki:
Sadece kendisini güvende hissettiği bir ortamı güvenli sayan insan "ahlâksız" değil, "bencil/çıkarcı" insandır...
Tıpkı patronundan başka ve patronuna muhalif bütün işadamlarını "hırsız, vergi kaçakçısı" gibi tanıtıp; gerçekte cumhuriyet tarihinin kanunla tescilli en büyük vegi kaçakçısı olan patronu hakkında "tek kelime eleştiri" yapamayan insan gibi...
Yani...
Ahmet Hakan gibi...
Ve...
Ahmet Hakan diyor ki:
Ahlaksız insan, mazluma da, zalime de kimlik soran ve zulüm karşısında ona göre tavır alan insandır.
Ahmet Hakan diyor ki:
Ahlaksız insan, hakkında herhangi bir yargı kararı bulunmayan kişilerin aylarca kodeslerde tutulması karşısında kılı bile kıpırdamayan insandır.
Ahmet Hakan diyor ki:
Ahlaksız insan, dün kendisine yapılan kötülüklerin aynısını bugün başkalanna yapmakta herhangi bir beis görmeyen insandır.
Ben de diyorum ki...
Bu üç madde, Ahmet'in yanlışlıklarla dolu makalesindeki "doğru" tespitleridir...
Çünkü...
Bu üç tespiti hukukun evrensel doğrularıdır...
Çünkü...
Evrensel hukuka aykırı her tavır alış "ahlâksızlık"tır...
İşte bu sebepledir ki...
Daha önce açıkladığım gerekçelerimle "haksız" olarak tanımladığım Ahmet bu son üç tespitinde yerden göğe kadar haklıdır...
Bilmem anlatabildim mi?..
adnanberkokan@gmail.com