Ahmet Hakan'dan, polemik dersleri…
Biz o'na 'polemiklerin efendisi' deyince fanatikleri kızmıştı... Ama gelin görün ki Ahmet Hakan bugün Gazeteciler.com'un hakkını teslim etti...
GAZETECİLER.COM - GAZETECİLER.COM olarak biz
O’na “Polemiklerin Efendisi” adını taktığımızda
fanatiklerinden bazıları kızmıştı…
Oysa amacımız sevgili
Hakan’ı “zem” etme değil,
“hakkını teslim etme” idi…
Neyse…
Bereket fazla gecikmedi ve bu kez
o bizim hakkımızı iade etti…
Daha doğrusu, tespitlerimizdeki
yerindeliğe vurgu yaparak, bizi taltif etti...
Ve bu gün “İyi bir polemik
nasıl yapılır?”ın dersini verdi…
“Önüme gelene bin tekme” dersen...
“Çarşı karışsın, dikkat çekeyim” dersen... Sırf çakma olsun diye
çakarsan... “Çakma polemikçi” olur çıkarsın... Polemiğin raconu
şudur:
Diyor ve derslere
başlıyor…
“Çakman gereken zamanda çakacak,
susman gereken zamanda ise susacaksın... Bunun ayarını ve kıvamını
ise izan ve irfanınla ancak sen belirleyebilirsin...”
Müthiş bir tespit…
Hani, fıkra anlatmaya hevesli bir
adama “yeri geldiğinde anlatırsan fıkranın lezzeti olur” demişler
ya…
Adam bakmış ki bir türlü yeri
gelmiyor, “Booommmm dedim de aklıma geldi” deyip başlamış kelalaka
bir fıkra anlatmaya…
Zamanlaması doğru
ayarlanmamış “çakmalar” da işte o anlamsız fıkra
gibidir…
Gelin görün ki dersin bir
bölümünün uygulanması çok zor…
“Çok zor” çünkü, nerde o çakmanın zamanlamasını ilim ve irfanıyla
yapabilecek yazar bizim medyada?..
Neredeyse tüm polemikçiler
"Kodu mu öldüren" cinsi …
Hakan’ın
derslerinden şu bölümü okuyun lütfen...
“İmalı göndermelerle, arkadan
dolanmalarla, karartmalar uygulayarak yazdığın yazılar sadece
“şahsa gönderilmiş mektup” konumundadır. Açık ol...
Meselâ şu bölümü, Yılmaz Özdil’e
“Yürü Yılmaz kim tutar seni… Her ne kadar ‘kâğıt israfı’ deseler de
tek kelimelik vuruşlarınla Doğru Yoldasın” desteği olabilir
mi?..
“Basit yazmak, anlaşılır olmak,
kısa cümleler kurmak, senin entelektüel seviyene halel getirmez.
Unutma: Karışık yazanın kafası karışıktır.”
İlim ve irfanımız çoğu dersi
anlamaya yetmedi…