Ahmet Hakan'dan Atatürk itirafları
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, bir zamanlar Atatürk'e olan bakış açısı ile şu anki bakış açısını kıyasladı.
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Atatürk'ün ölümünün 76'ncı yılı nedeniyle bir yazı kaleme aldı. Coşkun, "Artık Atatürk hakkında öyle düşünmüyorum" başlıklı yazısında, eskiden Atatürk'e karşı olan eleştirel tavrının artık değiştiğini, şu cümlelerle anlattı;
ATATÜRK LEHİNE KONUŞANLAR
MÜTHİŞ CESARETLİ
-Eskiden Atatürk'ün aleyhinde konuşanların, "müthiş cesaretli
şahıslar" olduğunu düşünürdüm.
-Artık Atatürk'ün lehinde konuşanların, "müthiş cesaretli şahıslar"
olduğunu düşünüyorum.
-Eskiden Atatürk'ün süper şık kıyafetlerine bakarken... İçimden
"ama şık kıyafetler giyilirken millet yoksul ve perişan idi"
cümlesini geçirirdim.
-Uçakları, sarayları falan görünce... Artık
geçirmiyorum.
-Eskiden "Atam sen kalk da ben yatam" edebiyatıyla kafa
bulurdum.
-Artık "Benim atam Erdoğan'dır" diyenlerle kafa
buluyorum.
ATATÜRK'ÜN ZAFERİ AZ BİLE
ABARTILMIŞ
-Eskiden Atatürk'ün zaferinin fazlasıyla abartıldığını
düşünürdüm.
-Beş seçim kazanmanın ülke kurtarmaktan bile daha önemli
sayıldığı bugünleri görünce... Atatürk'ün zaferinin az bile
abartıldığını düşünüyorum.
-Eskiden Atatürk'ün, ülkenin yönünü Batı'ya çevirmesini şiddetle
eleştiriyordum.
-Mısır, Suriye, Irak falan... Bugün bunların içine düştüğü durumu
görünce şiddetli eleştirilerimi epey yumuşattım.
-Eskiden Atatürk'e saygı gösterenlerin tümünü, "devlet
katlarında bir şeyler elde etmek isteyenler" olarak görürdüm.
-Atatürk'e saygı göstermenin devlet katlarında hiçbir şey
vaat etmediği bugünlerde... Atatürk'e saygı gösterenlerin
içtenliğine tanıklık eder hale geldim.
TEPKİM YUMUŞAR HALE
GELDİ
-Eskiden Atatürk'ün -1920'lerde de olsa- otoriter bir sistemin
başında yer almasını "Olmaz böyle şey" diye karşılıyordum.
-1920'lerde yapılanın bir benzerinin 2014'lerde yapıldığını
görünce... Tepkim yumuşar hale geldi.
-Eskiden her türlü farklılığın, değişimin, özgürlük talebinin
karşısına "Atatürk" çıkarılırdı ve ben bu duruma ifrit olurdum.
-Bugünse her türlü farklılığın, değişimin, özgürlük
talebinin karşısına "Darbe olabilir, şimdi sırası değil" cümlesi
çıkarılıyor ve ben bu duruma da ifrit oluyorum.