Ahmet Hakan'dan Akif Beki kardeşine 10 öğüt!
Akif Beki, Radikal'de yazmaya başaladı. Ondan kıdemli arkadaşı Ahmet Hakan Beki'ye öğütlerini sıraladı!...
Hürriyet'in sivri dilli yazarı Ahmet Hakan bugün biraz Şeyh
Edebali'ye öykündü...
Radikal gazetesinde yazarlığa başlayan Akif Beki kardeşi için,
"önden gelen atlı" olmanın avantajına dayanarak, "Ey oğul"
seslenişine mütenasip öğütler hazırladı...
"BİR Elini korkak alıştırma... Överken de, yererken de sonuna kadar
aban... Çaktın mı tam çak... Açık yaz... Açıktan yaz... İsim ver...
Hata yap... Özür dile... Kavga et... Meydanı gümbürdet..." diyor
Ahmet Hakan ve Akif Beki'ye öğütlerini birbir sıralıyor...
(***)
Takdim ediyorum:
BİR Elini korkak alıştırma... Överken de, yererken de sonuna kadar
aban... Çaktın mı tam çak... Açık yaz... Açıktan yaz... İsim ver...
Hata yap... Özür dile... Kavga et... Meydanı gümbürdet...
İKİ "Gücendirilen arkadaş sayısı" ile "bağımsız yazar olabilme
başarısı" arasında doğrudan bir bağ vardır... Korkma, gücendir
dostlarını... Ne demiş Fikret? "Hak bildiğin yolda yalnız
yürüyeceksin."
ÜÇ Unutma: Tayyip Erdoğan'ı sinirlendirme riskini göze alamazsan
hakiki yazar olamazsın... Ya da şöyle söyleyeyim: Erdoğan'ın grup
konuşmasında doğrudan seni hedef aldığı gün, senin "olduğun" gün
olacaktır...
DÖRT Yeri geldiğinde pişmiş aşa su kat... Yeri geldiğinde yangına
benzinle git... Yeri geldiğinde bir çuval inciri berbat et...
BEŞ Eski mahallenin sakinlerine "dur" demek, eski mahallenin
ilkelerine "dur" demek anlamına gelmez... İlkeye sadık kal, insana
değil...
ALTI Mevláná'nın pergel metaforunu uygula: Bir ayağın Doğan
Grubu'nda iken, öbür ayağın eski mahallende olsun...
YEDİ Şunu bilesin ki: Gazete yazısında samimiyet de samimiyetsizlik
de çarpan etkisiyle yansır okura... Samimi olursan, karşılığını
fazlasıyla alırsın...
SEKİZ Sakın sır tutma... Elindeki bilgiyi okuruna aktarmayınca
midesi bulanmayan ya da başı dönmeyen bir adam, hakikatli bir yazar
olamaz...
DOKUZ Sadakatsiz ol... Her şeye ama her şeye karşı sadakatsiz ol...
Sadece yazı hariç... Sadakatin yazına olsun... Kendini yazıya
ada... Bundan böyle üzerine titizleneceğin en önemli namus, yazının
namusudur...
ON: "Misyon", bir yazarın ayak bağıdır... "Cemaat", bir yazarı hep
arkasından çeker... "Kibir", bir yazarı başlamadan bitirir...
Misyonsuz ol, cemaatsiz kal, kibirsiz takıl... Ancak böylece acayip
yalnız, acayip güzel olmanın doyumsuz keyfine varabilirsin...