Ahmet Hakan'dan 9 yazara karne!
Ahmet Hakan aralarında Hıncal Uluç ve Fehmi Koru'nun da olduğu 9 köşe yazarına karne verdi.
İşte Ahmet Hakan'ın "Bir yumak gazeteci için karne denemesi" başlığı ile kaleme aldığı ve 9 ismi analiz ettiği o yazı...
En hızlısı hepimizin
HINCAL ULUÇ
Vazife şuuru: Yazmak için yaşayacak, yazmak
için eğlenecek, yazmak için gezecek denli yüksek bir vazife
şuuru... Plakalara bile yazmak için bakıyor.
Neşe: Eskiden daha çok kahkaha atardı. Son
zamanlarda azaldı kahkahaları... Ama bu durum 'neşeli hayat'
olayının hakkını vermediği anlamına gelmez.
Misyon: Farklı olmak... Herkesten farklı olmak...
Bazen sırf bu misyona uysun diye herkes 'a' derken 'b' der.
Doğrusunun 'a' olduğuna inansa bile...
Stil: 'Hıncal Uluç tarzı' dendiğinde hepimizin
aklına bir şey geliyorsa onun için 'başlı başına bir tarz'
diyebiliriz.
Başlıca özellik: Kendi gündemine kendini
kaptırması... Sonuna kadar... Kıyasıya...
Rekabetçilik: Rekabet yapar ama temizinden...
Rakiplerine 'malzeme' vermekten kaçınmayacak kadar
'centilmen'dir.
Hal ve gidiş: En hızlısı hepimizin... Hep böyle
kalacak gibi...
Aşmışlığın rahatlığı
ÇETİN ALTAN
Vazife şuuru: Bu bölümü geçelim. Çünkü vazife
şuurunun gerektirdiği her şeyi yapmış biri için 'vazife şuuru'
değerlendirmesi yapılamaz.
Neşe: Hiçbir şey yokken, durup dururken bir şarkı
tutturacak, bir şiir okuyacak kadar neşeli...
Misyon: Kimsenin aklına gelmeyecek alanlarda
kimsenin aklına gelmeyecek kıyaslamalarda nerede olduğumuzu
anlatmak...
Stil: Çok şeyler görmüş geçirmişlere özgü bir
bilgeliğe sahip... Ama bunun havasına ve rahatlığına kendini
kaptırmaz.
Başlıca özellik: Konuşur. Hem de çok... Ama
karşısındakini kitaplara sarılmaya iten türden konuşur.
Rekabetçilik: Artık çocuklarının ve torunlarının
rekabetlerini gözlüyor.
Hal ve gidiş: Yukarıdan ve uzaktan bakmaya devam...
İhtiyatlı devrimci
ENİS BERBEROĞLU
Vazife şuuru: Yüksek bir vazife şuuru var ama
bu şuura sahip olanların tersine angaryadan hiç hoşlanmıyor.
Neşe: Asosyaller cemaatinden ama neşesiz değil.
Kıvamını bulduğunda humor duygusunu konuşturur.
Misyon: Devrimci ama ihtiyatlı devrimci...
Stil: Alman ekolüyle sokak çocukluğu arasında bir
yerde...
Başlıca özellik: Soğuk-kanlılığı...
Rekabetçilik: Rekabet etmez, rekabet ettirir.
Hal ve gidiş: Koltuğa yapışmadan koltuğun hakkını
vermeye çalışıyor.
Benzerlerinden farklı
FEHMİ KORU
Vazife şuuru: Günde iki yazı yazıyor.
Televizyon programlarına katılıyor. Motivasyonu ne olursa olsun
vazife şuuru tam yani...
Neşe: Ehli keyiftir. Rind meşreptir. Şakaları
kendine özgüdür. Mizah anlayışı gelişmiştir.
Misyon: Benzerlerinden farklı olmak... Bunu
başardığı anda başarılı olacağını biliyor.
Stil: Komploculuk, takılmacılık ve sağduyu...
Tarzını bu üç kavram oluşturur.
Başlıca özellik: Zekâya, arşive ve birikime
yaslanmak.
Rekabetçilik: Çaktırmamaya çalışsa da kıyasıya
rekabet yapar. İçten içe...
Hal ve gidiş: Bir ara bocalamıştı ama son
zamanlarda kendisini 'sağduyu' sığınağına attı.
Taraf olmaktan korkmaz
NAZLI ILICAK
Vazife şuuru: Hayatındaki inişlere çıkışlara
dikkat kesilirseniz bugünkü etkinliğini vazife şuuruna borçlu
olduğunu görürsünüz.
Neşe: Tam bir ortam insanıdır: Girdiği ortamı
keyiflendirir. Ev sahipliği meşhurdur: Davetlerinden evinize
neşeyle dönersiniz.
Misyon: Türkiye üzerine konuşmasa Türkiye'ye bir
şey olacakmış gibi düşünür.
Stil: Taraf olmaktan zerre kadar çekinmez.
İktidardan yana taraf olur, muhalefetten yana taraf olur ama
mutlaka taraf olur.
Başlıca özellik: İnandıklarını savunma konusundaki
inatçılığı ve aldırmazlığı...
Rekabetçilik: Aşırı rekabetçi değildir.
Hal ve gidiş: Keskinliklerini atarak
ilerliyor.
Diplomat gibi
SEDAT ERGİN
Vazife şuuru: Balyoz davası hakkında 43 yazı
yazacak denli takipçi bir gazetecinin vazife şuuru olmayacak da
benim mi olacak?
Neşe: Artık herkes biliyor: Eğer 'güneşin
sofrasında / dostların arasında' ise süper kafa dengi bir adam
haline geliyor.
Misyon: En şık kaçacak ifadeyi bulmaya adamıştır
kendisini... Tıpkı bir diplomat gibi...
Stil: Bir konu kafasında matematiksel bir kesinlik
kazanmazsa asla kalem oynatmaz. Tarzı bu...
Başlıca özellik: Titizliği... Karşısındakinin
sinirlerini zıplatacak denli titizliği...
Rekabetçilik: Araştırma alanında kendisiyle
rekabet etmek durumunda.
Hal ve gidiş: Herkesin bir şey söylediği konuda
'bakalım ne diyecek' diye beklenen bir gazeteci haline geldi. Bu
kıvamda gidiyor.
Misyonsuzdur
ERTUĞRUL ÖZKÖK
Vazife şuuru: Vazife şuuru tam ve eksiksizdir
ama çok hızlı yazdığı için az çalışıyormuş izlenimi verir.
Neşe: Neşe peşinde koşan bir adamdır.
Misyon: Artık herkes biliyor: Misyonsuzdur.
Stil: Yayın yönetmeniyken bir stili vardı.
Bıraktı. Bir süre 'stilsiz' kaldı. Ama artık yeni bir 'stil'e
kavuştuğunu söyleyebiliriz: Çocuksu, şakacı, ifrit edici, üzerine
üzerine gidici bir stil.
Başlıca özellik: Özür dilemesini ve "yanılmışım"
demeyi en iyi becerenlerdendir.
Rekabetçilik: Ellerinden tuttuğu isimlerin
birbirleriyle rekabetlerini izlemekten keyif alır.
Hal ve gidiş: Ölçülü ve dikkatli bir boşvermişlik
içinde gidiyor.
Tepeden tırnağa tarz
GÜNERİ CİVAOĞLU
Vazife şuuru: Vazife şuuruna sahip ama
vazifesini yaparken olayı bir festival haline dönüştürür.
Neşe: Düzeyi düşürülmemiş her türlü neşenin içinde
yer alabilir.
Misyon: Büyük ve iddialı duruş peşinde değil, kaliteli bir duruş
peşinde.
Stil: İhmal edilmemiş bir şıklığın adamı... ?ıklık
adına yaşar gibi...
Başlıca özellik: Hangi ortama girerse girsin
kalitesinden bir şey eksiltmeyen ender isimlerden...
Rekabetçilik: Buna gerek duymuyordur sanırım.
Hal ve gidiş: Yazıları ve televizyon programı ile
yakaladığı son kıvamdan memnun ve daha fazlasına gerek
duymuyor...
Mücadele adamı
CENGİZ ÇANDAR
Vazife şuuru: Vazifesini hiç aksatmaz: Ortadoğu
semalarından Okyanus ötesine uçarken bile...
Neşe: Damarına basarsanız neşesini ortaya
çıkarabilirsiniz.
Misyon: Tam bir misyon adamıdır. Hem de her
alanda: Kürtler konusunda, Ortadoğu konusunda, ABD ile ilişkiler
konusunda falan...
Stil: Delikanlı bir stili var. Sokakların diline
vâkıf... Sadece buranın sokaklarının değil... Ortadoğu'nun
da...
Başlıca özellik:
Mücadelecidir.
Rekabetçilik: Artık rekabete gerek duymayacak
kıvamda.
Hal ve gidiş: Bazen iktidara yanaşsa da bunu uzun
soluklu hale getirmiyor ya da getiremiyor.