Ahmet Hakan'a sitem...

Bir gün baktım ki bir genç adam; “Ekmeleddin’den ekmek çıkmaz” diyordu ekranda…

ADNAN BERK OKAN

Önce sitem ederek başlayayım…

Ama…

Kırgınlık yok…

Küskünlük yok…

Darılma yok…

İncinme yok…

Şarkıda olduğu gibi “sadece sitem”…

Kimlere mi?..

Bu köşede alkışlanmış, “Günün Köşe Yazarı” seçilmiş ya da “Günün Kazananı” ilân edilmiş herkese…

Evet…

“Gazeteciler.com” bir internet sitesi…

Türkiye’nin en güçlü internet medyası guruplarından biri olan İnternethaber Gurubu’na bağlı…


Yani…

Yine Türkiye’nin “en çok okunan” medya takip sitelerinden biri olan “gazeteoku.com” ile aynı guruptan…

İnternethaber.com olsun…

Gazeteoku.com olsun; “değerli” gördüğü; kamuoyunda karşılığı olan yazarların hepsinin makalelerinden alıntılar yapar…

Köşelerine mutlaka link verir…

Yazarın ulusal gazetelerden birinde yazması ya da internet medyasında köşe sahibi olması bizim editör arkadaşları hiç etkilemez…

Hatta…

Bizim guruba haksızca saldıranlardan…

Ve hatta hatta…

Yolumuzu kesmek için iktidara yakınlığından kaynaklanan gücünü kullanan nice meslektaşım; gazeteoku.com’dan ulaşır okurlarına…

Çünkü…

Yazdığı gazetenin resmi tirajı 25 bin olmasına rağmen gazeteoku.com’da ve hem de sabahın köründe ilk sıralarda yer verilerek okurlarına ulaşması sağlanır…

Asla kompleks yapmayız…

“Efendim bu arkadaş bizim guruba saldırmış, iftira atmış, önümüzü kesmek için iktidara olan yakınlığından kaynaklanan gücünü kullanmıştı” diye düşünmeyiz…


Ve farkında mısınız bilmem…

Bu satırların yazarının makaleleri (Ki her gün güncellenir) gazeteoku.com’da yer almaz…

Sadece bu köşe yer almaz hem de…

Bugüne kadar bir kere bile “neden böyle?” diye sormadım…

Keza internethaber.com’da da yine her gece 00.01’de güncellenen yazılarm gazeteoku.com’a sabah saat dokuza doğru girer ve yine kimseye sitem etmem…

Yine diğer arkadaşlarımın köşelerine çok erken saatlerde link verildiği halde…

Yine içlerinde “en kıdemli” olduğum halde…

Bu yazının amacı da zaten kendi arkadaşlarıma sitem etmek değil…

Öyle ya…

Bugüne kadar hangisini alkışladım ki?..

Köşeleri olmadığı için “Günün Köşe Yazarı” da seçemedim…

“Kazanan” ilân etmek için ise belli ki bahane(!) bulamamışım…

Ama…

Diğerlerine sitem etmeye hakkım var…

 

Ey güzel insanlar!..

Bugüne kadar böyle bir yazıyı bu köşede ilk kez okuyorsunuz…

Bir daha da okumayacaksınız zaten…

“İçimde kalsın” istemedim…

Belki bir daha o fırsatı da bulamayabilirim…

Hiç olmazsa arşive girsin…

Efendim…

Ahmet Hakan bugünkü yazlarından birinde, yine benim gibi sadece bir internet medyası olan radikal.com’da yazan Ezgi Başaran’ın dünkü yazısını taşımış kendi köşesine…

Gerçi takdir edilen Ezgi değil Ateş İlyas Başsoy ama olsun…

Takdir edilen konu, benim daha ilk açıklama yapıldığı gün sahiplendiğim “Ekmek için Ekmeleddin” sloganı…

Bizim sitede bile “alay” konusu olan sloganı ben çok tuttuğumu, “çok akılcı ve doğru” olduğunu yazmıştım hatırlarsanız…

Ahmet ise bu sitede sık alkışladıklarımdan biridir…


Yazdıklarımı okur mu? Okumaz mı bilmem…

Ama sanırım bu sitede bu köşelerde “günde 20 bin vuruşa yakın yazılarıyla” (Sanırım) Türkiye medyasında (Kâğıt baskı ya da web) en çok yazan(Hepsi de iyi ya da kötü, değerli ya da değersiz, taraftarı var ya da yok; “yorum”dur) kişi olduğumdan haberi vardır…

Hatta…

Pek çok konuda olaya diğerlerinden farklı baktığımı (Yine sanırım) Ahmet de biliyordur…

Baştan hemen herkese (Bazıları hariç) absürt gelen o yazdıklarım bir süre sonra çok taraftar bulur kendine ama bu arada benden çıktığı unutulur…

Ya da “unutmak” meslektaşlarımın işine gelir…

Amman ha!..

Lütfen “Bırak şimdi övünmeyi” falan demeyin, övüneceğim…

Ne diyor Erasmus:

“Delileri övenler deliler, cahillere hayran olanlar cahillerdir”…

Deliliğime verin yani…

Ve yine Erasmus’un dediği gibi “Kimse seni övmüyorsa, sen kendini öv!”

N’apıym aabi?..

Kimsenin beni öveceği yok, bari ben kendi kendimi öveyim…

Nerede kalmıştım?..


Tamam hatırladım…

Ahmet Hakan’da kalmıştım…

Ahmet Hakan bugünkü Hürriyet’te ilk başta kendisinin de karşı çıktığı “Ekmek için Ekmeleddin” sloganını sevmeye başladığını itiraf ediyor…

Sebebi ise Ezgi’nin söyleşi yapıp köşesine taşıdığı Ateş İlyas Başsoy’un açıklamaları…

Uzun uzun anlatmayayım…

Başsoy’un sloganı sevme gerekçeleri benimkilerle

Ben de yazılarımda ekmeğin Türk halkı için ne kadar “değerli” olduğunu anlatıyordum…

Bilhassa Doğulu halklar için ekmeğin en az “hürriyet” kadar değerli olduğunu; her türlü mal ve hizmetin fiyatının serbest olduğunu ekmeğin fiyatının ise “devlet” tarafından tespit edildiğini hatırlatıyordum…


Yani…

 Daha ilk günden karşı çıkılan sloganı savunan tek ben vardım…

 Bir gün baktım ki bir genç adam; “Ekmeleddin’den ekmek çıkmaz” diyordu ekranda…

Ona da şu cevabı verdim:

“Yahu adamlar siyaset yapıyor… Yani… Ekmeleddin’den ‘ekmek’ çıkarmaya değil, ekmekten ‘Ekmeleddin’ çıkarmaya çalışıyorlar… Ve bence doğru dürüst anlatılabilirse ‘Ekmek’ müthiş bir slogan…”

A&G’nin patronu Adil Gür, dün gece CNNTÜRK’te “Ne Oluyor?” programında Erdoğan’ın neden diğerlerinin iki misline yakın oy aldığını şöyle açıkladı…

“Ak Parti’ye oy verecek olanlara 17/25 Aralık yolsuzluk operasyonlarını hatırlatıp yolsuzluk yapıldığına inanıp inanmadıklarını soruyoruz yüzde yetmişe yakını inandıklarını ama hastanelerde kuyrukta beklemediklerini, gelirlerinin arttığını falan söylüyorlar…”

Bendeniz de 17 Aralık’tan sadece iki gün sonra CHP’lileri bu köşede uyarmış, “yolsuzluk üzerinden siyaset yapmayın bizim halk hırsızı sever… Çünkü dünyada ‘Komşuda pişer bize de düşer’ diye atasözü olan bir başka halk yoktur” demiştim…

Sonra da seçimlerden (30 Mart 2014) on gün kadar önce  diye yazmıştım…

Haklı çıktım…

Neden haklı çıktım?..

Halkımı tanıdığım için…

Saçlarımı beyaza boyatmamış, yıllardan sonra o rengi kendiliğinden almıştı…

Kelliğim de keza akılla kılın yana yana duramamasındandı…

(İşte şimdi mütevazılığı tam unuttum)…

 

Yani ey güzel insanlar!..

Gelin, kendinizi benim yerime koyun…

Yazın…

Hem de hiç durmadan üretin…

Hatta, hatta...

Kâğıt baskı ve web ortamının "günlük en çok yazan yazarı" olun...

Eh yani…

İyi yazıyor da olun…

Farklı şeyler söyleyin…

O farklı şeyler sonradan gündem olsun…

Ama…

Hiç fark edilmeyin…

Siz olun da sitem etmeyin yani…

Sevgili Ahmet…

Sitemim sana…

Ama dedim ya…

Kırılmadım, küsmedim, gücenmedim, darılmadım…

Sadece sitem…

Gözlerinden öperim…

adnanberkokan@gmail.com