Ahmet Hakan

Boykot bir “son” veya “sonuç” olmadığı gibi bir “amaç” da değildir… Hele “ameliyat” hiç değildir…

Yani Ahmet (Hakan)…

Yani…

Yani…

Bazen öyle garip şeyler yazıyorsun ki inanamıyorum…

“Ne gerek vardı şimdi?” diye soruyorum kendi kendime…

Ahmet Hakan bu…

Yazacak o kadar çok şey bulabilecek…

Ve en kralını yazacakken neden kel alâka bir şey yazar ki?...

Bugün de tutmuş, “Boykot başvurulacak son çaredir” diyor…

Ne alâka?..

Boykot bir “son” veya “sonuç” olmadığı gibi bir “amaç” da değildir…

Hele “ameliyat” hiç değildir…

Boykot bir “araç”tır…

Diğer demokratik hukuk devletlerinin tümünde sıkça başvurulan sıradan ve fakat yasal bir araç

Neden “son çare” olsun?..

Ne yani?..

Boykot Nasrettin Hoca’nın göle maya çalması mı?..

“Ya tutarsa?”…

Tutarsa tutar, tutmazsa tutmaz Ahmet…

“Tutmayacak” korkusuyla boykot mu yapılır?..

Ya da boykottan vaz mı geçilir?..

Demokrasi ve piyasa modeli “risk alma” sistemidir…

Tıpkı kazanılma ihtimali olmayan bir seçime girmek gibi…

Ne yani?..

“Ya kazanamazsam” deyip seçime girilmemeli mi?..

Ya da “ya düşerse?” diye uçağa binilmemeli mi?..

Yani Ahmet…

Yani…

 Yani…

 Yani…

Kaybettin…