Ahmet Hakan

Hürriyet

Mustafa Kemal henüz “Atatürk” soyadını almadığı, Cumhuriyetin ilk yıllarında basın özgürlüğü için şöyle demişti:

“Basın hürriyetinden doğan mahzurların giderilme vasıtası, yine basın hürriyetidir.”

Peki, uygulayabilmiş miydi?..

Uygulayabilseydi yeni bir ülke kurmuş bir milli kahraman bugün bile basını özgür bırakmamakla suçlanır mıydı?..

Neyse…

Amacım Mustafa Kemal gibi, o dönemin “diktatör” olarak tanınan bir devlet adamının bile basın özgürlüğüne nasıl da değer verdiğini anlatmaktı.

Şu köşelerde uzun yıllardır (Son beş yıldır) siyasal iktidara en büyük zararı iktidar medyasının ve köşe yazarlarının verdiğini anlatmaya çalışıyorum…

Neden?..

28 Şubat medyasını aratır hale geldiklerini için…

“Aratmak” bundan sekiz ay öncesi için geçerliydi…

Bugün artık onların yayıncılık anlayışlarını 28 Şubat medyasıyla kıyaslamak mümkün değil…

Hatta…

28 Şubat medyasına bile hakaret sayılır…

Ahmet Hakan bugünkü Hürriyet’te yayımlanan makalelerinde basının özgür olmamasının aslında yasakçılara zarar verdiğini anlatıyor ama tabii anlayabilene…

Yoksa (Büyük ihtimalle) o da biliyor ki bugünkü uyarıları “namussuz dönek” küfürleri eşliğinde okunacak…

Ama…

Bence…

Ve aklı başına herkes için…

Yani…

Sadece Başbakan ve yandaş gazeteler/gazeteciler için değil; demokrasimizin ve basın özgürlüğünün de garanti altına alınması için yapılmış ikaz yazıları…

Yani…

Herkesin sakin bir şekilde, öfkelenmeden, geçmişte benzer yasakların sonuçlarını da hatırlayarak okumaları gereken yazılar…

Ve…

Ahmet Hakan “Günün Köşe Yazarı”…