Ahmet Hakan

Ve çok haklı olarak bir kişiye “Ermeni” denilmesinin hakaret olarak kabulünü içine sindirememişti Ahmet…

CHP milletvekillerinden Canan Arıtman yaptığı bir konuşmada "(Abdullah) Gül, cumhurun yani Türk milletinin Cumhurbaşkanlığını yapsın, etnik kökeninin değil. Sayın Gül'ün annesinin etnik kökeninin Ermeni olduğunu, Gül'ün dayısı İzmir'deki meslektaşım Dr. Ahmet Satoğlu asistanlarına söylemiş" demişti.

Arıtman'ın bu sözleri üzerine Gül “kendisine ve ailesine hakaret edildiği” iddiasıyla 1.—liralık sembolik bir tazminat davası açmış ve kazanmış, karar Yargıtay tarafından da onanmıştı.

Yani…

Bu ülkenin sadece “Yerel” değil en yüce mahkemesine göre de “Ermeni” kimliği “hakaret” içermekteydi…

Şaka yapmıyorum…

Vallahi, billahi doğru söylüyorum…

Yani…

Sakın ola bir dostunuza şakayla bile olsa “Ermeni” demeyin, canı isterse mahkemeye koşar sizi mahkûm ettirir…

Ve ey güzel insanlar!..

O absürt yargılama…

O absürt mahkeme kararına en çok itiraz edenlerden biri de kimdi biliyor musunuz?..

Bilmeyebilirsiniz; ben söyleyeyim: Ahmet Hakan (Coşkun)…

Yani…

Ve çok haklı olarak bir kişiye “Ermeni” denilmesinin hakaret olarak kabulünü içine sindirememişti Ahmet…

Aklı başında, vicdanı olan hiç kimse kabul edememişti zaten…

Ben de…

“Kardeşim gibi sevdiğim Abdullah Gül”ü, bu ülkenin has yurttaşları olan Ermenilere hakaret olarak kabul edilecek bir dava açtığı için eleştirmiştim…

Şimdiii…

Bu girişi neden yaptığıma geleceğim…

Ahmet (Hakan Coşkun) kendisine tivit atarak “dalaksız” diyen türkücü Nihat Doğan’ı kendisine “hakaret” ettiği iddiasıyla önce savcılığa şikâyet edip, “hapis cezasıyla tecziye edilmesini” istemiş…

Aradan iki yıl geçtikten sonra ve yargılama esnasında “o tivitler bana ait” diye itiraf eden Doğan hakkında bu defa da hukuk mahkemesine başvurup, 50 bin lira manevi tazminat istemiş….

Bana göre ve genel vicdani kanaate göre “ayıp” etmiş…

Neden mi?..

Bir insanın dalağının olmaması veya olan dalağının alınmış olması asla ve asla bir kişinin şahsiyetine, namusuna, onuruna, şerefine gölge düşürmez…

Dalaksız olmak insanı insan olmaktan çıkarmaz…

Haysiyetsizliğine işaret etmez…

“Nihat Doğan’dır ne yapsa olağandır” demek varken bütün dalaksız insanlara hakaret olarak kabul edilebilecek bir zihniyetle hareket edip bunu dava konusu yapmasını; Ahmet Hakan’a yakıştıramadım…

Bu nedenle de belki de açtığı davayı kazanacağı halde –Ki burası Türkiye’dir… Ermeni” denilmesinden hakaret manası çıkaran yargı sistemi “dalaksız” denilmesini de “hakaret” olarak kabul edebilir) benim gözümde daha şimdiden kaybetmiştir…