Ahmet Hakan
Zaman zaman biz de eleştiriyoruz kimi çıkışlarını ve haksız da buluyoruz ama bizim karşı çıkışlarımız kişiselleştirilmiş yazılarına.
Her ne kadar kimi dostlar "tarafsız yazarlık
bitti" diyorlarsa da biz bunu söyleyenlerle aynı fikirde
değiliz.
"Tarafsız yazarlık" bitmez; biterse "medya biter"...
Zaman zaman biz de eleştiriyoruz kimi çıkışlarını ve haksız da buluyoruz ama bizim karşı çıkışlarımız kişiselleştirilmiş yazılarına...
Yoksa bugünkü Hürriyet'te "Ne istiyorsun birader?" başlığı altında yayımlanan gibi makaleleri bizden daima destek gördü, görecek de...
Kimden mi söz ediyoruz?..
Ahmet Hakan'dan...
Hiç kimsenin yanında durmadan kendi penceresinden bakarak yaptığı nefis bir tespit...
Bir yanden terörün bitmesini, akan kanın durmasını isteyen ama diğer yanda terörün bitmesi, akan kanın durdurulması için yapılan çalışmaları "vatana ihanet" ile eş tutanlara nasıl da güzel sesleniyor...
Ve kazanıyor...
Not:
Ahmet Hakan'ın yazısının o bölümü aynen şöyle:
Ne istiyorsun birader
Şehit analarının gözyaşlarından hükümete "çakma malzemesi" çıkaran da sensin...
"Şehitler olmasın, analar ağlamasın" diye atılan adımlardan "çakma malzemesi" çıkaran da sensin.
Her şehit cenazesi geldiğinde "Yeter artık, çözün şu sorunu" diyen de sensin...
Çözüm için görüşmeler başlayınca "Satıyorsunuz vatanı" diyen de sensin.
Her karakol baskınından sonra hükümete "afra tafra" yapan da sensin...
Silahlı PKK'lılann sınır dışına çıkanlması için girişim başlatan hükümete "afra tafra" yapan da sensin.
"Öcalan'dan doğru dürüst yararlanılamadı" diyen de sensin...
Öcalan'dan bir biçimde yararlanılmaya başladığında "İmralı canisi ile görüşülemez" diye itiraz eden de sensin.
"PKK'yı bitirmek imkânsız, dağa çıkışların yolunu engellemek lazım" diyen de sensin...
Bırakın dağa çıkışlan engellemeyi, "dağa çıkanların bile silah bırakmalarını sağlamayı" hedefleyen süreçten memnun olmayan da sensin.
Şehitler üzerinden her türlü lügat paralama işini yapan da sensin...
Şehitlerin olmadığı bir Türkiye hedefine karşı paralamadık lügat bırakmayan da sensin...
"Bunlar da aynı... Bunlar da her şehit cenazesi geldiğinde 'Bıçak kemiğe dayandı' açıklaması yapıyor" diyen de sensin...
Bir daha "Bıçak kemiğe dayandı" açıklaması yapılmasın diye atılan adımlara karşı çıkan da sensin.
"PKK bu şekilde bitirilemez" diyen de sensin...
PKK'nın ne şekilde bitirileceğine dair tek bir "öneri" getiremeyen de sensin...
Bütün içtenliğimle soruyorum: Ne istiyorsun birader sen?
"Tarafsız yazarlık" bitmez; biterse "medya biter"...
Zaman zaman biz de eleştiriyoruz kimi çıkışlarını ve haksız da buluyoruz ama bizim karşı çıkışlarımız kişiselleştirilmiş yazılarına...
Yoksa bugünkü Hürriyet'te "Ne istiyorsun birader?" başlığı altında yayımlanan gibi makaleleri bizden daima destek gördü, görecek de...
Kimden mi söz ediyoruz?..
Ahmet Hakan'dan...
Hiç kimsenin yanında durmadan kendi penceresinden bakarak yaptığı nefis bir tespit...
Bir yanden terörün bitmesini, akan kanın durmasını isteyen ama diğer yanda terörün bitmesi, akan kanın durdurulması için yapılan çalışmaları "vatana ihanet" ile eş tutanlara nasıl da güzel sesleniyor...
Ve kazanıyor...
Not:
Ahmet Hakan'ın yazısının o bölümü aynen şöyle:
Ne istiyorsun birader
Şehit analarının gözyaşlarından hükümete "çakma malzemesi" çıkaran da sensin...
"Şehitler olmasın, analar ağlamasın" diye atılan adımlardan "çakma malzemesi" çıkaran da sensin.
Her şehit cenazesi geldiğinde "Yeter artık, çözün şu sorunu" diyen de sensin...
Çözüm için görüşmeler başlayınca "Satıyorsunuz vatanı" diyen de sensin.
Her karakol baskınından sonra hükümete "afra tafra" yapan da sensin...
Silahlı PKK'lılann sınır dışına çıkanlması için girişim başlatan hükümete "afra tafra" yapan da sensin.
"Öcalan'dan doğru dürüst yararlanılamadı" diyen de sensin...
Öcalan'dan bir biçimde yararlanılmaya başladığında "İmralı canisi ile görüşülemez" diye itiraz eden de sensin.
"PKK'yı bitirmek imkânsız, dağa çıkışların yolunu engellemek lazım" diyen de sensin...
Bırakın dağa çıkışlan engellemeyi, "dağa çıkanların bile silah bırakmalarını sağlamayı" hedefleyen süreçten memnun olmayan da sensin.
Şehitler üzerinden her türlü lügat paralama işini yapan da sensin...
Şehitlerin olmadığı bir Türkiye hedefine karşı paralamadık lügat bırakmayan da sensin...
"Bunlar da aynı... Bunlar da her şehit cenazesi geldiğinde 'Bıçak kemiğe dayandı' açıklaması yapıyor" diyen de sensin...
Bir daha "Bıçak kemiğe dayandı" açıklaması yapılmasın diye atılan adımlara karşı çıkan da sensin.
"PKK bu şekilde bitirilemez" diyen de sensin...
PKK'nın ne şekilde bitirileceğine dair tek bir "öneri" getiremeyen de sensin...
Bütün içtenliğimle soruyorum: Ne istiyorsun birader sen?