Ahmet Hakan
14 yaşını bulmamış çocukların "Yeni Dersimli Kürtler" üretmesinler diye mağarada diri diri yakıldıkları bir zulüm...
Efendim; "çok büyük bir lâf" olacak belki ama
olsun...
Biz yine de söyleyelim:
"Tarih yok, tarihçi vardır"...
Siz şimdiye kadar Murat Bardakçı ile Mustafa Armağan'ın aynı gün ve aynı saatte yaşananları aynı şekilde anlattıklarına tanık oldunuz mu?..
Olmadınız, olamazsınız, olamayacaksınız...
Neyse...
Çekim sisteminden çıkalım da işimize bakalım...
Tarih yok taraihçi vardır ama...
Bir de henüz "yakın zaman" olarak nitelendirebileceğimiz bir süreçte yaşanmışlıklar vardır...
Tanıklarının bazılarının bizzat yaşayarak öğrendikleri olaylar vardır...
O tanıklar ki tarihçi değildirler...
O tanıklar ki sadece birer mağdurdurlar...
Kim midir o tanıklar?..
Dersimliler...
Bugün biz onlara "Tuncelili" diyoruz...
İşte onlar...
Ve...
İşte bugün "Tunceli" denilen ama yaşayanların dilinde her daim "Dersim" olarak kalacak olan o şehirde bir "zulüm" yaşanmıştır...
Hem de ne zulüm...
Murat Suyu'nun kan renginde akmasına sebep olan bir zulüm...
Vecihi Timuroğlu'na, "Dersim Tarihi" isimli kitabının 86. sayfasında, “Murat Suyu'nun kandan kıpkırmızı aktığını görenler olmuştur….. İksor Vadisi'ndeki mağaralarda en büyüğü 14 yaşında olan 243 çocuk imha edildi” diye yazdıran zulüm…
Yani...
14 yaşını bulmamış çocukların "Yeni Dersimli Kürtler" üretmesinler diye mağarada diri diri yakıldıkları bir zulüm...
Ahmet Hakan, işte o zulmü son dönemlerde "en doğru ve en samimi" anlatanlardan biri olan CHP Milletvekili Hüseyin Günay'ı konuk edişinden sonra bugünkü Hürriyet'te başlığı altında bir makale yazdı...
Hem de ne yazmak...
Biz de bir anda Hakan'ın bütün günahlarını(!) unutup o mükemmel makalesine takıldık kaldık...
Ve...
Kendisini "Günün Köşe Yazarı" seçtik...
Biz yine de söyleyelim:
"Tarih yok, tarihçi vardır"...
Siz şimdiye kadar Murat Bardakçı ile Mustafa Armağan'ın aynı gün ve aynı saatte yaşananları aynı şekilde anlattıklarına tanık oldunuz mu?..
Olmadınız, olamazsınız, olamayacaksınız...
Neyse...
Çekim sisteminden çıkalım da işimize bakalım...
Tarih yok taraihçi vardır ama...
Bir de henüz "yakın zaman" olarak nitelendirebileceğimiz bir süreçte yaşanmışlıklar vardır...
Tanıklarının bazılarının bizzat yaşayarak öğrendikleri olaylar vardır...
O tanıklar ki tarihçi değildirler...
O tanıklar ki sadece birer mağdurdurlar...
Kim midir o tanıklar?..
Dersimliler...
Bugün biz onlara "Tuncelili" diyoruz...
İşte onlar...
Ve...
İşte bugün "Tunceli" denilen ama yaşayanların dilinde her daim "Dersim" olarak kalacak olan o şehirde bir "zulüm" yaşanmıştır...
Hem de ne zulüm...
Murat Suyu'nun kan renginde akmasına sebep olan bir zulüm...
Vecihi Timuroğlu'na, "Dersim Tarihi" isimli kitabının 86. sayfasında, “Murat Suyu'nun kandan kıpkırmızı aktığını görenler olmuştur….. İksor Vadisi'ndeki mağaralarda en büyüğü 14 yaşında olan 243 çocuk imha edildi” diye yazdıran zulüm…
Yani...
14 yaşını bulmamış çocukların "Yeni Dersimli Kürtler" üretmesinler diye mağarada diri diri yakıldıkları bir zulüm...
Ahmet Hakan, işte o zulmü son dönemlerde "en doğru ve en samimi" anlatanlardan biri olan CHP Milletvekili Hüseyin Günay'ı konuk edişinden sonra bugünkü Hürriyet'te başlığı altında bir makale yazdı...
Hem de ne yazmak...
Biz de bir anda Hakan'ın bütün günahlarını(!) unutup o mükemmel makalesine takıldık kaldık...
Ve...
Kendisini "Günün Köşe Yazarı" seçtik...