Ahmet Hakan Twitter'e neden geri döndü?
Haşmet Babaoğlu 'Hay Twitter'ınız batsın' dedi Ahmet Hakan'ı hedef aldı. Ahmet Hakan ve hedefteki diğer isimlerden yanıt gecikmedi:
Twitter, Haşmet Babaoğlu'nun son yazısıyla bizde siyasi
tartışmalardan çok medyatik tartışmaların orta yerine oturdu.
Yazısında Twitter kullanan gazetecileri isim vermeden ağır bir
dille eleştiren ancak hedefindeki isimlerin Ahmet Hakan ve
listesindeki arkadaşları olduğu anlaşılan Babaoğlu, buradaki
mesajlaşmaları "alçak, çirkin dedikodular" olarak
niteledi.
Peki Ahmet Hakan ve Haşmet Babaoğlu'nun hedefindeki diğer
isimlerin, Twitter hakkındaki düşünceleri nelerdi? Habertürk Genel
Yayın Yönetmeni Gülin Yıldırımkaya bu konunun daha da derininne
inmek için ilgili isimlere sordu:
Twitter dedikodu mu, yoksa sosyalleşme yeri mi?
Gazeteci "ciddi" misyonunu koruyup bu tür sitelerden uzak mı
durmalı?
Meslek dedikodusu görünür kılınmalı mı?
Twitter Haşmet Babaoğlu'nun söylediği gibi batmalı mı, yoksa
yerinde mi durmalı?
İşte hedefteki isimlerin açıklamaları:
Ahmet Hakan/Hürriyet Gazetesi
yazarı
İspatlamayazsan saydığın sıfatların hepsine layıksın Haşmet!
Twitter'ı terk ettim...
Çünkü bu alanın kendine özgü dilini ve üslubunu kavrayamayan medya,
Twitter'dan cümleleri bağlamından kopararak alıp haber
yapıyordu.
Ayrıca bir "yoldaşlık alanı" olan Twitter'da, "çakma modası" da baş
göstermişti...
Fakat... Bir de ne göreyim?
Twitter'dan bihaber olan Haşmet Babaoğlu, benim Twitter'ı terk
edişimi, her zaman olduğu gibi yine isim vermeden ve meseleyi hiç
anlamadan ele almış, esip gürlemiş.
Güya biz Twitter'da en alçak, en çirkin ve en pis dedikodular
yapıyormuşuz... Buna da "yoldaşlık" diyormuşuz... Cibilliyetimiz
ortaya çıkıyormuş falan...
Ne diyeyim bilmem ki?
Belki de en iyisi Başbakan'ın taktiğini uygulayarak Haşmet'e şöyle
seslenmek: Ey Haşmet! Eğer Twitter'da bizim tarafımızdan yapılmış
bir adet "en alçak", "en çirkin", "en müptezel" dedikoduyu ortaya
koymazsan, saydığın sıfatların hepsine layık olmayı kabul eder
misin?
Twitter'ı terk etmiştim...
Fakat şimdi Haşmet yüzünden yeniden döndüm...
***
Fatih Altaylı/Gazete Habertürk Genel Yayın Yönetmeni
Binlerce kişiyle paylaşılan şeyin özeli mi olur?
Twitter'ı duyuyorum. Gazetedeki gençler çok bahsediyor.
Belki bir eksiklik ama hayatımda ne Twitter'a ne de Facebook'a da
hayatımda girmedim.
Ayıp olacak ama nasıl girildiğini bile bilmiyorum.
İşin komiği her ikisinde de benim adıma açılmış bölümler
varmış.
Facebook'takini gördüm ama Twitter'dakini görmedim bile.
Bir vatandaş benim yazılardaki "Ne zaman adam oluruz" köşesini her
gün düzenli olarak Twitter'a koyuyormuş.
Nasıl yapılıyor o işlem bilmiyorum.
Epey de takipçisi varmış.
İki hafta kadar önce o bölümün benimle ilgisi olmadığını
söyledim.
Ardından o köşeyi hazırlayan kişi arayıp "Fatih Bey ben sizin için
bu bölümü yapıyorum. Eğer isterseniz size hemen devredebilirim. Yok
eğer istemezseniz izninizle bu haliyle sizin yazıları oraya koyarak
devam edebilirim" dedi.
Gördüğüm kadarıyla ciddi bir fenomen olmuş bu işler.
Ama biz bu çağı galiba kaçırdık.
En çok güldüğüm Ahmet Hakan.
Ahmet Hakan oraya her şeyi yazıp duruyormuş, sonra da "Burada
yazdıklarım aramızda kalmıyor. Çok ayıp. Artık yazmayacağım.
Özelimize giriyorlar" demiş.
Oraya yazılan ve binlerce kişiyle paylaşılan bir şeyin özeli mi
olur?
Haşmet Babaoğlu'nun bu konuda yazdıklarını okumadım.
Haşmet hidayete erdiğirden beri yazılarını okumuyorum.
***
Bekir COŞKUN/Gazeteci
Bu da Türkiye'deki çürümenin bir uzantısı
Eskiden insanlar gazeteleri okurlardı, şimdi gazetecileri izlemeye başladılar. Gazeteciler artık artistler, TV yıldızları, şarkıcılar gibi yaşamaya başladılar, neredeyse peşlerine paparazziler takılacak... Bunun sonucunda da artık kişilerin ne yazdığı, ne söylediği önemini kaybetti ve değerli düşünceler altta kaldı. Ne üstte kaldı derseniz: hangi gazeteci hangi restoranda kiminle yemek yedi, hangi şarabı içti, kiminle kırıştırdı bunlar ve bunların paylaşılması gündeme geldi. Bu da Türkiye'deki çürümenin bir uzantısıdır.
***
Cüneyt Özdemir/Gazeteci
Bırakın herkes istediği siteye girsin
Haşmet birilerine kızıp bir teknolojik gelişmeyi reddediyor. Buna katılmak mümkün değil. Kızgınlığını anlıyorum ama sonuçta bir teknolojik sisteme karşı durmayı anlayamıyorum. İran'daki muhaliflerin seçim sonrası pek çok gösterisi twitterdan organize oldu. Sonuçta twittera büyük anlamlar yüklemek de yanlış, hiçe saymak da... İnsanlara orada olduğu ya da olmadığı için kızmak da anlaşılır değil. Bırakın, herkes istediği internet sitelerine girsin, istediği gibi mesajlaşsın ya da mesajlaşmasın.