Ahmet Hakan tutuklanma iddiası için ne dedi?
Ahmet Hakan bugünkü köşesinde, ismini vermeyen bir AK Parti'li ile söyleşi yayınlayan Taraf yazarı Hayko Bağdat'ı eleştirdi.
Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan, dün Taraf'ta Hayko Bağdat
imzasıyla yayınlanan söyleşiyi taşıdı bugün köşesine. İsim vermeyen
bir üst düzey AK Partili ile söyleşi tanımını eleştiren Hakan,
söyleşiyi yapan gazeteciyi de sert sözlerle yerdi.
ESKİDEN ÜST DÜZEY ASKERİ YETKİLİ VARDI
ESKİDEN “Adını açıklamak istemeyen üst düzey askeri yetkili” diye
biri vardı.
Askeri yetkilinin teki, gazetecinin tekinin kulağına hükümete karşı
bir şeyler fısıldar, ardından da eklerdi:
“Bunları yaz ama sakın benim adımı yazma.”
Gazeteci de “Emredersin komutanım” çeker, ertesi gün haberini şöyle
yazardı:
“Adını açıklamak istemeyen bir üst düzey askeri yetkili şöyle dedi,
böyle dedi.”
HEM DE HAYKO BAĞDAT İMZASIYLA
Eskiden olup bitenlerin aynısının ya da benzerinin yeniden
tekrarlandığı bir dönemde...
Tabii ki sıra “Adını açıklamak istemeyen üst düzey yetkili” türü
haberlere gelecekti. Nitekim geldi de...
Hem de Taraf gazetesinde...
Hem de Hayko Bağdat imzasıyla...
SENİN GİBİ KORKAKLARLA İŞİM OLMAZ DEMEMİŞ
“Adını açıklamak istemeyen üst düzey bir AKP’li sorduğum sorulara
cevap verdi” mealinde bir yazı yazmış Hayko Bağdat...
-“Baba, sen niye adını açıklamak istemiyorsun ki?” dememiş.
-“Sen nasıl siyasetçisisin? Kimden korkuyorsun? Neden delikanlı
gibi konuşmuyorsun?” dememiş.
-“Senin arkasında durmaya cesaret edemediğin lafları, ben niye
oturup yazayım ki?” dememiş.
-“Senin gibi korkaklarla benim hiç işim olmaz” dememiş.
Bunların hiçbirini dememiş, oturmuş bir güzel yazmış “iktidar
kanadından bir kaynak” diye nitelendirdiği şahsın
cümlelerini...
Çandar ve Kentel’i yargıdan kurtarmışlar
PEKİ ne diyor “adının açıklanmasını istenmeyen
üst düzey AKP’li?”
Hayko Bağdat’ın yazısından öğreniyoruz ki...
Şunu diyor:
“Cemaatçiler yargıya sızdılar, Ferhat Kentel ile Cengiz Çandar’ı
KCK’dan tutuklayacaklardı, müdahale edildi ve ikisi de
kurtarıldı.”
BÖYLE BİR MEMLEKETTE HUKUKTAN ADALETTEN NASIL SÖZ
EDİLİYOR
Dikkat! Dikkat!
Müdahale ediliyor ve tutuklanacak olanlar kurtuluyor.
Nasıl müdahale ediliyor, müdahale edilirken hangi araçlar
kullanılıyor, müdahale eden kim, müdahale edilen kim, kurtarma
nasıl sağlanıyor, yargının bağımsızlığı nereye gidiyor, kurtulanlar
kurtuluyor da kurtulamayanlar ne oluyor, böyle bir memlekette
hukuktan, adaletten nasıl söz edilebiliyor...
Her biri ansiklopedi çapında meseledir.
ÇAPI KÜÇÜK CAN SIKMA ORANI BÜYÜK MESELELER
Ansiklopedi çapında meseleleri bir tarafa bıraktığımızda ise...
Geriye “çapı daha küçük” ama can sıkma oranı daha büyük şu türden
meseleler kalıyor:
-Ferhat Kentel’i, Cengiz Çandar’ı kurtarmak için müdahale edildi de
neden mesela Büşra Ersanlı’yı kurtarmak için müdahale edilmedi?
-Ferhat Kentel ile Cengiz Çandır’a yürekler yandı ve derhal
harekete geçildi de, neden sıra mesela Büşra Ersanlı’ya gelince
yürekler buz kesti?
-Hadi binlerce KCK sanığının gözlerinin yaşına bakılmadı, onu
anladık da, Büşra Ersanlı’nın gözünün yaşına neden bakılmadı?
BENİ DE KURTARMIŞLAR
Beni de kurtarmışlar
YİNE Hayko Bağdat’ın yazısından öğreniyoruz ki ben de kurtulmuşum
savcıların, yargıçların elinden...
Nasıl mı olmuş bu?
“Üst düzey yetkili”den okuyalım:
“Ahmet Hakan olayı, polis aşamasını çoktan geçmişti. ODATV’nin
ikinci iddianamesi hazırdı ve Ahmet Hakan’ın tutuklanacağı
söyleniyordu. Kanıtlarımız net diyorlardı. 7 Şubat’tan sonra o
savcıların görev yerini HSYK değiştirdi. Zannediyorum 7 Şubat darbe
girişiminin geri püskürtülmesi Ahmet Hakan’ı şimdilik kurtardı. Ama
dosya bir yerlerde duruyordur.”
ŞİMDİLİK YIRTMIŞIM
Yani?
Bana bir kıyak yapılmamış.
Özel yetkili savcılar, MİT Başkanı’na el attıkları için geri
püskürtülmüşler...
Ben de bu nedenle yırtmışım...
Ama öyle kalıcı bir yırtma değilmiş bu...
“Şimdilik” yırtmışım... Dosya orada bir yerlerde duruyormuş...
ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERİYORLAR
Ne demek istiyor bu adam?
Ne demek isteyecek?
Aba altından sopa gösteriyor...
Demek istiyor ki:
-Cemaat’i kıyasıya eleştirirsen o kıyıda köşede kalmış dosya,
Cemaat’in adamları tarafından yeniden açılır...
-Hükümet’i kıyasıya eleştirirsen o kıyıda köşe kalmış dosya, Cemaat
adamları olmayan adamlar tarafından yeniden açılır...
NEREDE BU DEVLET?
Buradan Adalet Bakanlığı’na, İstanbul Savcılığı’na ve diğer tüm
yetkililere soruyorum:
-Bu adını açıklamayan üst düzey AKP’linin söyledikleri doğru
mudur?
-Tutuklayacaktınız da 7 Şubat meselesi devreye girince mi
vazgeçtiniz?
-Ahmet Şık ile Nedim Şener olayı
7 Şubat’tan sonraya denk gelseydi, tutuklama olmayacak mıydı?
-Kıyıda köşede tuttuğunuz bir “iddianame” mi var?
-Varsa neden gereğini yapmıyorsunuz?
-Yoksa neden sesinizi çıkarmıyorsunuz?
-Birileri sizin adınıza birilerini töhmet altında tutuyor... Bunda
bir sorun görmüyor musunuz?
-Nerede bu devlet?
-Nerede bu adalet?