Ahmet Hakan ses versene! Patronun Rasim'in evinde ne yapıyordu?

Rasim Ozan değil miydi senin kelleni almaya soyunan. Bak patronun onun evinde yemeklerde. Gık'ın çıkmayacak mı?

Medya camiasının "köşeyi" en hızlı dönen çifti şimdilerde yeni bir köşe daha dönüyor... Aydın Doğan ile "çıkar" kankalığı...
Hey rabbim!
Bakalım daha neler göreceğiz...

Ettikleri küfürler semada dönüp dolaşırken "çıkar" uğruna neler yalanıp yutulacak, tanık olacağız...

Kimdi Rasim Ozan Kütahyalı?
Neydi Nagehan Alçı?
Nasıl yalı dairesi çocukları oldular?
Çifter çifter rezidans daireleri alacak paraları nerden buluyorlar?
Gözümüz yok!
Varsın daha çok olsun (ki bu hızla olur da)

Bizim gözümüz Ahmet Hakan'da...
Ey Ahmet Hakan!
Bu adam değil miydi senin tutuklanacağını iddia eden!
Bu Rasim değil miydi ekrandan sana parmak sallayan!
Sen değil miydin savcılara kızan!
Daha dün yazdın!
-"Buna savcılar nasıl izin veriyor" diye!
Peki ya senin patronun!
Aydın Doğan için bir çift lafın olmayacak mı?
-"Haysiyetimin, özgürlüğümün cellatlığına soyunan yalı dairesi çocuğunun evinde ne işin var patron" demeyecek misin?
Beni paspasa çevirdin, Rasim için benden geçtin diye gönül koymayacak mısın?
Susup oturacak mısın?
Yutacak mısın?

Ya sen Ertuğrul Özkök!
11 Ocak'taki o yazı sana ait değil miydi?
"Medya mahallesinin gammaz çocuğu" dememiş miydin ona?
"Elinde boya, ev ev dolaşıp, kapı işaretliyor" diye tiksintiyle şikayet etmemiş miydin?
Bak, patronun Aydın Doğan şimdi o "gammaz çocukla" birlikte...
Ne yapıyorlar dersin?
Yalı dairesinde "kapılarını boyadıkları evleri" mi konuşuyorlar?
Belki senin evinin kapısına da işaret koymuşlardır ha nersin?
Hoş gerçi bu yemek zaten o manaya geliyor ya...
Sen de susacaksın!
Sen de yutacaksın!
Peki ya...
Nehir kenarı bilgeliğin yetecek mi bunu hazmetmeye?


Ve sen Ahmet Altan!
Benim ne ilgim var deme...
Sen sardın onu medyanın başına...
Eline kına yak gari!