Ahmet Hakan neden korkuyor!..
Bu satırların yazarı bile Başbakan'ı eleştirmekten dolayı tazminat ödemeye mahkûm olma şerefini taşıyor...
GAZETECİLER.COM
Türkiye'nin yüzakı, demokrasimizin yılmaz savaşçısı
Ahmet Hakan haklı isyanıyla yine (her zaman olduğu
gibi) demokrasi mücahitlerine önderlik ediyor bugün...
Bir sağdan çakıyor Başbakan'a, bir soldan...
Bir yan ağlıyor vururken, diğer yanı gülümsüyor acı ile La
Jakond (Mona Lisa) gibi...
Bakın nasıl...
Yahu Ahmet amma da abartmışsın ha!.. Seni okuyanlar da Hükümeti ve Başbakan'ı eleştirmekten karakol polisleri ile kanka olduğunu sanırlar... Hayatın “Başbakan
eleştirmekten” ötürü karakol çekyatlarında geçiyor
sanki... Yahu sen Başbakan'a ya da hükümete yönelik eleştiriden dolayı karakola bile çağırılmadın ama; sana göre hükümetin yandaşı olan Şamil Tayyar 5 sene yedi... Şimdi söyle bakalım: Bu satırların yazarı bile Başbakan'ı eleştirmekten dolayı tazminat ödemeye mahkûm olma şerefini taşıyor... Önce sağlam bir eleştir ondan
sonra konuş (yaz).. |
- Eskiden: “Bunlar gelince bizi kesecekler”
diye korkulurdu. Şimdi: Avazın çıktığı kadar bağırılmasından
korkuluyor.
- Eskiden: “Bunlar üç vakte kadar kadınların
başını örtecekler” diye korkulurdu. Şimdi: “Kafalarımızın içini
örterek teslim almaya çalışıyorlar” diye
korkuluyor.
- Eskiden: “İran mı olacağız?” diye korkulurdu.
Şimdi: “Diktatörlük mü olacağız?” diye
korkuluyor.
- Eskiden: “Hayat tarzımız tehlike altında” diye
korkulurdu. Şimdi: “Her şey serbest ama sıkıysa uygula” mantığından
korkuluyor.
- Eskiden: “Yoksa şeriat mı gelecek?” diye
korkulurdu. Şimdi: “Var mı bana yan bakan?” tavrından
korkuluyor.
- Eskiden: “Her yer türbanla doldu” diye
korkulurdu. Şimdi: “Türbansız yer bulamayacağız” diye
korkuluyor.
- Eskiden: Korkudan zulmedilirdi. Şimdi: Zulümden
korkuluyor.
- Eskiden: Korkudan “Recep Tayyip’siz bir
Türkiye” hayali kurulurdu. Şimdi: “Recep Tayyip’siz bir Türkiye”
hayali kuramamaktan korkuluyor.
- Eskiden: Recep Tayyip’i eleştirmemekten
korkulurdu. Şimdi: Recep Tayyip’i eleştirmekten
korkuluyor.
- Eskiden: Mahalle baskısından korkulurdu. Şimdi:
“Tek adam” baskısından korkuluyor.
Ahmet Hakan’ın diğer yazılarını da okumak isterseniz