Ahmet Hakan mesajı aldı mı acaba?

Balkonda beklerken Ahmet Hakan’la nasıl bakışıp da kahkaha attıklarını bir yazmış ki rahmetli Nejat Saydam o bakışı görse 154 tane, siyah - beyaz aşk filmi çekerdi…

GAZETECİLER.COM – Ne güzel sözdür o öyle…
Doğruluğunu bilmeyiz çünkü kavgasız başlayan bir büyük aşkın temsilcilerindeniz ama…
“Büyük aşklar, kavga ile başlar” özdeyişini çok severiz…
Yok canım…
Bir şey anlatmayacağız…
İclâl Aydın’ı okuyunca aklımıza geldi özdeyişin güzelliği…
Bakın neler yazmış Tuna Kiremitçi’nin eks eşi:
Ben: Kesinlikle sen bana öyle şeyler de yazmıştın.
A. H: Bir şey sorucam, sürekli bunu ısıtıp ısıtıp önüme getirmiyceksin di mi? Ona bakarsan sen de bana neler yazdın.
Ben: İyi yapmışım. Senin bana yazdıklarının yanında benimkiler hiç kalır.
A. H: Ya, biz hani bir daha kavga etmiycektik.
Ben: Ama tehdit ediyorsun beni!
A. H: Allah Allah deli misin, niye tehdit ediyiiiim ya?
Ben: Benimle iyi geçin, düğündeki performansına göre değerlendirme yapıcam, bundan sonra yazacaklarım buna bağlı demedin mi?
A. H: Aaa!! Şaka yaptım, ayrıca yazarım, istediğimi yazarım.
Ben: Ben de yazarım. Ben de istediğimi yazarım.
A. H: Sen, bence yine de düğünde bana iyi davran. Bak hayat güzeldir, barıştık, Cengiz’in düğününe gidiyoruz.
Ben: Tamam, haklısın, ama sen de bana biraz nazik davran yani...
(Hürriyet Yayın Koordinatörü Fikret Ercan konuşmaya girer:)
F. E: Bence bu askının içindeki kol kırık değil. Bu Ahmet, bunu mahsus yapıyor. Son numarası da bu işte. Herkes etrafında pervane. Bak düğüne de İclal’le geliyor haaa. Vay be.. Şimdi herkes kolunu yalandan askıya almaya başlayacak.
(Ece Vahapoğlu da katılıyor sohbete...)
E. V: Ya, böyle numaralarla kadınların çantalarını filan çalanlar varmış Amerika’da. Yalandan kolunu alçıya alıp, yanından geçen kadından yardım istiyor, sonra da çantayı alıp kaçıyormuş!!
Ben: Ahmet, çantamı çalma!
A. H: Ya, Allah Allah... İclaaaalllll!
Ben: Tamam canım, şaka yaptım.
Ne öyle ters ters bakıyorsun. Gözün seyiriyor sanki.
A. H: Ben gayet iyiiim.
Devamını Hanımefendinin kendi köşesinde okuyun ama biz de bu arada biraz geyik yapalım…
Malûmunuz…
İclâl Hanım ile Ahmet Bey bir ara karşılıklı olarak “Babalarının malı olan köşelerinde” özel kavgaya tutuşmuşlardı…
Bir O, O’na çakıyordu…
Bir beriki, öbürüne…
Neyse…
Şimdi ikisi de kanka oldular…
Kanka olamazlar mı?..
Neden?..
Ateşle barut kanka olamayacağı için mi?…
Neyse canım…
Birbirlerine âşık olmadıklarına göre bal gibi de kanka olabilirler…
Fesatlık etmeyin de işimizi yapalım…
İclâl Aydın, Tüccar  Gazeteci Magazinci Cengiz Semercioğlu’nun düğününü anlatmış (canım elbette Semercioğlu kendi ile evlenmedi ama eşi Hanımefendi nedense pek hatırlanmamış)…
Balkonda beklerken Ahmet Hakan’la nasıl bakışıp da kahkaha attıklarını bir yazmışki rahmetli Nejat Saydam o bakışı görse 154 tane, siyah - beyaz aşk filmi çekerdi…
Biliyoruz ki son aylarda çok iyi iki dost oldular, İclâl Hanım ve Ahmet Bey…
Ahmet Hakan kardeşimizin aşklarının kavga ile başlayıp başlamadığını bilmeyiz ama Hülya Avşar hariç kiminle kavga etmişse sonradan o kişi ile çok yakın dost olmayı başarmıştır…
Son örnekler İclâl Aydın ve Hıncal Uluç’tur…
Biz Ahmet Hakan’ın dostluğunu çok önemseyenlerdeniz ama yine de eğer dost olacaksak bunun kavgasız, nizasız olmasını isteriz…