Ahmet Hakan için eleştiri kılavuzu
Ahmet Hakan, önce Taraf'tan Yıldıray Oğur'a çaktı, ardından sözü Şair Arif Ay'a getirdi...
GAZETECİLER.COM
Ahmet Hakan bugün önce, Taraf
yazarlarından Yıldıray Oğur’a çakıyor…
Oradan Şair Arif Ay’ın kendisini eleştirdiğine
ilişkin duyumu üzerine o “eleştiri” yazısını bulup
okuyor ve çaktırmadan bir “eleştiri” anayasacığı
yapıyor…
Bakın nasıl…
Ergenekon adında
bir terör örgütü var mı?.. İsim babaları veya anaları, hükümete kayıtsız şartsız destek veren medyada… Bunlardan biri de Yıldıray
Oğur… Hâsılı, Ergenekon (mideniz bulanmasın lütfen), Oğur kardeşimizin burun kiri ile sulandırılmış hem de… “Beni böyle eleştir
eleştireceksen” tadındaki serzenişe gelince… “Dönek” sıfatını ise kendisine ve hem de büyük bir “gururla” yakıştıran da kendisidir… “İftira” etme ve “şecere” çıkarma konularına hiç girmeyeceğim çünkü o konularda da Ahmet’ten iyisi (henüz) çıkmadı… Adnan Berk Okan |
Taraf Gazetesi’nin cevval isimlerinden Yıldıray Oğur kardeşimiz, İstanbul’da yapılan “Ergenekon” konulu bir toplantıda şöyle demiş:
“Ergenekon öyle bir örgüt ki ona üye olduğunu bilmeyenler var”.
Cümleye dikkatinizi çekmek için bir daha yazıyorum.
Gözlerinizi ovuşturun ve tekrar okuyun:
“Ergenekon öyle bir örgüt ki ona üye olduğunu bilmeyenler var”.
Pes! Vallahi pes!
Bize yapacak mavra alanı bırakmayan bu cümle karşısında şapka çıkarıyorum.
Sulandırma çıtası bu kadar yükseğe konunca...
Hakan’ın, Oğur’a yönelik
mizahi eleştirisi bu kadar değil elbette…
Kalan kısmını kendi köşesinden okumak için lütfen tıklayınız…
Şimdi de gelelim, eleştirilme konusundaki Ahmet
Hakanhag kriterlerine…
Bakın…
Buldum eleştiriyi...
“Edep” adlı bir edebiyat dergisi çıkarmaya başlamış Arif Ay ve o dergide benim “İslamcılar kültür ve sanat üretemez mi?” başlıklı yazıma bir cevap vermiş...
Ama nasıl zarif bir cevap!
“Sen ne anlarsın bu işlerden” demek yok... “Sen zaten döneğin tekisin” demek yok... “Daha dün ne diyordun, şimdi ne diyorsun” demek yok... “İftira” yok... “Şecere çıkarmak” yok...
Ya ne var?
Nezaketi milim elden bırakmadan ve “söyleyen”e değil “söylenen”e bakarak verilmiş süper bir cevap var.
Ve ey diğer Ahmet Hakan yazılarıyla birlikte bu yazının da tamamını okumak isteyenler!..