Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, skandal 'Karargah
Rahatsız' manşeti için hem nalına hem mıhına bir savunma yaptı
bugünkü köşesinde...
Köşesinin tamamını bu konuya ayıran Ahmet Hakan, Hürriyet
gazetesi yönetimini, "ne diye girdiniz böyle bir işe" diye sigaya
çekerken, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'a da "Konuşsana Hulusi
Paşa!" çağrısı yaptı. Hakan, Hürriyet'i eleştiren gazetecileri de
'komik' buldu!..
Ahmet Hakan'ın köşesinin bir bölümünü Hürriyet yönetimine ayar
vermeye ayırması dikkatlerden kaçmadı...
"Hürriyet keşke şöyle deseydi" başlığı açan Ahmet Hakan,
Paşalara "eğer eleştirilere yanıt vermek istiyorsanız çıkın
isminizle cisminizle verin. Ya da biz yokuz bu işte" resti
çekilmesi ve haberin o haliyle girilmemesi gerektiğini
savundu.
İşte Ahmet Hakan'ın bugünkü yazılarının tamamı:
KONUŞSANIZA HULUSİ PAŞA!
NEDEN SUSUYORSUNUZ Kİ!
HULUSİ Paşa!
Neden susuyorsunuz?
Konuşsanıza!
*
Desenize:
*
- Hürriyet’teki haberin arkasında biz varız.
O haberle biz, Genelkurmay’a yönelik haksız eleştirilere
cevap verdik.
- Söylediklerimiz
içinde tek bir harfle bile olsa Cumhurbaşkanı’na
ya da hükümete yönelik bir sözümüz yok.
- Seçilmiş Cumhurbaşkanı’na ve hükümete laf etmek ne
haddimize!
- Biz demokrasiye
bağlıyız ve bunu kimseye sorgulatmayız!
- Biz ki FETÖ’cülerin darbe girişimini
püskürtmüş, onların vaatlerini elimizin tersiyle itmiş
askerleriz.
- Bizim rahatsızlığımız Cumhurbaşkanı’ndan, hükümetten değil,
bizim rahatsızlığımız bize yönelik haksız eleştirilerden.
- Biz sadece Genelkurmay’a yönelik
haksız eleştirilere cevap verdik.
- Bizim yaptığımız açıklamayı çarpıtmak
kimseye bir şey kazandırmaz.
- Bizim üzerimizden Hürriyet’e yüklenmek,
Hürriyet’e büyük haksızlıktır.
- Rahatsızlığımızın tek bir adresi var: Bize yönelik
haksız eleştiriler yapanlar!
- Bize yapılacak en büyük hakaret bize potansiyel
darbeci muamelesi yapmaktır.
*
Hulusi Paşa!
İşin doğrusunun bu olduğunu
bildiğiniz halde...
Neden susuyorsunuz?
Konuşsanıza.
Nedir sizi hakkı söylemekten alıkoyan?
Nedir?
KARARGÂH VE
BAŞÖRTÜSÜ
7 konu var Genelkurmay’ın değindiği...
Bu 7 konudan 6’sının...
Cumhurbaşkanı’yla, hükümetle, yönetimle falan ilgisi yok.
*
Geriye kalıyor bir tek...
Türk Silahlı Kuvvetleri’nde başörtüsünün serbest
bırakılması...
*
Genelkurmay Başkanlığı bu konuda herhangi bir rahatsızlık
bildirmiyor.
Sadece diyor ki:
“Başörtüsü düzenlemesinde bizim dahlimiz
yok.”
*
Genelkurmay açıklamasının en sorunlu kısmı işte burasıdır.
*
Lafı hiç uzatmadan söyleyeyim:
Bu sorunlu kısımla ilgili olarak...
Yapılacak tek şey var:
Şunları söyleyip konuyu kapatmak:
*
- Senin dahlin olsa ne olur, olmasa ne olur.
- Ayrıca tabii ki senin dahlin olmayacak.
- Söz de yetki de karar da... Seçilmişlerindir.
- Sen işine bak.
*
Mesele bu kadar basittir.
HÜRRİYET KEŞKE ŞÖYLE
DESEYDİ GENELKURMAY’A
HÜRRİYET olarak keşke Hulusi
Paşa ve karargâhına şöyle deseydik:
*
- Hey Paşalar!
- Eğer bazı kesimlerin
sizi haksız yere eleştirdiklerini düşünüyorsanız...
- Bu eleştiriler karşısında rahatsızsanız...
- Bu eleştirilere bir cevap vermek istiyorsanız...
- Ya çıkın adınızla, sanınızla açıklama yapın, “Bu eleştiriler
şu şu açılardan yanlıştır” deyin.
- Ya da biz bu işte yokuz.
GENELKURMAY İKTİDARA DEĞİL
DE MUHALEFETE ÇAKABİLİR Mİ?
İKİSİNİ de yapamaz.
- İktidara da çakamaz.
- Muhalefete de çakamaz.
Hakkı yoktur.
Haddi de değildir.
*
Ama Genelkurmay Başkanlığı...
Hakkında çıkan yalan yanlış haberlere, gerçekdışı ithamlara,
eleştiri adı altında yapılan karalamalara...
Tabii ki cevap verebilir.
*
Yaptığı budur. Bundan ibarettir.
‘KARARGÂH RAHATSIZ’ HABERİ
28 ŞUBAT TÜRÜ BİR HABER Mİ?
28 Şubat’ta...
“Adını açıklamayan üst düzey bir askeri yetkili”ye
dayandırılan haberler yayınlanır ve o haberler aracılığıyla sivil
hükümete çakılırdı.
O haberlerin amacı, aba altından sopa göstermekti.
*
“Karargâh rahatsız” haberinin ise...
Karargâh’ın sivil hükümete çakmasıyla alakası yok.
Aba yok, sopa yok, aba altından gösterilen bir sopa da yok.
Peki ne var?
Karargâh’ın kendini savunma gayreti var, o kadar.
*
Yapılan şey, tıpkı Diyanet İşleri Başkanlığı’nın
kendisine yönelik eleştirilere cevap vermesi gibi bir şey...
*
Yapılan şey, tıpkı Tapu Kadastro Müdürlüğü’nün
kendisine yönelik eleştirilere cevap vermesi gibi bir şey...
ALLAH’A ÇOK ŞÜKÜR Kİ GEÇTİ
O DEVİRLER
- EN azılı muhaliflerin bile gözü
Genelkurmay’da değil.
*
- En askerci kesimler bile askere yaslanarak
hiçbir şey elde edilemeyeceğinin farkında.
*
- En “nasıl olsa ordu var” diyenler bile
artık bu avuntularından tamamen vazgeçmiş durumda.
*
Siz bakmayın o devirler geçmemiş gibi davrananlara!
Allah’a çok şükür ki...
Çoktaaan geçti o devirler.
İŞİN EN KOMİK
TARAFI
HÜKÜMET kalemşorları diyorlar ki:
“Hürriyet darbe çığırtkanlığı yaptı... Darbeci Hürriyet...
Darbe... Hürriyet... Darbe... Hürriyet...” falan.
*
Muhalif kalemşorlar da diyorlar ki:
“Hürriyet hükümeti mağdur gibi göstermek için operasyon
yaptı... Hükümetçi Hürriyet... Hürriyet... Hükümet...”
falan.