Ahmet Hakan durdu durdu Star'a vurdu

Star gazetesi bir manşet atmıştı hatırlarsınız. Şu TSK andıcına dair. İşte Ahmet Hakan gecikmeli olarak dahil olduğu mevzu bu!..

GAZETECİLER.COM - Star Gazetesi ile Hürriyet'in arası o manşet sonrası bir hayli limoni olmuştu... Önce Ertuğrul Özkök "güç bende" diyerek "muzaffer komutan edası" ile Star'ın saldırdığını yazmıştı... Star'ın Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu'da bu yazı üstüne kıyametleri koparım, "Özkök beni tehdit ediyor" diye ortalıkta salınmıştı.

Bir süre ortalık duruldu gibi göründü ama meğer kavga alttan alta sürüyormuş...
Ahmet Hakan'ın durup durup da bugün mevzuya dahil olması bunu gösteriyor.

"diye sorup,  "yandaş gazetelerin manşeti" sözleri ile başlıyor vurmaya; 

"Geçtiğimiz günlerde yandaş gazetelerin manşetlerinde "darbe ortamı yaratmak için yapılan basın yayın faaliyetleri" konulu haberler yayınlandı.

Yok, efendim Güzin Ablaya üç mektup yollanmış... Beş internet sitesi kafaya alınmış... 10 dost gazetecinin isimleri saptanmış falan filan...
Bunların kesmeyeceğini düşünen "kraldan çok kralcılar", yani sevgili yandaşlar, işin içine "Mahalle Baskısı" ve "Biz yoksa Malezya mı oluyoruz" tartışmalarını da katma gereği duydular. Demek istedikleri şu: "Mahalle Baskısı" ve "Malezya oluyoruz" tartışmaları da psikolojik harp kaynaklı tartışmalardır... 
"Mahalle baskısı" tartışmasını kim başlattı?
Şerif Mardin Hoca...
Peki Şerif Hoca, "Psikolojik Harp Dairesi"nin adamı mı?
(...) "Malezya mı oluyoruz?" tartışmasını başlatan da AK Parti hükümetinin dostu ABD'li bir siyasetçiydi. "Psikolojik Harp Dairesi"nin adamı olması imkansızdı yani...
Ayrıca bu iki tartışmada da zerre kadar şike yoktu.

(....)

"Hem bu "harp" sözcüğünün böyle ulu orta kullanılması da çok sorunlu, çok riskli değil mi Allah aşkına? Bir siyasal tartışmanın içinde "harp" sözcüğünün ne işi var?
Eğer bir yerde "harp"ten söz ediliyorsa...
Birbirini boğazlamaya aday "iki düşman kamp "I aı ı söz ediliyor demektir.

İktidarda olmak bu tür gerilimli ifadelerden uzak durmayı gerektirir.
Ama sanırım "iktidar yandaşı" olmak, bu türden bir sorumluluğu gerektirmiyor.