Ahmet Hakan Barlas polemiğinde noktayı koydu
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Mehmet Barlas ile sürdürdüğü polemikte son noktayı koydu.
- O meşhur nezaketi, az buçuk sınamaya tabi tutulunca
yıkılıp gitmiştir.
- Lakap takmaya ne denli meraklı
olduğu ortaya çıkmıştır.
- Başı biraz sıkışınca, işi hemen "Ben Otağtepe Dükü'yüm /
Sen kimsin lan?" havası basmaya vardırdığı belli
olmuştur.
- Özeleştiri yapmak yerine, kusurlarını
örtbas etmek için çirkinleştiği, çirkinleşebildiği aşikar hale
gelmiştir.
- Kendisine laf etmeyen "kenardan gelenler" için "cici
çocuklar", kendisine laf eden "kenardan gelenler" için "fena
çocuklar" dediği, diyebildiği açıklığa
kavuşmuştur.
Kısacası maksat hasıl olmuş, cila dökülmüştür. Artık
kendisine cevap verip o sıkıcı yazılarına daha fazla heyecan ve
enerji kazandırmak niyetinde değilim. Onun yolu ona, benim yolum
banadır.
BARLAS CEPHESİNDE YENİ BİR ŞEY
YOK!
Sabah başyazarı Mehmet Barlas ise bugün köşesinde Ahmet
Hakan ile polemiğini yeni bir şiir desteği ile sürdürdü:
"Semt veya kent değiştirerek sınıf atladıklarını zanneden
çakmalar meğer edebiyatımıza da yüzyıllardır konu olmuşlar. Sevgili
Murat Bardakçı bu konuda okurlarını aydınlatmayı
sürdürüyor." diyen Barlas, "Edebiyatımızda
çakmalar kadın veya erkek diye ayrılmadan ele alınırlar. Ben de
20'nci yüzyıl şairlerimizden Metin Eloğlu'nun (1927-85) çakma bir
kadın için yazdığı "Le grand parmak la porte" şiirinden dizeler
aktararak Bardakçı'nın çalışmalarına katkıda bulunayım"
dedi ve Eloğlu'nun o şiirini yayınladı:
"...Bedri Rahmi'ymiş, Balaban'mış boş verir öyle
şeylere;
Salvador Dali'yi sokakta görmüş kadın!
Gitse gitse Muhsin'e gider, Dümbüllü'ye gitmez tabii
Comedie-Française seyretmiş kadın.
Le grand parmak la porte, yaaa, ne sandın?
Gâvurcanın ruhunu bilirmiş meğer!
Sanatsever, oğlansever, kızsever...
Kendisi kısır, kocası hadım.
Ne de olsa Avrupa görmüş kadın!"