Ahmet Arsan Özkök'ün izinden yürüyor!

Hürriyet yazarı Ahmet Arsan Ertuğrul Özkök'ün izinden yürümüş ve muhafazakar medyanın kadın yazarlarına bir övgü yazısı kaleme almış.

GAZETECİLER.COM

Hürriyet yazarı Ahmet Arsan Ertuğrul Özkök'ün izinden yürümüş ve muhafazakar  medyanın kadın yazarlarına bir övgü yazısı kaleme almış. Hatta Arsan olay biraz daha derinleştirmiş ve Özkök'ün listesine katkı yapmış. 

Yürekli kadın yazarlar

NİHAL BENGİSU KARACA (Habertürk):

Kültürel altyapısı sağlamdır... Sinema alanında yetkindir... Alçakgönüllüdür... Serbest düşünür... Zerre kadar hakaret etmeden polemik yapma erdemini gösterir... “İçeride” kalmayı başararak “içeri”yi eleştirir... Toplumun tüm kesimleriyle temas halindedir... Ece Temelkuran’la da yakın dosttur, Ayşe Böhürler’le de... İçe kapalı değildir... Empatisi yüksektir... Özgürdür... Eşitliği bir fikir olarak benimsemekle kalmaz hayatında da yaşatır...

AYŞE BÖHÜRLER (Yeni Şafak):

Başkalarından çok kendisini eleştirebilme erdemine sahiptir... Kendi tarafının eksikliklerini görebilmek gibi bulunmaz bir yeteneğe sahiptir... Kimin ne diyeceğine bakmadan yazar ve konuşur... AK Parti’nin yetkili kurullarında görev yapmasına rağmen, parti ile hiçbir bağı olmayan yazarlardan daha tarafsız olabilir... Hayatının odak noktasında vicdanı vardır... Bu nedenle ismi saygı uyandırır.

ÖZLEM ALBAYRAK (Yeni Şafak):

 En mühim meselelerde birçok deneyimli yazarın görmeye cesaret edemeyeceği türden ayrıntıları yakalar ve o ayrıntıları cesur bir şekilde işler... Hakaret etmez, iktidar cephesinden konuşuyor olmanın limanına sığınmaz ama söyleyeceğinden de milim geri adım atmaz... Bu haliyle gazetesinde yazıp çizen ağabeylerine örnek teşkil eder...

SİBEL ERASLAN (Vakit):

Destansı ve coşkulu bir üslubu vardır... Vicdanı ve aşkı, siyasetin ve ihalelerin önüne geçirir... İslam tarihindeki kadın önderlerin taklitçisidir ve onların yoluna çağırır dindar kadınları... Vefalıdır ve bu en önemli özelliğidir... “Neyi kaybettik?” sorusu hayatının sorusudur. Muktedir olmanın nimetlerinden yararlanmak yerine muktedir olmanın götürdükleriyle ilgilenmeyi tercih eder.

ELİF ÇAKIR (Taraf):

Muhafazakâr kesimin neşesini, artılarını, kulisini, eksiğini gediğini, eğlencesini, yaşam tarzını yazabilme cesaretine sahiptir... Militan bir kalemi, militan bir ruhu yoktur... Ne diyeceğini, ne söyleyeceğini önceden kestiremediğimiz türden yazarlardandır. Başındaki örtüyü kompleks yapmayan, ona takılıp kalmayan, bu açıdan kendine güvenli bir yazardır.

FATMA KARABIYIK BARBAROSOĞLU (Yeni Şafak):

Yetkin bir akademisyen olmasına karşın dili ve üslubuyla etkileyicidir... Son derece önemli sosyolojik saptamalar içeren eserlere imza atmıştır. Hikâye sanatı alanında da önemli kitapları var... Günlük yazılarında ise detaycıdır... Vicdan, onun da şaşmaz terazisidir... Hepimizin kaçırdığı ayrıntılarla, ince şeylerle meşgul olur... Çünkü onun “durup ince şeyleri anlamaya vakti” vardır.

HİDAYET TUKSAL ŞEFKATLİ (Star):

Biz onu İslam kaynaklarındaki erkek egemen anlayışa yönelik sert eleştirileriyle tanıdık... Bu alanda yaptığı akademik çalışma, öncü bir çalışmadır ve hâlâ aşılamamıştır... Konusuna hâkim bir ilahiyatçıdır... Ama sadece ilahiyat kaynaklarından beslenmez... Hem feminist, hem de Müslüman olunabileceğini gösteren ilk isimlerdendir...