Ahmet Altan'ın suçladığı 2 gazete

Ahmet Altan, Hürriyet ile Sabah gazetesine fena kafayı takmış. Nedeni de bu iki gazetenin "Kafes"e girmemeleri...

GAZETECİLER.COM- Ahmet Altan "medyanın aslanları" deyip yine sert bir yazı kaleme almış. Hedefinde Hürriyet ile birlikte Sabah gazetesi de var. Bu iki gazetenin "kafes  kardeşliği" olduğunu öne sürüyor. Asıl derdi ise Taraf'ın gündeme getirdiği Kafes Planına bu gazetelerin yer vermemesi... 

İşte yazısından satırbaşları; 

MEDYA'NIN KAFES'E GİRMEMESİNE KIZGIN

(...)Bugün bu gazetelerin ve televizyonların Kafes planı karşısındaki sessizliği "tesadüf"mü? (...) Medya, bu korkunç plan hakkında ne yapıyor?

OKTAY EKŞİ'DEN YANIT; SANA NE

 
(...) Bizim bildiğimiz gazetecilikte başkalarını “atlatma” yani onlarda bulunmayan bir haberi verme, iyidir, başarıdır. Gazeteci bu başarısıyla iftihar eder. (..)
Zaten gazeteciliğin en keyifli tarafı da budur.

Ama bu keyif, başkalarını “Sen neden o haberi alıp yayımlamıyorsun?” suçlamasına yol açmaz.

Sen yayımlarsın, ben yayımlamam.

Sana ne?


Susuyor.
Yüzlerce milyon dolarlara kurulmasına rağmen üstüne promosyon koymadan satamayan gazetelerin genel yayın müdürleri, küçük kız çocukları gibi "ay inanmıyorum vallahi" diye yazılar yazıyor.
İnanmıyorsan, gazetende çalışan o kadar iyi gazeteci, yetenekli muhabir var, gönderip araştır, planın "aslında" var olmadığını, Koç Müzesi'nden bomba çıkmadığını, Poyrazköy kazılarında LAW silahları bulunmadığını kanıtla.
Dursun Çiçek'in hazırladığı "andıçı" yayımladığımızda Genelkurmay'a adam gönderip "yüzde 99 yalan" diye başlık atmayı biliyorsun da, Koç Müzesi'ne adam göndermeyi mi beceremiyorsun?

HÜRRİYET - SABAH KAFES KARDEŞLİĞİ

Beceremiyor, çünkü derdi gerçeği ortaya çıkarmak değil, yüz milyonlarca doları "gerçeği saklamak" için gömmüşler o gazeteye.
O yüzden promosyonsuz bir türlü gazete satamıyorlar.
Sadece biri değil ki neredeyse hepsi öyle.
Hürriyet'le Sabah, dışarıdan bakarsan birbirine rakip, birbirleri hakkında söylemedikleri yok ama iş "cunta planına" gelince o muhteşem "Kafes kardeşliğiyle" sesleri kesiliveriyor.
Bu medyayı iyi izleyin.

MEDYADA CUNTANIN SESİ
(...)
Bu ülkede medyanın yardımı olmadan kimse cunta da kuramaz, darbe de yapamaz.
Çünkü darbeyi yapmak isteyen, darbenin "altyapısını" da hazırlıyor ve o altyapının hazırlanmasında birinci görev medyaya düşüyor.
Bazı şeyleri olduğundan "büyük" göstererek, bazı şeyleri de saklayarak o alt yapıyı hazırlıyorlar.
İyi bakın bu medyaya.
Onların Kafes sessizliğini dinleyin.
O sessizliğin içinde cuntanın uğultularını duyacaksınız.