Ahmet Altan'ın hayran kaldığı albay
"ÜIkenizin ordusunda nasıl subaylar olsun" dendiğinde "işte böyle" diye gösterilebilecek bir hâkim albayın odasına aldılar beni.
GAZETECİLER.COM - Taraf'ın
Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan, askeri hakim tarafından
çağrılmıştı... Konu Balyoz darbe planı
iddiaları...
Ahmet Altan dün bunun için Selimiye kışlasının yolunu tutmuş...
Sonrasını ondan okuyoruz;
"ÜIkenizin ordusunda nasıl subaylar olsun"
dendiğinde "işte böyle" diye gösterilebilecek bir
hâkim albayın odasına aldılar beni.
Uzun boylu, yakışıklı, kibar, ölçülü, saygılı,
genç bir albay.
Geniş ve aydınlık odasının büyük pencerelerinin altında saksılar
içinde çiçekler duruyor.
Masasından, odasından, üniformasını taşıyış biçiminden
titiz ve zevkli biri olduğu anlaşılıyor.
"Taze çay demlettim, içer misiniz," dedi.
Kulplu bir cam fincanda çay getirdiler.
Konuşmaya başladık.
"Yayımladığımız Balyoz Planı belgelerinin orijinallerini
biz mi CD'ye geçirdik yoksa bize o bilgiler CD içinde mi
geldi," öğrenmek istediği buydu.
"Baransu'ya CD'ler halinde getirdiler, biz CD'ye çekmedik" dedim.
"CD'leri verirken belgelerin orijinallerini de göstermişler."
Belgeleri kimin getirdiğini bilip bilmediğimi sorduktan sonra,
"tabii kaynağınızı söylememe hakkınız var" diye
kibarca ekledi.
"Birinci Ordu'da görev yapmış bir emekli subayın
getirdiğini biliyorum ama kimliğini bilmiyorum. Bilsem de
söylemem," dedim.
(...)
"Önce orijinal belgeler mi yoksa CD'ler mi geldi"
diye sordu.
"Gazetede haberlerin yayımlanış tarihlerine bakarsanız belgelerin
geliş sırasını görürsünüz. Önce CD'ler geldi. Yayımladık. Sonra
Çetin Doğan televizyonları dolaşarak Balyoz Planı'nı yalanlamaya
başlayınca sanırım onun yalanlamasına tepki olarak bir bavul
orijinal belgeyi de bize verdiler. Biz de savcılığa gönderdik. Biz,
prensip olarak elimizde bilgi ve belge tutmayız, belgeyi alır almaz
doğru olup olmadığını araştırırız, doğru olduğuna karar verdiğimiz
anda da yayımlarız." Sonra kendisine bu belgelerin doğru olduğundan
emin olduğumu söyledim.
(...)
Sonra konuştuklarımız genç bir hanım tarafından tutanağa
geçirildi.
İmzaladıktan sonra, genç albay, "bazen
yazıyorsunuz," dedi, "ama biz emirlerle soruşturma
yapmıyoruz ya da olayı kapatmıyoruz. Emin olun komutanımız da
olayın aydınlanmasını çok istiyor."
Sorgu bittikten sonra genç albay beni koridora kadar yolcu etme
nezaketini gösterdiğinde kendisine, "yayımladığımız belgelerle
ilgili bir şey öğrenmek istediğinizde bizi arayın" dedim, "biz bir
sistemin ortaya çıkması için yayımlıyoruz o belgeleri, kimseden de
saklamıyoruz, istediğinizde size de veririz."