Ahmet Altan'ı anayasa kitapçığı ile vurdu

Ayşenur Arslan, canlı yayında Ahmet Altan'ın yazısını okudu, "Şimdi tam silahı çekmek zamanı." dedi ve Anayasayı açtı...

GAZETECİLER.COM -
CNN Türk
'te Ayşenur Arslan'ın hazırlayıp sunduğu Medya Mahallesi programında ilginç bir durum yaşandı. Programa katılan konukları ile güncel siyasal konular ve medyada olup bitenleri konuşan, kendi kişisel görüşünü ekrandan açıkça ifade etmemeye özen gösteren Arslan bugün ekranlardan çarpıcı bir polemiğe imza attı.

Ahmet Altan'ın bugün Taraf gazetesinde kaleme aldığı yazıya programda yer veren Arslan, ardından canlı yayında Ahmet Altan'a yanıt verdi.

Altan'ın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın açıklamasını eleştirdiği yazısında sarfettiği bir cümleye, Anayasa kitabını açarak yanıt veren Arslan, "şimdi tam silahı çekmek zamanı" dedi.

İşte canlı yayında başlayan polemiğin ayrıntıları:

ÖNCE AHMET ALTAN'IN YAZISINI OKUDU

AHMET ALTAN BUGÜN NE YAZMIŞTI?

Başsavcı’nın hukuktan ne kadar anladığını gösteren kısacık bir cümle aktarayım onun beş sayfalık “muhtırasından” izninizle.
“Yasama ve yürütme, yargı kararlarına uymak zorundadır” diyor.
Yürütmeyi anladım da “yasama” yargı kararlarına neden uymak zorunda?
Yasama dediğiniz parlamento.
Yargının kurallarını belirleyen “yasaları” parlamento yapıyor.
Şimdi, Başsavcı’nın bu anlamsız cümlesini haklı gösterecek tek bir yasa, tek bir hukuk kuralı var mı?
Yok.
Neye dayanarak tam da siyasi partiler “başörtüsü” konusunu görüşürken böyle bir açıklama yaparak “yasamaya” müdahale etmeye kalkışıyor?
Başsavcı’nın açıklamasının hiçbir yasal dayanağı yok, hiçbir yasal sonucu da olmayacak.
Ama bu anlamsız açıklamanın siyasi ve toplumsal sonuçları var.
En çok da AKP’nin işine yarayan sonuçlar bunlar.
AKP, “başörtüsü” özgürlüğünün ötesine geçildiğinde şaşkınlaşan ve ne yapacağını tam kestiremeyen bir parti.
“Temel hak ve özgürlüklere” bir türlü sahip çıkamıyor, Avrupa Birliği yolunda sağlam adımlar atamıyor, Kürt meselesini “anadile” sıkıştırıyor, Alevilerin sorunlarını “zorunlu din dersi” baskısına hapsediyor.
Başsavcı gibi insanlar, sorunu getirip getirip “başörtüsüne” bağlamasa, bu mantıksız ve haksız yasağı atlayıp geçebilsek, toplum AKP’yi daha ileri adımlar atmaya zorlayacak.
Değişimi yavaşlatmaya çalışan AKP, toplumun değişim talebiyle yüz yüze kalacak."

Ahmet Altan'ın Taraf'daki yazısının .

"Ahmet Altan diyor ki bugünkü yazısında  “Yasama ve yürütme, yargı kararlarına uymak zorundadır” Yürütmeyi anladım da “yasama” yargı kararlarına neden uymak zorunda?
Yasama dediğiniz parlamento.
Yargının kurallarını belirleyen “yasaları” parlamento yapıyor.
Şimdi, Başsavcı’nın bu anlamsız cümlesini haklı gösterecek tek bir yasa, tek bir hukuk kuralı var mı?"

SİLAHI ÇEKMENİN TAM ZAMANI

Şimdi tam silahı çekmek zamanı. Efendim var. Pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da okumak lazım. Bilmek lazım. Anayasanın hala yürürlükte olan geçerli anayasanın, 138. maddesi diyor ki: "Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez."

Ayşenur Arslan Anayasa kitapçığından bu satırları okurken, ekranda da "Anayasa Dersleri" yazısı belirdi. Arslan sözlerini şöyle sürdürdü:

SADECE AHMET ALTAN OLSA...

Şimdi sadece Ahmet Altan bunu yazsa, düşünse, söylese 'olabilir; atlamış olabilir' diye düşüneceğim de, Ankara'da siyasetçiler, üstelik de hukuktan anlayan, hatta bazıları adalet bakanlığı yapmış siyasetçiler de yargı nasıl karışır bu işlere diye düşünüyorlar. Hani maulm üçlü sacayağı var ya... Yasama-Yürütme-Yargı... Burada yargı asla devreye giremez gibi düşünülüyor. Anayasayı ben mi yanlış yorumluyorum.

ALTAN ÖYMEN'DEN DEMOKRAT PARTİ YORUMU

Ayşenur Arslan'ın bu sözlerinden sonra, programın konuğu Radikal gazetesi yazarı Altan Öymen de şu yorumu yaptı:

"Şimdi tabi hukukun genel kuralı demokratik ülkelerde. Yasamanın da faaliyetinin bir kontrol altında tutulmasıdır. Çünkü yasamanın anayasaya aykırı kanunlar çıkarması ihtimali var. Bunun bir hakem tarafından denetlenmesi lazım.
Öyle olmazsa bizim 1950-1960 yılları arasında yaşadığımız gibi bir durum ortaya çıkar. O zaman yoktu anayasa mahkemesi ve iktidar bir kanun çıkarıyordu. Muhalefet bunun anayasaya, özgürlüklere aykırı olduğunu öne sürüyordu.Fakat bir hakem olmadığı için iktidar partisi anayasaya aykırı değildir diyordu ve çoğunluk da onda olduğu için yasa istediği gibi geçiyordu."

İşte Ayşenur Arslan'ın canlı yayında Anayasa kitabını açıp maddeler okuduğu o anlar...