Ahmet Altan'a bir yanıt da Ali Sirmen'den
Gazetenin yazarı Hikmet Çetinkaya ve muhabirlerinden Ahmet Şık'ın dünkü yorumlarını bugün de Ali Sirmen'in köşesnden A. Altan Kastını İtiraf Ediyor başlıklı yazısı takip etti.
GAZETECİLER.COM -
Mehmet Baransu'nun tutuklanması üzerine Cumhuriyet gazetesi
genel yayın yönetmeni Can Dündar'ın ricasını kırmayan Ahmet Altan
konuyla ilgili çok sert bir yazı kaleme aldı.
Yazısında meydan okuyan Altan
"O planları ben yayınladım.Ben buradayım. Ne konuşacaksanız
benimle konuşun." yazdı. Altan'a Cumhuriyet gazetesi
yönetiminden pek çok tepki geldi. Gazetenin yazarı Hikmet Çetinkaya
ve muhabirlerinden Ahmet Şık'ın dünkü yorumlarını bugün de Ali
Sirmen'in köşesnden A. Altan Kastını İtiraf Ediyor
başlıklı yazısı takip etti.
İşte Ali Sirmen'in "ortada hata yok kasıt var" dediği o yazısından çarpıcı bölümler:
Bilmiyorum Mehmet Baransu tutuklandığında,
tıpkı haham Tuncay Güney’in Ergenekon davasında
olduğu gibi, kendisinin de Balyoz davasında kullanıldıktan sonra
atılan bir aletten öte bir şey olmadığı izlenimine kapıldı mı?
Balyoz davası da Ergenekon davası gibi, sıkıyönetim
mahkemeleri zulmünü aşan, tarihimizin yüzkarası
davalarındandı.
İkisi de fazla delile, kanıta özen göstermeden
kurgulanmışlardı.
Kurguda çok özenli davranılmamıştı, çünkü yargılayacaklara
güvenilmekteydi.
Kanıt, delil eksikliği, mahkemelerin kendilerini adamışlıklarıyla
kapatılıyordu.
İddiaların altının doldurulmamış olması, iddia makamının
yüceliğiyle (Ergenekon için Tayyip Erdoğan “bu
davanın savcısı benim” demişti!) kapatılıyordu.
Peki, işin kamuoyu tarafını kim halledecekti?
(...)
“Askeri vesayeti tasfiye ediyoruz” bahanesiyle,
demokrasi ve adaleti tasfiye edip misli görülmemiş bir zulmü egemen
kılma girişimine devam edildi.
Zulme karşı çıkanlar darbe destekçiliğiyle suçlandı.
Hukukun çiğnenmesi amacın ululuğuyla örtülmeye
çalışıldı.
Kinler, öfkeler, art niyetler, önyargılar, kirli hesaplar
vicdanları boğmayı sürdürdüler.
Ben tam bunları düşünürken yayımlandı Ahmet
Altan’ın yazısı Cumhuriyet’te.
Ahmet Altan bu yazısında, yine etrafa ve namuslu insanlara çamur
atma yöntemini sürdürüyor, Mehmet Baransu’nun kendisine getirdiği
sahte belgeler hakkında da açıkça şunları söylüyordu:
-Onların basılmasına ben karar verdim. Bir defa daha önüme
gelseler bin defa daha basarım!
Belgelerin sahteliği dört bir yandan kanıtlanmış, ama Ahmet Altan
hâlâ hatasını kabul etmiyor.
Haklıdır! Ortada hata yok, kasıt var çünkü.