Ahmet Altan: Sözcü ve Taraf işbirliği yapmalı!
Ahmet Altan, Bugün televizyonunda Pelin Batu'nun sunduğu "Pelin Batu ile Yüzleşme" programına konuk oldu.
Gazeteci yazar Ahmet Altan, "Bana herhangi bir gelişmiş ülke söyleyin ki AKP gibi bir parti iktidarda olsun ve bütün bu hırsızlıkları yakalandıktan sonra da yüzde 40 oy alsın. Böyle bir ülke yok" dedi. "Sen çok iyi bir toplum olsaydın senin AKP gibi bir iktidarın orada durmaya ve hırsızlık yapmaya cesaret edemezdi" diyen Altan, "Hiç bir düzgün toplumda AKP'nin son 5 yılı gibi bir dönem yaşanmazdı. İmkan yok imkan yok" ifadesini kullandı.
Ahmet Altan, Bugün televizyonunda Pelin Batu'nun sunduğu "Pelin Batu ile Yüzleşme" programına konuk oldu.
Altan'ın açıklamaları özetle şöyle:
‘Dindarlık azalıyor dindar görüntüsü artıyor’
"Taha Akyol geçen gün çok enteresan bir yazı yazdı. Bir akademisyenin yaptığı araştırmayı yazmış. Dindarlık azalıyor. Muhafazakar, dindar görüntüsü artıyor ama gerçek dindarlık azalıyor. Araştırmanın ortaya koyduğu sonuç bu. Hırsızlık bu kadar çoğaldığında para çalmak bu kadar kolaylaştıığında dindarlık çok fazla dayanamadı. Çünkü Türkiye'nin çok fazla dindarlığı yok. Onu da uyduruyorlar. Biz bir çok yalanın üstünde oturan toplumuz. Bizim dindarlığımız da yalan, zaten yalan olduğu AKP döneminde çok açık ortaya çıktı.
‘Müslüman ahlakı oluşturamamışız’
Dindarlık gerçekten söyledikleri kadar kuvvetli olsaydı toplumun kendi ahlaki değerleri AKP'yi önlerdi. Önleyemedi niçin, çünkü o anlamda bir dindar ülke değil burası. Türkiye çok geç Müslüman olmuş bir toplumdur. Biz kendi Müslüman ahlakımızı oluşturamamışız. Benim geçliğimde çok ünlü Komünist bir yazar vardı, Ostrovski çok da genç öldü. Onun konuşmasını okuyordum, diyordu ki; biz bir Komünist ahlak oluşturamadık, biz burjuvazinin en tutucu kurallarını Komünist ahlak olarak aldık. Şu yapılamaz bu yapılamaz gibi... Aynı şeyi bakıyorsun dindarlar da ahlak oluşturamamıştır. Dışardaki insanlar, Müslümanlar nasıl bilemiyorum. Ama burada gördüğümüz Türkiye'nin Müslümanları bir ahlak oluşturamamışlar. Bunu son zamanlarda açık seçik gördük. Ahlak olmadan din nasıl oluyor onu da dindarlar tartışacak. Yani ahlakı olmayan bir din olabilir mi? Hepimizin kendi bulunduğumuz yer ile ilgili soracağımız sorular var. Bu her bölgede problem var. Öyle bir bölgemiz temiz kalmamış.
‘Sistem kirli olmamızı istiyor’
Toplu kirlenmişiz, kirlenmişiz çünkü bundan çıkar sağlayan sistemin çocuklarıyız. Bizim kirli olmamızı istiyorlar. Biz hepimizin suç ortağı olması gerekiyor. Bu bütün baskıların bütün cinayetlerin 100 seneden bahsediyorum. 100 sene içerisinde bir tek gün gerçek demokrasi görmedi. Gerçek eşitlik diye birşey görmedi. 100 yıldır bir tek gün bu ülkenin insanları kendisini güvende hissetmedi. Bir tek gün ben bu devletin vatandaşıyım, sahibiyim diyecek güce ulaşmadı. Bir tek gün kendisi sosyal bir değer oluşturup bu devleti kontrol edemedi.
‘AKP çok muhteşem bir toplumdan çıkamazdı’
Şimdi böyle bir toplumdan bahsediyoruz. Bu toplumun çok muhteşem olduğunu söylüyoruz. Bu toplum çok muhteşem değil. AKP çok muhteşem bir toplumdan çıkamazdı. Daha doğrusu son 5 yılda çok muhteşem bana herhangi bir gelişmiş ülke söyleyin ki Erdoğan gibi bir adam Cumhurbaşkanı olsun AKP gibi de bir parti iktidarda olsun ve bütün bu hırsızlıkları yakalandıktan sonra da yüzde 40 oy alsın. Böyle bir ülke yok. Var da gelişmiş, uygar anlamda yok. Böyle bir toplum olduğunda o toplumun diniyle de sorunu var ahlakı ile de sorunu var. geleneği ile ilgili cesareti ile ilgili sorunu var parayla ilişkisinde sorunu var. Sorunlu bir toplum olduğumuzu röntgen gibi gösterdi. Siyasi olarak AKP'ye karşı çıkıyoruz çünkü ondan kurtulmak istiyoruz. Ama hayat onunla bitmeyecek. Bununla ilgili toplumla ilgili gerçeği de görmemiz gerekecek. En kızdıkları budur toplumun. Ama doğrusu bu.
'Düzgün toplumda AKP'nin son 5 yılı yaşanmazdı'
Sen çok iyi bir toplum olsaydın senin AKP gibi bir iktidarın orada durmaya ve hırsızlık yapmaya cesaret edemezdi. Hiç bir düzgün toplumda AKP'nin son 5 yılı gibi bir dönem yaşanmazdı. İmkan yok imkan yok. Yasalardan önce toplumun ahlakı ve gelenekleri o iktidarı geriletirdi korkuturdu. Bizde bunun tersi oluyor. AKP bizi korkutmaya çalışıyor. Bu mümkün mü? Azınlıktasın, hırsızlık yapmışsın, yakalanmışsın, onu bunu öldürüp gazetecileri hapse koyup Mehmet Baransu hala hapiste. Adam hakkında dava açmıyorlar. Ve onu hapiste tutuyorlar. Niye tuttukları belli değil. Sadece onu tutmuyorlar onun yanına adamları koyuyorlar.
‘AKP'nin gücü Türkiye'yi korkutmaya yetmez’
Bu çaresizliğin işareti ama bu toplumdan korkmamanın da işareti. Biz AKP'den korkmayacağız, AKP'nin gücü Türkiye'yi korkutmaya yetmez. Bir azınlık bir çoğunluğu böyle korkutamaz. AKP şiddeti yeni keşfetti onu çok sevdiler. Şiddet var ve arkalarını devlete dayadıkları için bu şiddeti çok rahat uygulayabileceklerini zannediyorlar. Çok tehlikeli bir iş yapıyorlar.
‘Ülkedeki her grup şiddeti vahşeti AKP'den fazla tattı’
Türkiye'de ahlaki değerlerimiz sorgulanır ama şiddet ve vahşet geleneğimiz asla sorgulanamaz. Bu ülkedeki her grup şiddeti vahşeti silahı AKP'den daha fazla tatmış ve biliyordur. Bu girdikleri yol korkunç bir yol. Kürtler zaten silahla dövüşüyor, Solcular bu geçmişten gelmiştir, Aleviler bu geçmişten gelmiştir, Ülkücüler bu geçmişten gelmiştir. AKP kimi korkutacak. Devlet gücüyle bunu yapmaya çalışıyor ama çok tehlikeli bir iş yapıyor.
‘Aramızdaki fikir ayrılıklarını konuşacak zamanda değiliz’
Ertuğrul Özkök'ün yazısından ve çizgisinden hoşlanmam. Ertuğrul da bunu bilir. Ama Ertuğrul'un bir yazısından dolayı kovalanmasını, kaçırılmasını, korkutulmasını kesinlikle kabul etmem ve sonuna kadar Ertuğrul Özkök'ü desteklerim. Ahmet Hakan'ı sonuna kadar desteklerim. Can Dündar'ı sonuna kadar desteklerim. Hidayet Karaca'yı, Mehmet Baransu'yu... Bu insanların bu iktidarın şiddetinin esiri olan kurbaın olan herkesi desteklerim. Bütün medyanın da bunu desteklemesi gerekir. Burada aramızdaki fikir ayrılıklarını konuşacak bir zamanda değiliz. Yani Sözcü ile Taraf işbirliği yapmak zorundadır.
‘Nokta'ya, Hürriyet'e BUgün'e Boydak'a Alaton'a sahip çıkalım’
Cemaat düşmanlığını bırakırsan bütün bu mecraları kapattırırsan yarın sıra sana gelir. Ben Hürriyet için söyledim. Hiç kimse devlet gücünü arkasına almış şiddet karşısında yanlız başına direnemez bu imkansızdır. Ama bir araya gelirseniz o direnç kararlı direnç medya derse ki 'yeter bu ne ya' ne demek kapakta Cumhurbaşkanını yada hükümeti eleştirdi diye terör şubesinin baskın yapması. Hep beraber Nokta'ya hep beraber Hürriyet'e hep beraber Bugün'e cemaate neyse kimse hukuk dışı saldırının adamı Boydak'a Alaton'a hep beraber sahip çıkılırsa bu durdurulur. AKP kararlı bir dirençlikten gerçekten korkar. Ama toplumun bunu ona göstermesi gerekiyor. Dediğim gibi aramızda fikir ayrılıklar olsun onu konuşuruz. Ama şuanda bu kanunsuzluğun önüne bir set germek istiyorsan. Ben herkesle kol kola girerim. Herkesin aklında şöyle bir hesap da var; Bir eski düşmanlıkları hesap ediyorlar, iki herşeye rağmen iktidar ile aramda bir bağ devam etsin gibi arkadan bir planlar var. Etmez. Hepsine söylüyorum etmez. Bu mümkün değil.
‘Hürriyet'e söyledim, sizi de kapatırlar’
Daha önce Hürriyet'e söyledim. Cemaatin kanallarını, size de cemaatin kanalı deniliyor kapatırlarsa arkasından Hürriyet'i kapatacaklar. AKP kendisinden olmayan hiç kimseye tahammül etmez ve güvenmez. O kadar büyük bir panik atak içinde, o kadar büyük bir korku içindeki herşeyi kontrol etmek istiyor. Delice kontrol etmek istiyor. Büyük bir şiddetle vurarak kontrol etmek istiyor. Yaranamazsınız. İmkan yok yaranamazsınız. Erdoğan'a yaranmanız mümkün değil. Ne Aydın Doğan yaranabilir ne başkası yaranabilir. Bu mümkün değildir. O sadece kendi çevresindeki adamlara güveniyordur. Ya kapattıracak ya kendi adamını onun başına getirecek. Hitlerin hikayesine baktığınızda aynısını yapmıştır. Çok yerde taklit ediyor. Şimdi sen buna kararlı bir dirençle bir araya gelerek cevap vermezsen tek te yer.
‘Tek tek avlanacaksınız’
Ben dediğim gibi kesinlikle Ertuğrul Özkök'ü burada desteklerim. Onu niye desteklemediklerini anlamıyorum. Ertuğrul'a çok kızarım, çok kötü yazılar yazdı bilmem ne... Şimdi önemli olan kısmı bu değil. Şimdi o bir yazı yazdı yazdığı yazıdan dolayı korkunç bir saldırıyla karşı karşıya kaldı. Hukuk dışı bir saldırı ile karşılaştı. Yazılarına son verildi. Siz buna sahip çıkmazsanız neye sahip çıkacaksınız. Buranın evinin sahibini bastılar, korkutmak için şirketini bastılar. Siz bu kanallara sahip çıkmazsanız neye sahip çıkacaksınız. Ayrıca tek tek avlanacaksınız.
‘Şimdi yan yana durmak zamanıdır’
Ama bir araya gelirseniz korkacaklar. Korkacaklarını biliyorum. Ürkek adamlardır. Çok cesur insanlar değiller, arkalarına iktidarın gücünü alınca cesur duruyorlar. Onları devletin gücü arkalarında yokken de gördüm. Biz generallerle kavga ederken onların nerede durduğunu hatırlıyorum. Generallerin yanında duruyorlardı. Şimdi yan yana durmak zamanıdır. AKP'nin hukuksuzluğuna karşı çıkan hiç kimseyi kendinden ayrı görmemek zamanıdır. Ben herkesle burada yan yana kol kola dururum. Herkesin durması gerektiğinden duruyorum. Çünkü AKP'yi çok kolay geriletiriz. Bunu yaptığımız anda AKP geriler. İmkan yok ilerleyemez. İmkan yok.
‘Hukuksuzluğu keselim, herkes kendi kavgasına dönsün’
Ama Hürriyet 'Ben başımın çaresine tek başıma bakabilir miyim?' derse cemaat öyle derse öbürü öyle derse o zaman hepinizi teker teker yerler. Ama siz bir araya gelmek zorundasınız. En birbirleriyle anlaşamayanlar sadece hukuk gibi ortak bir değer civarında etrafında buluşmak zorundalar. Ve bu büyük bir güç olacak. Sonra gene dağılalım. Bu hukuksuzluğu keselim sonra herkes kendi fikri kavgasına geri dönsün. Kimse kavgadan vazgeçsin demiyorum. Kimseye arkadaş dost olun da demiyorum. Buna gerek de yok. Ama burada bir tek ortak değer yeter: Hukuk. Hukuktan yanayım de kol kola gir. Burayı bastıklarında buraya gel, Hürriyet'i bastıklarında Hürriyet'e git Ertuğrul'a karşı çıktıklarında Ertuğrul'a destek ver, Ahmet Hakan'ı tehdit ettiklerinde git Ahmet Hakan'a sahip çık. Mehmet Baransu, Hidayet Karaca'yı, Gültekin Avcı'yı hapiste bırakma. Boydak'a sahip çık, Alaton'a sahip çık. Hep beraber bu yapılması zor birşey değil. Bu okadar korkulacak birşey de değil. Burayı mı bastılar gelecek gazetelerin genel yayın yönetmenleri oturacaklar masanın etrafına diyecekler 'buna karşıyız' Bu yeter. Yavaş yavaş da bu hava oluşmaya başladı. Bunu daha sonra somut olarak göstermek lazım.