Ahmet Altan Erdoğan'ı kızdıracak
Bir süredir Başbakan Erdoğan ile araları limoni. Nedeni de malum dava... Bugün yine Erdoğan'a laf çakıyor. Diyor ki:
GAZETECİLER.COM -
Taraf'ın Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan'ın, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'a olan "alerjisi" geçecek gibi
değil.
Yakaladığı her fırsatta Erdoğan'a yükleniyor.
Yine öyle oldu.
Bu kez Libya politikasıyla onu sıkıştırdı.
Erdoğan'a "bu kazanacağın son seçim olur" diye seslendi.
İktidara yakın medyaya ise "Erdoğan'ın her yaptığı doğru değil" diyerek laf çaktı...
Yazısından dikkat çeken satırlar şöyle:
BU HALLERE DÜŞMEYE GEREK VAR MIYDI?
"Sonunda da "karar veren" değil, "sürüklenen" bir ülke olarak NATO'nun kafilesine katıldık. Bu hallere düşmeye gerek var mıydı?
Tayyip Erdoğan, dünya liderlerinden biri olacak karizmaya sahip ama İsrail zulmüne karşı gösterdiği cesur ve kararlı tavrı "Müslüman" diktatörlere karşı gösteremiyor, eğer bu "dindaşlık gayretinden" kaynaklanıyorsa, danışmanlarının ona, "sadece diktatörlerin değil, o diktatörlerin öldürdüğü insanların da Müslüman olduğunu" hatırlatması gerek.
Sadece "ezenlerle" mi dindaşız, "ezilenler" dindaşımız değil mi?
İKTİDAR MEDYASINA DA ÇAKTI
Erdoğan ve onun medyadaki yakınları her türlü eleştiriyi "art niyetli bir düşmanlık" olarak değerlendiriyor. Böyle bir inanç ancak "Erdoğan'ın her yaptığı doğrudur" diyen bir anlayıştan kaynaklanır.
Erdoğan'ın her yaptığı doğru değil, özellikle seçimler yaklaşırken çok hata yapıyor. (...) Yeminli Erdoğan düşmanlarını bir kenara bırakın ama haklı olduğu her yerde Erdoğan'ı desteklemiş olan insanlar bugün Erdoğan'ı eleştiriyorsa, bunun nedeni, onun eski haline dönmesini istemelerindendir.
(...) BU KAZANACAĞI SON SEÇİM OLUR
Hamasetle, milliyetçilik yarışmasıyla, diktatörlerle dayanışmaya girerek, anayasayı, reformları, Avrupa Birliği'ni rafa kaldırarak, Kürt açılımını unutarak Erdoğan'ın varacağı bir yer yok, böyle yaparsa, bu seçim kazanacağı son seçim olur.
Ezilenleri koruyarak, reformlara, demokrasiye, yeni bir anayasaya, Kürt açılımına sahip çıkarak hem kendi kazanır, hem bu ülke kazanır.
Sadece çok istediği Çankaya'ya değil, dünyanın ve halkının saygısını kazanmış, tarihe geçmiş, unutulmaz bir lider olma ayrıcalığına da kavuşur. "
Yakaladığı her fırsatta Erdoğan'a yükleniyor.
Yine öyle oldu.
Bu kez Libya politikasıyla onu sıkıştırdı.
Erdoğan'a "bu kazanacağın son seçim olur" diye seslendi.
İktidara yakın medyaya ise "Erdoğan'ın her yaptığı doğru değil" diyerek laf çaktı...
Yazısından dikkat çeken satırlar şöyle:
BU HALLERE DÜŞMEYE GEREK VAR MIYDI?
"Sonunda da "karar veren" değil, "sürüklenen" bir ülke olarak NATO'nun kafilesine katıldık. Bu hallere düşmeye gerek var mıydı?
Tayyip Erdoğan, dünya liderlerinden biri olacak karizmaya sahip ama İsrail zulmüne karşı gösterdiği cesur ve kararlı tavrı "Müslüman" diktatörlere karşı gösteremiyor, eğer bu "dindaşlık gayretinden" kaynaklanıyorsa, danışmanlarının ona, "sadece diktatörlerin değil, o diktatörlerin öldürdüğü insanların da Müslüman olduğunu" hatırlatması gerek.
Sadece "ezenlerle" mi dindaşız, "ezilenler" dindaşımız değil mi?
İKTİDAR MEDYASINA DA ÇAKTI
Erdoğan ve onun medyadaki yakınları her türlü eleştiriyi "art niyetli bir düşmanlık" olarak değerlendiriyor. Böyle bir inanç ancak "Erdoğan'ın her yaptığı doğrudur" diyen bir anlayıştan kaynaklanır.
Erdoğan'ın her yaptığı doğru değil, özellikle seçimler yaklaşırken çok hata yapıyor. (...) Yeminli Erdoğan düşmanlarını bir kenara bırakın ama haklı olduğu her yerde Erdoğan'ı desteklemiş olan insanlar bugün Erdoğan'ı eleştiriyorsa, bunun nedeni, onun eski haline dönmesini istemelerindendir.
(...) BU KAZANACAĞI SON SEÇİM OLUR
Hamasetle, milliyetçilik yarışmasıyla, diktatörlerle dayanışmaya girerek, anayasayı, reformları, Avrupa Birliği'ni rafa kaldırarak, Kürt açılımını unutarak Erdoğan'ın varacağı bir yer yok, böyle yaparsa, bu seçim kazanacağı son seçim olur.
Ezilenleri koruyarak, reformlara, demokrasiye, yeni bir anayasaya, Kürt açılımına sahip çıkarak hem kendi kazanır, hem bu ülke kazanır.
Sadece çok istediği Çankaya'ya değil, dünyanın ve halkının saygısını kazanmış, tarihe geçmiş, unutulmaz bir lider olma ayrıcalığına da kavuşur. "