Ahmet Altan askere ve iktidara çaktı
Ahmet Altan bu kez ikisini aynı potaya koyup hem Erdoğan'a hem Genelkurmay'a ağır bir dille yüklendi.
GAZETECİLER.COM /
Taraf'ın tepe ismi pek bir kızmış.
Kime derseniz?
Bu kez hem Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a...
Hem de Genelkurmay'a...
Gerçi askere hep kızgın ya neyse...
Ahmet Altan'ı kızdıran asıl meseleyi de not düşelim. Taraf bir süredir Sayıştaş Yasası için bastırıyordu. Altan'ın deyimiyle "yandaş" medya iktidarı gücendirmemek, "malum medya" da askeri kırmamak için ses etmedi bu yasaya...
Bir not daha düşelim unutmadan.
Ahmet Altan, Genelkurmay'ın yaptığı "iki dilli" açıklamayı hükümete muhtıra olarak nitelemiş.
İşte Ahmet Altan'ın yazısından bir bölüm;
ORDUYLA ANLAŞTI MUHTIRAYI YEDİ
"Galiba bizim başbakan bu gerçeği hiç anlayamayacak. Şemdinli'den bu yana ne zaman askerle anlaşmaya kalksa muhtırayı alnının ortasına yiyor.
Nedense cesaretini toplaması için mutlaka askerin sert bir çıkış yapması gerekiyor. Halkın kendisine verdiği iktidarı cesaretle koruyup halktan alkışı aldıktan sonra yeniden ruhunun o ürkek ve uzlaşmacı yanı ortaya çıkıyor, "anlaşabilir miyiz" diye orduyla dansa kalkıyor.
ORDUYLA FIRILDAK ÇEVİRDİ
12 eylüldeki büyük referandum zaferinden sonra büyük bir güç ve destek kazanmışken kalktı gene askerle anlaştı. Gelişmiş hiçbir ülkede eşi bulunmayan pespaye bir Sayıştay Yasası çıkardı.
(...) Taraftan başka hiçbir gazete bu rezaleti manşet yapmadı.
(...) Bu yüzden, ülkenin büyük kısmı Sayıştay konusunda iktidarın orduyla birlikte nasıl bir fırıldak çevirdiğini hâlâ bilmiyor. Erdoğan, Sayıştay konusunda orduyla anlaştı... Ve, çoktandır susmuş olan Genelkurmay hiç de üstüne vazife olmayan "iki dillilik" konusunda saçma sapan bir muhtırayı hükümete dayadı.
(...) GENERALLER İŞLERİNE BAKSIN!
Eninde sonunda Kürtçeyi de Türkçeyle İngilizcenin yanına katacağız.
Niye katmayalım?
Generaller istemiyor diye mi?
Generaller bu işlerle uğraşacaklarına önce kendi karargâhlarında yazılan darbe planlarının, ardı ardına basılan karakollarının, basılan karakolun komutanına takılan madalyanın, Heronların hesabını versinler.
Üstlerine vazife olmayan işlere de karışmasınlar.
Kime derseniz?
Bu kez hem Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a...
Hem de Genelkurmay'a...
Gerçi askere hep kızgın ya neyse...
Ahmet Altan'ı kızdıran asıl meseleyi de not düşelim. Taraf bir süredir Sayıştaş Yasası için bastırıyordu. Altan'ın deyimiyle "yandaş" medya iktidarı gücendirmemek, "malum medya" da askeri kırmamak için ses etmedi bu yasaya...
Bir not daha düşelim unutmadan.
Ahmet Altan, Genelkurmay'ın yaptığı "iki dilli" açıklamayı hükümete muhtıra olarak nitelemiş.
İşte Ahmet Altan'ın yazısından bir bölüm;
ORDUYLA ANLAŞTI MUHTIRAYI YEDİ
"Galiba bizim başbakan bu gerçeği hiç anlayamayacak. Şemdinli'den bu yana ne zaman askerle anlaşmaya kalksa muhtırayı alnının ortasına yiyor.
Nedense cesaretini toplaması için mutlaka askerin sert bir çıkış yapması gerekiyor. Halkın kendisine verdiği iktidarı cesaretle koruyup halktan alkışı aldıktan sonra yeniden ruhunun o ürkek ve uzlaşmacı yanı ortaya çıkıyor, "anlaşabilir miyiz" diye orduyla dansa kalkıyor.
ORDUYLA FIRILDAK ÇEVİRDİ
12 eylüldeki büyük referandum zaferinden sonra büyük bir güç ve destek kazanmışken kalktı gene askerle anlaştı. Gelişmiş hiçbir ülkede eşi bulunmayan pespaye bir Sayıştay Yasası çıkardı.
(...) Taraftan başka hiçbir gazete bu rezaleti manşet yapmadı.
(...) Bu yüzden, ülkenin büyük kısmı Sayıştay konusunda iktidarın orduyla birlikte nasıl bir fırıldak çevirdiğini hâlâ bilmiyor. Erdoğan, Sayıştay konusunda orduyla anlaştı... Ve, çoktandır susmuş olan Genelkurmay hiç de üstüne vazife olmayan "iki dillilik" konusunda saçma sapan bir muhtırayı hükümete dayadı.
(...) GENERALLER İŞLERİNE BAKSIN!
Eninde sonunda Kürtçeyi de Türkçeyle İngilizcenin yanına katacağız.
Niye katmayalım?
Generaller istemiyor diye mi?
Generaller bu işlerle uğraşacaklarına önce kendi karargâhlarında yazılan darbe planlarının, ardı ardına basılan karakollarının, basılan karakolun komutanına takılan madalyanın, Heronların hesabını versinler.
Üstlerine vazife olmayan işlere de karışmasınlar.