Ahlâk dersi verene bakın!..
“Ahlâk dersi” verenlerin “ahlâk fukarası” olduklarını söylemese de okur ne demek istediğini çok iyi anlıyor…
Dün Hürriyet, Milliyet ve Vatan gazetelerinin
birinci sayfalarında grubunuzun bir şikâyet dilekçesi yayınlandı.
Diyorsunuz ki: "Sabah ve Vakit gazetelerinde yayınlanan haberler,
Doğan Grubu'nun aleyhine yargıyı etkilemeye yöneliktir."
Bu gazeteleri kınamışsınız.
Hatta köşenizden Ahmet Çalık'a seslenerek, "2006 yılında sizin de
vergi borcunuz vardı. Vergi idaresini etkileyecek herhangi bir
yayın yaptık mı" demişsiniz.
Çalık o dönem rakibiniz olmadığından ve henüz basın patronu olmaya
aday dahi değilken, hoşgörünüze denk gelmiştir filan
demeyeceğim.
3 yıl önceki bir konuyu gündeme getirip, Çalık'a etik
dersi vereceğinize 2 yıl önce Vatan ve
Hürriyet'in birinci sayfasından anonsladığınız
haberleri hatırlasaydınız keşke.
Hani şu yargıyı etki altına almaya çalıştığınız, rakibiniz lehine
olumlu karar vermesinler diye yargıçlara parmak salladığınız haber
ve yorumları diyorum. Hatırladınız mı?
Keşke o gün yaptıklarınızdan dolayı pişman olduğunuzu belirterek
başlasaydınız yazıya.
Yakın tarihi unutur gibi yaptığınız belli...
Belki de yanılıyorum.
O nedenle müsaadenizle 25 Haziran 2007 tarihinde ana sayfadan
anonsladığınız Mehmet Yılmaz'ın (ki Vatan'da da bir gün önce çıktı)
yazısını size hatırlatayım. Sizden ricam, bu yazıda geçen isimleri
kendi grubunuz ile değiştirin. Bir de öyle bakın.
Görüşünüzü bekliyorum...
*
(Mehmet Yılmaz'ın yazısı)
Mahkeme kararını ve gerekçesini önceden nasıl
öğrenebildiler?
TURGAY Ciner'in, Sabah ve atv'ye el koyma kararı için TMSF'ye karşı
açtığı dava salı günü görüşülecek. Dün Vatan'da bu dava ile ilgili
çok ilginç bir haber yayımlandı.
Haberin alt başlığını aynen aktarıyorum: "Mahkemenin Sabah ve atv
ile ilgili salı günü vereceği kritik karar öncesi Ciner ve avukatı
Kenan Tekdağ'dan şaşırtan sözler: Mahkeme salı günü lehimize karar
verecek. Kararın gerekçesinde de 'Taraflar arasında bir ortaklık
varsa bu ortaklığın pay defterine yazılması ve ticaret sicili
gazetesinde ilan edilmesi gerekir' yazacak."
Daha görüşülmesi tamamlanmamış bir davanın sonucunun, üstelik
gerekçesi ile birlikte günler öncesinden davacılar tarafından eşe
dosta anlatılmasının iki nedeni olabilir: Ya davanın nasıl
sonuçlanacağını önceden öğrendiler ya da bunu yayarak mahkeme
üzerinde bir tür psikolojik baskı yaratmak
istiyorlar.
Her ikisi de Türk adalet sisteminin
sağlıklı işleyebilmesi için aklımızdan dahi
geçirmememiz gereken durumlar. Şimdi hep birlikte salı günkü
duruşmayı bekleyeceğiz. Bakalım karar ve gerekçesi Ciner ve
avukatının etrafa yaydığı şekilde mi tecelli
edecek?
*
OKURLARIN DİKKATİNE... Bu yazı ve haberlerden kısa bir süre sonra mahkeme, Ciner'in başvurusunu reddetti. Sonraki yargı aşamalarında Ciner Grubu'nun haklı olduğu tescil edildi. Doğan bugün şikâyet ettiği yayınları o gün rakiplerine yönelik kullanıyordu. Hatta rakiplerinin zihinlerini okuyarak, yani uydurarak..