Afyoncu çaktırmadan Özkök'e çaktı!

Bugün'deki köşesinde Erhan Afyoncu, isim vermeden, pek de dikkat çekmeden Ertuğrul Özkök'ün son kitabına yüklendi. Özkök'e "deli" iması yaptı...

GAZETECİLER.COM (ÖZEL) - Bugün gazetesinin tarihçi yazarı Erhan Afyoncu, gazetesindeki köşesinde hem Ayasofya Müzesinin camii olarak kullanılması tartışmalarına el attı hem de son kitabı Yedi  büyük günah 'ta yazdıklarına isim vermeden çaktı.

ÖZKÖK NE YAZMIŞTI?
Kelimenin tam anlamıyla zihinsel provakasyon kokan kitabı Yedi Büyük Günah'ta Özkök, çok çarpıcı bir çalışmaya imza atmış ancak pek de umduğu etkiyi bulamamıştı.

"Aykırı bir gazetecilik çalışması" denilen kitapta gerçekleşmesi Türkiye'yi derinden sarsacak 7 olayla ilgili gelecek projeksiyonları yapmıştı Özkök.

Bu günahlardan biri de
"Ayasofya Ortodoksların ibadetine açılsa..." başlığını taşıyordu.
Afyoncu, köşesinde 124 yıl önce Ayasofya kilise olsun diyen bir deli ortalığı karıştırmıştı başlıklı bir yazı kaleme aldı ve Özkök'ü de dolaylı olarak "deli" yaptı.

İşte "1888'de delinin birinin yazdığı 'Ayasofya kilise olsun' şeklindeki mektup, az kalsın iki ülke arasında kriz çıkaracaktı." diyerek başladığı köşesinden çarpıcı bir bölüm:

"Bugün Yunanistan'da seçimler yapılıyor. Seçim sürecinde Ayasofya ve İstanbul ön plandaydı. Yunanlılar'ın Ayasofya'yı tekrar kilise yapma hayali ise yeni değil. Yunanlılar, Osmanlı döneminde bile Ayasofya'yı talep etmişlerdi. Uğur Demir arşiv belgelerine dayalı bir araştırmasında Yunanlılar'ın Ayasofya ile ilgili isteklerini anlatır.

BİR DELİ TAŞ ATTI

1888'de Ayasofya ile ilgili çok ilginç bir olay yaşandı. Anastasyos Vareyetsi, sultana Ayasofya Camii'nin kiliseye çevrilip, Yunanlılar'a teslim edilmesini talep eden bir mektup gönderdi. Sultan, bu mektup üzerine Atina Elçisi Mehmed Feridun'dan Anastasyos'u araştırmasını istedi.

Osmanlı diplomatları araştırmaya başlamadan mektup, Navarin gazetelerinden İpinekorsis'de yayınlandı. Gazete bu mektubu dalgaya alarak, "Artık Şark Meselesi Bitti" başlığıyla yayınlamıştı. Ancak Atina elçimiz, alaycı bir yazı bile olsa gazetede çıkan haberi görünce, Anastasyos'u araştırmaya başladı.

Araştırma sonucunda, Anastasyos'un akli dengesi pek yerinde olmadığını ve çevresi tarafından hafife alındığını öğrendi. Bu sırada İkinci Abdülhamid'in, Anastasyos hakkında bir araştırma yapılmasını emreden 5 Şubat 1888 tarihli iradesi elçiliğe geldi. Atina sefiri, bunun üzerine yeni bir araştırma daha yaptı.

YUNAN BAŞBAKAN ALTTAN ALDI

Elçimiz, bu günlerde Yunanistan başbakanı ile karşılaştı ve konuşma sırasında İpinekorsis Gazetesi'nde yayınlanan haber hakkında ne düşündüğünü sordu. Yunan Başbakanı Trikopi de elçimize, "Bu tür haberler Yunan halkını etkilemez. Anastasyos Vareyetsi'yi asla tanımam ve hükümetimizle bir irtibatı yoktur. Gerek kralımız Birinci George'nin gerek hükümetimizin amacı iki ülke arasında olan iyi komşuluk ilişkilerini geliştirmek ve buna hizmet edecek her fırsatı en iyi şekilde değerlendirmektir" diye cevap verdi.

Atina sefiri, başbakanın cevabına rağmen araştırmalarına devam edince Anastasyos'un mektubunu Atina gazetelerinin neşretmeyi kabul etmediğini öğrendi. Bu bilgi üzerine elçimiz, İstanbul'a gönderdiği 24 Şubat 1888 tarihli raporunun sonunda, "Atina gazeteleri, Osmanlı Devleti'ne dair haberlerden bahsetmelerine rağmen İpinekorsis gazetesinin Anastasyos'la ilgili haberine hiç değinmemeleri bu şahsın Atina'da kimse tarafından ciddiye alınmadığının göstergesidir" yorumunda bulundu.

Mesele, Yunanistan Başbakanı Trikopi'nin alttan almasıyla iki ülke arasında diplomatik bir krize dönüşmeden kapandı.