Adnan Polat, Aziz Yıldırım’ın kafasını kırmalı(!)..
Adnan Polat?.. Her karşılaştıklarında Aziz Yıldırım’ın kafasında odun mu kırmalı?..
ADNAN BERK
OKAN
Hıncal Hoca;
Türk medyasında senden başka, kullandığı her on
kelimeden dördü “sevgi” olan bir başka yazar var
mı?..
Yok…
Dünyada yok…
Kur’an’da bile o oranda “sevgi”
sözcüğü geçmiyor…
Seni okuyanlar da “Hıncal Uluç dünya sevgi
şampiyonudur” diye düşünüyorlar mutlaka
Peki…
“Sevgi” konusunda “samimi”
misin?..
Evet samimisin…
Çünkü senin “sevgi”den anladığın,
“dostum” dediğin herkesi aşağılamaktır…
Çünkü sana göre “dost”, yazının her satırında en
insafsız ve izansız küfür edebildiğin, elinde kalemi olmayan, sana
karşı çıkmaktan çekinen bir masa arkadaşıdır…
Çünkü sana göre “dost”, senin
Galatasaray’dan kovulman için imza toplayan, etkin
bir gazetede köşe yazan, etkin televizyonda program yapan güçlü bir
gazetecidir…
Çünkü sana göre “dost”, sahip olduğu köşesinde
(çok satan bir gazetede) sana dilediği gibi çakan, hakaret eden bir
yazardır…
Sen, seni Galatasaray'a üye yapanlara düşman
olursun ancak...
Sen, seni medya dünyasına sokanları aşağılarsın ancak...
Sen, seni çukurdan çıkaranları çukura itersin ancak...
Ve…
Sen sadece iki kişinin küfür ve hakaretlerine katlanırsın…
Etkin bir gazetede köşe yazan, etkin bir televizyonda program yapan
güçlü bir gazeteci ile çalıştığın gazeteyi reklâmla destekleyen
güçlü bir reklâmcı…
Ama…
Küçük bir gazetede saygın bir yazar veya televizyoncu küfür etmeden
bile olsa eğer seni eleştirmişse, ağzıyla kuş tutsa senin için
“değerli” biri olamaz…
Dünyanın en dâhi reklâm yazarı olsa; dünyanın en muhteşem reklâm
filmini çekse; o reklâmın senin çalıştığın kurumda yayınlanmasını
sağlayacak gücü yoksa, senin gözünde selâm verilmeye bile lâyık
değildir (Bak işte senin lehinde de yazdım. Ahmet Çalık okursa sana
bir kez daha bayılacaktır)…
Şimdi geleyim “Sevgi” konusuna...
Soruyorum Hıncal Ağa “Futbol”
nedir?..
Efendim bırak demagoji yapmayı…
Tabii “spor”dur ama sadece o kadar mı?..
Yani o genç adamlar sadece “spor” olsun diye mi
koşarlar bir tek topun ardından?..
Değil tabii…
Esas amaç siyasal ve sosyal, birbirlerinden farklı düşünen kitleler
arasında sevgi tesis etmektir futbolun amacı…
Ve sevginin getireceği barışı, dostluğu (senin anladığın gibi değil
ama) sağlamaktır…
Merhum Ali Sami Yen, arkadaşlarıyla birlikte
Galatasaray’ı kurarken, “amacımız Türk
olmayan takımları yenmektir” demişti…
“Yenmek”…
Hem de Türk olmayan takımları yenmek…
“Savaşmak, öldürmek, yok etmek” falan değil…
“Yenmek…”
Yani o günün Osmanlıcasıyla “Galip gelmek”…
Pekiiii…
Galatasaraylı olduğunu iddia eden sen (ki aslen
Beşiktaşlı olduğunu kaç kez kendin yazdın, Beşiktaş formasıyla
fotoğraf çektirdin) neden rakiplere “düşman”
gözüyle bakıyorsun?..
Niçin Galatasaray Başkanı’nın, Fenerbahçe
Başkanı ile çağdaş bir futbol yöneticisi olarak dostluk
kurmasından “nefret” ediyorsun?..
Ne yapmalı Adnan Polat?..
Her karşılaştıklarında Aziz Yıldırım’ın kafasında
odun mu kırmalı?..
Yıldırım’ı gördüğü an ipinden kurtulmuş kurbanlık
Angus öküzü gibi saldırmalı mı?..
Ne yapmalı ha?..
Hıncal Hoca(!);
Polat'ın, Yıldırım'ı görünce ne
yapması gerektiğini(!) de bir yaz da hem biz öğrenelim hem de
Adnan Polat senin gözüne girebilmek için o
tavsiyeni uygulasın…
Yahu Hoca(!)..
Eğer Adnan Polat, Aziz Yıldırım’a dostça davranmak
yerine çala kılıç girişir, yumruklarıyla sevişirse; sıradan
Galatasaray taraftarı, Fenerbahçe
taraftarına ne yapmaz?..
Cinayet işler, cinayet!..
Bunu anlayamayacak kadar mı özürlüsün?...
Yoksa “sevgi sözcükleri”nin ne anlam ifade
ettiğini Hitler’den mi öğrendin?..
Yoksa sen ve yakın çevrende kimileri Arena ve
Riva’dan nemalanamayacak diye telâş içinde
misin?..
Hıncal Hoca sen bulamasan da;
Dünyada "gerçek sevgi" var...
Dünyada "gerçek saygı" var...
Dünyada "gerçek dostluk" var...
Dünyada "gerçek barış" var...
Arayan buluyor...
Ama bir de "bok böceğinin bok içinde yaşadığı şu âlemde
pislikten başka bir meze bilmediği" gerçeği de var...
Bu sonuncuyu ben değil; Mevlâna söylüyor
Mesnevi'nin 5. cildinin 28.
sayfasında...
Mevlâna yine aynı cildin 45.
sayfasında şöyle diyor:
"Kötü gözün ilâcı iyi gözdür. İyi göz, kötü gözü ayağının
altına alır, yok eder."
Ama sende kötü gözle bakma alışkanlığı var be Hıncal
Hoca...
Sen sadece işine gelen konuda kullanırsın "iyi
göz"ü…
Sadece işine gelen kişilerde...
Sadece işine gelen kurumlarda...
Not: Bu yazı Hıncal Uluç’un
Adnan Polat’ı, Aziz Yıldırım ile
dost olduğu için aşağılaması üzerine yazılmıştır.
adnanberkokan@gmail.com