Adnan Berk Okan
Önce kaybettirdim Baransu'yu, sonradan telefon edip "ne iş bu Mehmet?" diye sordum...
"Mehmet Baransu
kaybetti" deyişim, önce ateş edip sonra nişan
almak gibi bir şeydi...
Çünkü...
Medyada yazılanlara, bazı TV ekranlarında söylenilenlere bakıp, kendisine sormadan; Aslı Aydıntaşbaş'a "bel altı vuruş" yaptığına inanarak kaybettirmiştim Baransu'yu...
Hem ayıp ettim hem haksızlık...
Sonra da telefon açıp:
"Ne iş bu Mehmet?" diye sordum...
Kaybettirdiğimden haberdardı...
Kızgın değil ama belli ki kırgındı...
Kırgın oluşuna Baransu'yu dinledikten sonra ben de hak verdim...
Çünkü...
Attığı tvitte hiç kimsenin adını anmadığı gibi Aslı Aydıntaşbaş'ı ima da etmemişti...
Peki, sözünü ettiği, bir belgeye sahip olabilmek için "tuş" vaziyeti alan "kadın gazeteci" kimdi?..
Ulusal gazetelerden birinde "takma isimle" yazan bir ciheti askeriye düşkünüydü...
Zaten, Baransu'nun tivitinden sonra hemen kendi sayfasına girmiş; Taraf'a, Ahmet Altan'a ve yayınlarına yaptığı hakaretlerle iftiraları silivermişti...
Aslı'nın neden kendi üstüne alındığını da anlayamamıştı Baransu...
Tabii ki Aslı'yı da eleştirecekti önümüzdeki günlerde ama bunu tvitle değil, köşesinde yapacaktı...
Ey dostlar!..
Başkalarının küçücük ayıbını kocaman merceklerle büyütüp de kendi kocaman hatamı gizlemek bana yakışmaz...
Yani; bazı internet sitelerinin tuzağına düşmek, adalet ve hakkaniyetin de uzağına düşmemi gerektirmezdi...
Madem böylesine fahiş bir hata işledim o halde kabul ediyorum ki;
bu köşeyi düzenleyen bendeniz Adnan Berk Okan kaybettim...
Çünkü...
Medyada yazılanlara, bazı TV ekranlarında söylenilenlere bakıp, kendisine sormadan; Aslı Aydıntaşbaş'a "bel altı vuruş" yaptığına inanarak kaybettirmiştim Baransu'yu...
Hem ayıp ettim hem haksızlık...
Sonra da telefon açıp:
"Ne iş bu Mehmet?" diye sordum...
Kaybettirdiğimden haberdardı...
Kızgın değil ama belli ki kırgındı...
Kırgın oluşuna Baransu'yu dinledikten sonra ben de hak verdim...
Çünkü...
Attığı tvitte hiç kimsenin adını anmadığı gibi Aslı Aydıntaşbaş'ı ima da etmemişti...
Peki, sözünü ettiği, bir belgeye sahip olabilmek için "tuş" vaziyeti alan "kadın gazeteci" kimdi?..
Ulusal gazetelerden birinde "takma isimle" yazan bir ciheti askeriye düşkünüydü...
Zaten, Baransu'nun tivitinden sonra hemen kendi sayfasına girmiş; Taraf'a, Ahmet Altan'a ve yayınlarına yaptığı hakaretlerle iftiraları silivermişti...
Aslı'nın neden kendi üstüne alındığını da anlayamamıştı Baransu...
Tabii ki Aslı'yı da eleştirecekti önümüzdeki günlerde ama bunu tvitle değil, köşesinde yapacaktı...
Ey dostlar!..
Başkalarının küçücük ayıbını kocaman merceklerle büyütüp de kendi kocaman hatamı gizlemek bana yakışmaz...
Yani; bazı internet sitelerinin tuzağına düşmek, adalet ve hakkaniyetin de uzağına düşmemi gerektirmezdi...
Madem böylesine fahiş bir hata işledim o halde kabul ediyorum ki;
bu köşeyi düzenleyen bendeniz Adnan Berk Okan kaybettim...