Adil ol be Akif Beki!..

ADNAN BERK OKAN

Bendeniz Mehmet Metiner'le kişisel tartışmanın en acımasızını yaşamış, belimin altına "Metiner tekmesi" yemiş biriyim...
Ama...
Ona yönelik bir suikast hazırlığı yapıldığına ve güvenlik güçlerince engellendiğine ilişkin haberi duyduğumuzda bunu anasayfa manşetimizden duyurup kınadık...
Güvenlik güçlerimizi de tebrik ettik...
Adem Aslan Yavuz'a bir mektup zarfı içinde 4 mermi ve bir beyaz bere (Ogün Samast beresi) gönderilmesini de keza anasayfamızda manşetten verip resmiyetten, cidiyetten, vicdandan ve akıldan uzak o çete salaklığını kınadık...
Tehdit mektubunu gönderenlerin yakalanması, yargılanması ve suçları sabit görülürse hapse tıkılması gerektiğinin altını çizerek hem de...
Başkaları bunu kınamamışsa da kınamaz çünkü nihayet bir haberdir...
Herkesin aynı habere bakış açıları farklı olabilir...
Çünkü değerli gazeteci arkadaşlarımıza karşı işlenen kişisel suç girişimidir...
Failleri bile belli değildir...
Ama...
Soner Yalçın'a yapılan "resmi makam zulmü"dür...
Bütün milleti, devleti ilgilendiren, bağlayan; bizler adına kurulmuş kurumların zulmüdür...

Sevgili Akif;
Bugünkü Radikal'de statlarda duymaya alışkın olduğumuz "..ne basın bunu da yazın" haykırışlarını hatırlatırcasına attığın başlıklı makalende "kişisel suç girişimi" ile "resmi zulmü" aynı kefeye koyuyorsun?..
Hayret ettim...
Taraf olmak işte böyle bir şey işte...
İnsanın "suç" türünün tarifi hakkında bile "vicdanlı" olamaması...

Değerli kardeşim;
Mehmet Metiner ya da Adem Aslan Yavuz hepimizin gözleri önünde, yazdıkları kitap ya da makale nedeniyle ve polis tarafından gözaltına alınsaydılar; onlara ilişkin en samimi koruma yazılarını, polis için kullanılan en ağır kınama cümlelerini de yine gazeteciler.com'da okurdun...
Ben kendi payıma Soner Yalçın'ın gözaltısı için verdiğim tepkiden de fazlasını verirdim zira itiraf etmeliyim ki Soner Yalçın'ı "korur" gibi yapmak bile risklidir bizim dünyamızda ve ülkemizde...
Ama Metiner ve Aslan'ı koruyup kollamak büyük sükse yapar...

adnanberkokan@gmail.com