Adı Ayşe Arman’da saklı adam kimdi?..
Ayşe Arman’ın yazı üslûbu mükemmel. O mükemmellik bir de samimi bir itirafla birleşince ortaya “öykü” tadında bir yazı çıkmış…
GAZETECİLER.COM
Ayşe
Arman’ın yazı üslûbu mükemmel. O
mükemmellik bir de samimi bir itirafla birleşince ortaya “öykü”
tadında bir yazı çıkmış…
Öyle de heyecanlı başlıyor
ki…
“Erişkinim.
Yetişkinim. Olgunum. Ve dolgunum” diye
başlayıp şöyle devam ediyor.
Artık 20’lerimde olduğu gibi
içimden geldiği gibi davranamam. Yapamam. Hep iç seslerime kulam
asamam. Büyüdüm ben. Makul olmalıyım. Mantıklı olmalıyım. Oturaklı
olmalıyım. Sürekli yüreğimin götürdüğü yere gidemem. Oberjin miyim
neyim ben? Olmaz! Artık değil. Gitmeyeceğim. Ih ıh. Çünkü mantıklı
değil.
*
Allah var.
Bir hafta dayandım.
Son derece makul bir kadın gibi
davrandım.
Yani mantığım cumartesiye kadar
benimleydi. Onu en son o zaman gördüm ama gitti. Beni terk etti.
Olay şöyle gerçekleşti:
Havaalanına “adı bende saklı
adam”ı yolcu etmeye gittim. Üç gün ayrı kalacağız diye
kahroluyoruz. Karalar bağlamışız. Müthiş bir matem havası. O 72
saat nasıl geçer? Gidiyor ya, kalbimin ucu ilkokul çocuklarının
defter sayfaları gibi bükülüyor. Ona sonsuza kadar el sallayacağım
ve arkasından ağlayacağım, rolüm bu. Ama çok acı çekiyoruz.
Yapışmışız birbirimize, ayrılmak istemiyoruz.
Gerçekten o 72 saat nasıl
geçer?
“Adı bende saklı adam”
birdenbire...
“Gel benimle” diyor “Yemek yeriz,
sinemaya gideriz, yarın sabah dönersin.”
“Delirdin mi?”
diyorum.
“Akşam yemeği için Londra’ya
gidilir mi? Onca yol tepilir mi? Cumartesi akşam git, pazar sabahı
dön. Yapılmaz. Günah. Döverler adamı! Hem gerçekten
mantıksız!”
“Ben hep mantıklıydım”
diyor.
“Ne tuhaf ben de hep mantıksızdım.
Artık büyümek ve mantıklı olmak istiyorum!”
Birden iyice
saçmalıyorum:
“Hem diş fırçam yok
yanımda!”
“Ama pasaportun var” diyor, “Bize
de o gerekiyor.”
Ve o sihirli cümleyi yeniden
söylüyor:
“Gel benimle...”
Ve sonra ipler
kopuyor…
Müthiş bir Londra macerası
başlıyor…
“Hem ağlarım hem
giderim” misâli…
Ayşe
Arman’ınki elbette çoğumuzun kabul
edemeyeceği bir “ahlak” anlayışı ama insanlar yaşamlarında ve giyim
kuşamlarında özgür olduklarına göre, Arman’ın ahlâkanlayışını da
kabul etmek zorundayız…
Ama o ve onun gurubundakiler de
başkalarının yaşam ve giyim kuşam özgürlüklerine aynı olgunluğu
göstermeliler…
Diyelim ver sizi
bırakalım…