Acun Ilıcalı: 'Ben neyi sevdiysem, Türk halkı da sevdi'
Muhabirlikten gelen Ilıcalı şimdi artık Türkiye’nin en çok vergi ödeyen zenginleri arasında yer alıyor. Adı başarı ile birlikte anılıyor.
Muhabir olarak başladığı televizyonculuk hayatında patron
koltuğuna oturan Acun Ilıcalı başarı sırlarını Vatan Pazar'dan Ekin
Gücük'e anlattı. İşte 'Ben neyi sevdiysem Türk halkı da
sevdi' diyen Acun Ilıcalı'nın röportajda anlattıkları.
Acun Firarda adında bir program ile tanıdık onu.
Bu kapsamda yüzlerce ülke gezdi. 2005'te Acun
Medya adlı prodüksiyon şirketini kurdu; Fear
Factor, Survivor, Var mısın Yok musun, Devler Ligi, Yetenek
Sizsiniz, Yok Böyle Dans gibi bir çok programa imzasını
attı. O Ses Türkiye programlarının yapımcısı,
jürisi ve sunucusu oldu. Sonra TV8’i satın aldı.
Muhabirlikten gelen Ilıcalı şimdi artık Türkiye’nin en çok vergi
ödeyen zenginleri arasında yer alıyor. Adı başarı ile birlikte
anılıyor. Ilıcalı ile başarılarını ve hayatını konuştuk...
Muhabirken şimdi kanal sahibi oldunuz. İlk çıkışınızı nasıl
gerçekleştirdiniz?
İlk bu işe başladığımda çok büyük bir çıkış yapamadım. İşten
çıkarmışlardı beni çok başarılı olamamıştım. Bu yüzden uzun bir
süre çıkış gerçekleştiremedim. Daha sonra zaman içerisinde insan
ilişkilerimle iyi ve güvenilir bir muhabir oldum. Bu bana avantaj
sağladı. Özel röportajlar yapmaya başladım ve ilk o zaman fark
edildim. Zamanla sevilen biri haline geldim.
Size başarı yolunu gösteren etkenler nelerdir?
Ben başarıda motivasyonun çok önemli olduğunu düşünüyorum ve
inanıyorum. İnsan motive olduğu zaman konsantrasyonu artıyor.
Motivasyon başarıyı getiriyor, başarı motivasyonu getiriyor. En çok
ne etkiledi dersen motivasyon derim.
Gençler kısa yoldan zengin olma isteğinde, sizin için de
öyle söyleniyor...
Gençlerin çok o kanıda olduğunu düşünmüyorum. Gençler dediğimiz
internet ortamındaki ruh hastalarıysa onları genç olarak kabul
etmiyorum. Ama benim sokakta konuştuğum gençler, beni izleyen kesim
zaten bu işi en aşağıdan dişimle tırnağımla bu günlere getirdiğimi
biliyor. İnternette Acun zengin oldu Allah onun belasını versin
gurup benim için sadece eğlence kaynağı olmuştur. Gençlere
verebileceğim tavsiye, Acun zengin oldu bende zengin olayım yerine,
Acun Allah ne takdir ettiyse onu yaşadı. Çok kaderciyimdir. Zengin
olmasam da mutlu olurdum. Gençler zengin olmanın daha mutlu
olduğunu düşünmesinler.
Televizyon serüveninize bakınca, pek çok formatı ülkeye
getirdiğinizi görüyoruz. Bunların tutacağını nasıl anladınız ve
sizce Türk halkı neyi izlemeyi seviyor?
Yaptığım işlerden, önce kendim zevk aldım. Zevk aldığım işleri
getirdim. Ama şöyle bir avantajım oldu benim, ben neyi çok
sevdiysem Türk halkı da onu çok sevdi. O benim için büyük avantaj
oldu. Hayatımı hep halkın içinde geçirdim. İnsanlar neyi beğenir
diye bir şey yapmıyorum. Ben kendim neyi beğenirim, zevk alırım
diye yapıyorum. Kendi zevk aldığım, çekerken zevk aldığım, izlerken
zevk aldığım işleri yapıyorum. O yüzden kendimin neyi beğeneceğine
konsantre olmak işi çok rahatlatıyor.
O ses Türkiye, Survivor gibi yarışmalar dışında önümüzdeki
dönemlerde getirmeyi planladığınız başka program var
mı?
Tabii ki farklı fikirlerimiz var. En az beş formata daha
başlayacağız bu yıl içinde. Bunları zamanla, yavaş yavaş ortaya
çıkaracağız ama tabii ki Ütopya bunlar içinde çok ağır basıyor. Çok
yakında başlayacak. Türkiye’de televizyonculuğa yeni bir boyut
getirecek büyük bir realtiy show olacak, 9 ay sürecek. Belgesel
yayınlayamayı düşünüyoruz. Görüşmeler devam ediyor. Belirli
saatlerde belgesel yayını yapılacak. Haber yayını olmaması bizim
tercihimiz, haber yapan yeteri kadar fazla kanal var. İnsanlarda
oralardan yeterince bilgi alıyorlar. Öyle bir misyonumuz yok. Haber
yapmak zorunda da değiliz. Biz insanları eğlendirmeyi görev
edindik.
Sizce Türkler yarışmacı olarak nasıl ve siz yarışmalara
seçim yaparken neleri öncelikli tutuyorsunuz? Belirli bir estetik,
bütünlük önemli mi?
Kriterimiz tabi ki var. Ekranı herkes sevmez. Bazı insanlar ekrana
yakışıyorlar, ama bazıları daha çok yakışıyor. Ekrana en çok
yakışanları arıyoruz. Yakışma ne demek bana göre kilit kelime
ilginçlik. İlginç olan seyredilir sıradan olanı kimse sevmez. Ne
diyeceğini merak ettiğimiz insanları seyrederiz. Herkese, her şeye
peki diyen ya da çok uyumlu olanlar çok fazla seyredilmez. Farklı
olmak gerekiyor. Biz de aralarından en farklı ve ilgi çekici
olanları seçmeye çalışıyoruz.
20 yıl önceki Acun'la şimdiki Acun arasında nasıl farklar
var?
Hayatımda o günden bugüne hiçbir şey değişmedi. Hızlı araba
kullanıyordum şimdi daha hızlı kullanabiliyorum. Motosikletlerim
aynı değişmedi diyebilirim. Yaşadığım evler daha iyi olmuştur o
kadar. Ama sosyal çevrem değişmedi hala aynı. Aynı lise
arkadaşlarımla top oynuyorum. Hala çocukluk arkadaşlarımla
beraberim. Birçoğu da zaten benim şirketimde çalışıyor. Muhabirken
montaj yapan arkadaşım baş yönetmenimiz, o zaman ki kameramanımız
şirketimin önemli adamlarımdan biri. O yüzden pek bir şey değişmedi
aynı ekibi kurmayı başardım.
Bu noktaya geleceğinizi düşünüyor muydunuz?
Samimi olarak söylüyorum hiç aklımda böyle bir noktaya gelmek
yoktu. Çünkü hayal edebileceğim noktanın yaklaşık on katı ilerdeyim
şu anda. Ben bir muhabirken, o zaman İlker abi vardı müdürümüz,
İlker abinin aldığı maaşı biliyordum. 'O maaşı acaba bir gün ben de
alabilir miyim, hiç sanmıyorum' diyordum. Ondan sonra işler öyle
bir yere gitti ki çok kazanmaya başladım, o doğru. Hayal ederek
değil o günkü şartlar neyi gerektiriyorsa onu yaptım kendi açımdan.
Onun devamında çok seyredilince maddi olarak karşılığını aldım. Bu
işin kuralı budur, izlenince çok gelir elde ediyorsun. Ben de çok
seyredildim. Türk televizyon tarihinin tüm reyting rekorlarını
kırdık.
Toplam izlemede, yılda 80 kere birinci olduk. 6 yıldır birinci
oluyoruz ortalama 100 kere neredeyse. Bu akıl almaz bir rakam.
İnsan zengin ve ünlü olunca yalnızlaşıyor mu?
Ben de öyle bir durum olmadı. Ama insandan insana değişiyor bu
durum. Ben arkadaş grubum içerisinde maddiyatı hissetmem,
hissettirmem. Yalnızlaşmam, benim zaten kalabalık ortamda bulunma
hastalığım var. Kalabalığı çok seviyorum. Bu ofise gece 12'den
sonra gelsen içeride 30 kişi görürsün.
Bu kadar işin arasında eğlenmeye nasıl vakit
buluyorsunuz?
Eğlenemeyeceksem, kendi arkadaşlarımla vakit geçiremeyeceksem para
kazanmanın ne önemi var ki. Evet, iş koliğim, ama aynı zamanda oyun
koliğim, arkadaş koliyim. Bağımlılıklarım var. Bunlardan taviz
veremem. O yüzden kendim icat ettim gece 12’den sonra buluşma
sistemini. Gündüz görüşemiyoruz çünkü. Nefes alamıyorum böyle bir
vaktim yok. Herkesi yarasa adam yaptım.