Abinizin hakkını yemeyin kardeşim yaaa!..

Sırtında bıçak saplı bir adama bile “acı var mı acı?” diye ilk kez Reha Muhtar sormuştur?..

GAZETECİLER.COM - Yapmayın aabi yaaa…
Yemeyin Muhtar'ımızın hakkını...
Biliyorsunuz ki halk arasında bir söz vardır ve şöyledir…
“Hakkını yiyen….”
Gerisini getirmeyelim…
Mideleriniz kaldırmayabilir…
Ama kardeşim…
Siz de çok ayıp ediyorsunuz yani…
Türkiye’de radyoculuk adına yapılmış bir “devrim” varsa kimindir?..
Elbette Fatih Altaylı’nın…
Pekiiii…
Televizyonculu adına bütün “ilkler” kime aittir?..
Düşünüyor musunuz?..
Ne ayıp!..
Bu sualin yanıtı düşünülür mü hiç?..
Elbette Reha Muhtar’a aittir…
Hatta, sırtında bıçak saplı bir adama bile “acı var mı acı?” diye ilk kez Reha Muhtar sormuştur?..
Kimin aklına gelirdi o soruyu sormak aabi?..
Tamam tamam…
Belli ki biz sizi inandıramadık..
O halde Reha’mızdan, Muhtar’ımızdan (pek bi Ayşe Yılmazel gibi oldu ama olsun varsın severim haspayı, canım dostumun kızıdır ne de olsa) okuyun…
 
Zarfa değil, mazrufa bakacaksınız mazrufa...
 
Bir geyik muhabetidir gidiyor iki gündür...
Önce Hıncal Abi yazdı ki “Teknoloji icat oldu mertlik bozuldu...” Laptop’lar çıktığından beri doğru düzgün gazetecilik yapılmıyordu şimdi 3G teknolojisiyle gazetecilik hepten ölecek...
Benim Show’daki haber müdürlerimden Yüksel Altıntaş
3G geyiği çıktığında bana mesaj attı hemen:
“Genel Yayın Yönetmenleri 3G ile görüntülü olarak gazete toplantısını yapmışlar da gazete çıkarmışlar da... Onlar bilmeliler ki, tam 9 yıl önce Show Haber’de Reha Muhtar 3G teknolojisi ile görüntülü olarak haber toplantısı yapıyordu... Bir defasında konuşurken Ankara Haber Müdürü Müşerref Seçkin’in yanındakiyle konuştuğunu gördü de, ‘Beni dinle Müşerref... Başka şeyle meşgul olma’ diye Ankara’yı ayırdı... Show Haber her toplantısını 3G’yle yaptı 4 yıl boyunca...” diyor...
 
***
 
Yüksel haklı...
Bu vesileyle 3G’yle gazete toplantısı yapacaklara şunları söylemeliyim; Görüntülü haber toplantısı çok yararlıdır...
Özellikle Ankara büroları açısından... Ben yayın yönetmeni olduktan uzunca bir süre baktım Ankara büroya bir türlü istediklerimi tam aktaramıyorum...
İstanbul ne dediğimi hemen anlıyor, hangi haberi istediysem bakıyorum pat en geç iki gün sonra dört başı mamur geliyor, Ankara’dan bir türlü tık yok...
Bir iki üç beş...
Sonunda farkettim ki, benim Ankara’yla haber toplantılarında göz temasım yok...
Üzerinize afiyet, biz televizyonda yayın bittikten sonra bir saat iki saat bazen üç saat toplantı yapardık...
Haber müdürleri boşanmalarının nedeni olarak o haber toplantılarını giösterdiler yıllar yılı...
Muhabirler ise evlenememelerinin nedenini yine aynı nedenle üzerime yıktılar...
Doğrusu ben de ne evlenebildim ne de çocuk sahibi olabildim o yıllar boyu...
 
***
 
Neyse laf karışmasın, o günlerde bakıyorum ki Ankara’da tık yok dedim ki, “Bundan böyle ankara büroya bir kamera istiyorum... Ankara büroya toplantıda görüntülü olarak canlı bağlanacağız... Nasıl olsa Ankara-İstanbul linkimiz var... Bizim teknik servis bu işi halleder...”
Hey gidi günler hey...
Şimdi Doğan televizyon grubunun bütün teknik işlerini halleden o mucizevi ekip, o günlerde Show’daydı...
Hakan Tümer ve arkadaşları imkansızı başarırlardı...
O gün de öyle bugün de...
Ben de o rahatlıkla, en imkansız olanı isterdim... Bir hafta sonunda bağladılar Ankara-İstanbul görüntülü toplantı hattını...
 
***
 
Şimdi 3G dedikleri sistem...
Karşımda İstanbul, göz ucumla monitörde bütün Ankara...
Kim kimle konuşuyor, kim kimle konuşmuyor, kim kaytarıyor, kim çabalıyor?..
Sıkıysa kameranın karşısında görüntülü olarak esnesin arkadaş!..
15 gün içinde Ankara’nın verimi iki kat arttı...
O zaman anladım ki bu iş telefon açık tutularak olmaz...
Göreceksin karşındakini, o görecek seni, havanı, suyunu, auranı, enerjini...
Göz göze geleceksiniz...
Gözleriniz temas edecek...
Havanız havanıza çarpacak...
Enerjiniz sinerji halini alacak...
Mazrufa bakın siz, zarfa değil arkadaşlar...
Enerjiniz var mı iş yapmaya...
Teknoloji yardım eder, daha iyisini yapmanıza...
Enerjiniz yetmiyor, motivasyonunuz eksik mi iş çıkarmaya?..
Neden bulmayın teknolojiye makineye?..
 
***
 
Zarfa değil, mazrufa bakacaksınız mazrufa...
 
*****